Kadınlar Ula ve Simav’da iki öğrencinin intihar etmesine yol açan bekaret kontrolünü, Ankara Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) önünde “Zarlı namus anlayışına hayır” pankartlarıyla protesto etti. Çoğunluğunu lise ve üniversite öğrencilerinin oluşturduğu kadınlar, yakalarında ve ellerinde “Zarlı namus anlayışına hayır”, “Bedenimiz üzerindeki denetim hakkı bize aittir”, “Bedenimiz notlandırma sisteminin bir parçası değildir” yazılı sloganlar taşıdılar. İstanbul’da da bir grup kadın, intihar eden kız öğrencilerin okuduğu okulun müdürü hakkında suç duyurusunda bulundu; Milli Eğitim Müdürlüğü önünde “Ölü ya da diri bekaret kontrolüne hayır” yazılı pankart açtılar.
1995 yılının Ocak ayında MEB’in çıkardığı disiplin yönetmeliğinde, “iffetsizliği tespit edilmiş” olmak ortaöğrenim kurumlarından atılma gerekçeleri arasında sıralanmıştı. Okul müdürlerinin bekaret kontrolü yapmasına imkan veren madde ülke çapında protestolarla karşılandı.
Ekim 1998’de Adalet Bakanlığı genelgesi ile bekaret kontrolü savcılık iznine bağlandı. Aynı yılın Kasım ayında, yurtlarla ilgili yönetmelikte düzenleme yapılarak “iffete aykırı davranmak” yurttan atılma gerekçesi olmaktan çıkartıldı. 2002 yılında da Ortaokul Kurumları Ödül ve Disiplin Yönetmeliği’ndeki ilgili madde iptal edildi. Haziran 2005’te yürürlüğe giren yeni Türk Ceza Kanunu ile bekaret kontrolü hakim ve savcıların inisiyatifine bırakıldı.