3 Mart 2007 tarihinde Tarih ve Toplum Enstitüsü’nde 40 kadar feminist kadın “2000’lerde feminist politikalar; neler yaşadık, neler yapalım…” başlığıyla bir feminist buluşma gerçekleştirdiler. Feministlere açık çağrıyla yapılan bu buluşmanın özelliği İstanbul’da farklı feminist gruplardan ve bağımsız feminist kadınlar arasında bir köprü kurmayı hedeflemesi, “feministler” imzalı eylemlerde buluşan kadınların politika tartışmaya başladıkları ilk buluşma olmasıydı. Bu ilk buluşmada ve arkasından ortalama ayda bir yapılan buluşmalarda, feminist politikada öne çıkarılacak güncel talepler tartışıldı. Buluşmalardan alınan güçle çok sayıda eylem ve kampanya örgütlendi.

İlk buluşmanın öncesinde, İstanbul’da özellikle 2005 yılından itibaren feminist eylemlerin sayısı artmıştı. Bu eylemlerin çoğunun çağrısı, 2005 yılı başında toplanmaya başlayan bir grup feminist tarafından yapıldı. İki binli yıllara girildiğinde kadın hareketi canlıydı, pek çok kadın ve kadın grubu çok çeşitli işler yapıyordu. Bu çok renkli, canlı kalabalık ortamda kendi feminizmlerinin sesinin bulanıklaştığını düşünen bir grup feminist, politika ve sözün netleştirilme ihtiyacıyla 2005 Ocak ayından itibaren toplanmaya başladı. Bu grup iki yıl kadar kendi içinde toplantı yaptı. Bu süre içerisinde de İstanbul’da çok sayıda feminist eylem yapılması için çağrıda bulunarak, bu eylemlerin örgütlenmesine katıldı.

2005 yılında 8 Mart Feminist Gece Yürüyüşü örgütlenme için feministlere çağrı, bu yürüyüşlerin sürekli olması önerisiyle birlikte bu grup tarafından yapıldı. Bu grup, uzlaşmalarla belirlenen miting örgütlenmelerinde feminizmin rengi ve sesinin görünmez olduğunu, kısıldığını düşünerek, hedefinde erkek egemen düzen/patriyarka olan ve a dan z’ye feminist politik taleplerin dile getirildiği ve 8 Mart’larda gündüz mitingi örgütlenmesine alternatif olarak örgütlenmeyecek bir feminist kanalın açılmasını önemli bularak bu çağrıyı yaptı. Bu çağrı yapma kararına ilham veren 2003 ve 2004 yılı 8 Mart’ında Taksim’de feministlerin çağrısıyla yapılan eylemler oldu. 2003 yılında 15 Şubat’ta başlatılan ve her akşam saat 20.00’de yapılan “barış için 1 dakika karanlık” eylemi 8 Mart’ta Taksim’den yürüyüşle gelen kadınlar tarafından Mis Sokak’ta yapıldı. “Savaşa Karşı Kadınlar” imzasıyla yapılan eylemin sloganı “Hepsi Erkek Bu Bir Rastlantı mı” idi. 2004 yılında gündemde artan kadın cinayetleri vardır. Yine Taksim’den Mis Sokak’a yürüyen kadınlar “Mezar değil Sığınak” pankartını taşırlar. Eylem feminist kadınlar imzasıyla yapılmıştı.

Bu grup, çok sayıda feminist eylemin çağrıcısı olmaya devam etti. Genişleme hedefiyle de 2007 yılının başında feminist buluşmalar örgütlemeye karar verdi. Bu grubun daha ilk bir araya geldiklerinde kimi ortak noktaları vardı zaten. Bir tanesi feminist sözün muğlaklaştığı ve silikleştiği tespitiydi. Tabii buradastedilen bir tür feminizmdi. Bu feminizm patriarkayı hedefine koyan sistem dışı bir feminizmdi. Bu grup patriarkayı hedefine alan feminist politikalarını tanımlarken kapitalizm, milliyetçilik, militarizm ve heteroseksizmle de mücadeleyi önemsiyordu. Bu grubun bir başka ortaklaştığı konu da iki binli yıllarda kadın hareketine egemen olan kavramların ve ortaya konan çözümlerin sistem dışı feminizmden uzaklaştığıydı. Erkek şiddeti yerine kadına yönelik şiddet kavramının yerleşmesine, kadınların güçlenmesinin, kadının insan haklarının, mikrokredilerin, kadın istihdamının arttırılmasının… kadınların kurtuluşu için çözüm olarak gösterilmesine itiraz ediyorlardı.

Birinci feminist buluşma öncesi İstanbul’daki tüm feminist gruplara ve bağımsız feministlere ulaşılmaya çalışıldı. Katılım çeşitliydi. İlk forumda genel konuşmalar yapıldı. Güncel feminist tartışmalar yapılmaya devam edilmesi noktasında anlaşıldı. Toplantıya katılan Mor Çatı’dan kadınlar, Kadınlar Dayağa Karşı Dayanışmaya Kampanyasının 20. Yılında bir etkinlik yapılmasını önerdiler. İlk buluşmada 14 Nisan’da yapılacak ikinci buluşmanın gündemi “Birleşmiş Milletler (BM), Pekin, Avrupa Birliği (AB) uluslararası politika ve kadın hareketi ile feminist politika ilişkisi; kadın hareketinin ürettiği kavramların evrimi, dil ve yaklaşımının nasıl dönüşebileceği; feministlerin kadına yönelik şiddete karşı 20 yıl önce başlattığı yürüyüşün yıldönümü” olarak belirlendi.

Buluşmaya katılan feministler, çağrıcı grubun iletişim kanalı olarak 11 Kasım 2005 tarihinde kurulan [email protected] grubuna üye yapıldı.

Dayağa Karşı Dayanışma Kampanyasının 20. Yıl etkinliğinde grup ortak sözünü Feminist Kolektif imzasıyla yayınladı. Sonrasında da Feminist Kolektif imzası kullanılmaya devam edildi.[i]

İlk eylem olarak örgütlenen Dayağa Karşı Dayanışma Kampanyasının 20. yılı vesilesiyle düzenlenen şenlikle birlikte, feministlerin özgül renklerini, kendi damgalarını taşıyan bir dizi faaliyet başlamış oldu. Ortalama ayda bir yapılan buluşmalarda 22 Temmuz Seçimleri ve Anayasa tartışmaları özel gündem oldu. Cumhuriyet mitingleri tartışıldı. Buluşmalardaki ve genişleyen mail grubundaki tartışmaların ardından 22 Temmuz genel seçimlerinde milletvekili olan vesikalı kadınlara destek kampanyası yapıldı. Ardından Novamed’de direnen kadın işçilerle dayanışma kampanyası, yıllarca sonra yeniden canlandırılan Mor İğne kampanyası geldi. SSGSS yasasının kabul edilmesinden önce feministlerin önerisiyle yapılan kampanya bunları izledi. Bu kampanyalar ve eylemlerde ortaya konan politikalarla uzun yıllardır sokaklarda sesini duyurmayan sistem dışı bir feminizm sesini yeniden duyurmaya başladı.

 

[i] 2010 yılında Kadın Cinayetlerine İsyandayız Kampanyasıyla İstanbul Feminist Kolektif imzası kullanılmaya başlandı.

Bir cevap yazın

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.