Ankaralı Feministler, 8 Mart Feminist Gece Yürüyüşü için Ankara, Sakarya’da saat 18:00’da bir araya geldi. Okunan basın açıklamasını paylaşıyoruz.

Basın Açıklaması:

Ankara 8 Mart feminist gece yürüyüşünün 15.sinde yine sokaklardayız. Kimiz biz? Tarih boyunca patriyarkadan beslenen devletlerin, egemen güçlerin ve erkekliğin özgürlük mücadelesini engelleyemediği ve engelleyemeyeceği kadınlarız! Yakamadığınız cadıların torunlarıyız. İnadından ve umudundan vazgeçmeyen, gücünün farkında olan kadınlarız. Dünyanın tüm dillerinde sözümüze söz, sesimize ses, rengârenk kahkahalarımıza kahkahalar karışıyor sokakta. Kalabalığız, hem de nasıl! Güzeliz, hem ne biçim!

Biz, isyanı sokaklardan taşan feministleriz. Baskı kurarak, hedef göstererek, haklarını ve kazanımlarını gasp ederek kadınları susturamayacaksınız. Biz kadınlardan ne kadar korktuğunuzun farkındayız ve evet korkmakta çok haklısınız! Çünkü o patriyarka yıkılacak!

Yaşasın 8 Mart, yaşasın feminist mücadelemiz!

Tüm dünyanın belirsiz bir krize sürüklendiği pandemide “Hayat Eve Sığar” dediniz, sığmadı. Sığmıyor! Artan bakım yükü, evin hiç bitmeyen işleri hep kadınların sırtında. Aileniz çürüyor, içten içe kokuyor. Kendimize ait bir ev mi var? Kendimize ait bir oda mı var? Kendimize ait bir zaman mı var? Kendimize ait bir hayat mı var? Var edeceğiz!

Pandemi bahanesiyle bizleri şiddet gördüğümüz evlere hapsettiniz, bir de çıkıp şiddet azaldı dediniz. Yetmedi İstanbul Sözleşmesi’ni tartışmaya açtınız. Her gün şiddetini artıran patriyarkaya, her gün kadınların katledilmesine, şiddeti sıradanlaştıran düzeninize isyandayız. Sizin aile dediğiniz kadınları öldürüyor. Bizse umutsuzluğa düştüğümüzde bile hatırlayacağımız kalabalıkların gücü ile yaşamlarımızı, haklarımızı savunuyoruz. Bir kişi daha eksilmeyeceğiz!

Kadın cinayetleri politiktir!

Trans cinayetleri politiktir!

Trans ya da natrans, biz kadınları dilimiz, inancımız, etnik aidiyetimiz, cinsel yönelimimiz ve cinsiyet kimliğimiz nedeniyle hedef gösteren heteropatriyarkayı yıkacağız! Varoluşumuzu görmezden gelen, renklerimizi yok etmek isteyen, ayrımcılıktan beslenen hegemonik erkekliğe biat etmeyeceğiz. Gökkuşağının tüm renklerine düşman, bu beton grisi karanlığa asla teslim olmayacağız. Hayatın her alanında kadınlık hallerimizin binbir biçimiyle ve rengiyle var olmaya devam edeceğiz. Nefret söylemine, homofobiye, transfobiye geçit vermeyeceğiz! Kadın düşmanı ve LGBTİ+ karşıtı politikalarla kendini var eden bu düzenden de bu iktidardan da alacaklıyız! Bizim olanı, hayatlarımızı, özgürlüğümüzü ve haklarımızı alana dek isyandayız!

“…Alışın buradayız… okulda, işte mecliste her yerde…”

Cezasızlıkla, kravat indirimleriyle erkekleri koruyan yargının, hayatlarını savunan kadınlara verdiğiyse hep müebbet! Devletin, mahkemelerin yok saydığı yaşam hakkımızı savunuyoruz ve sonuna kadar da savunmaya devam edeceğiz. Ne giyersek giyelim ne içersek içelim ne yaparsak yapalım, kimi hangi şekilde seversek sevelim, sokaklarda; gece ve gündüz özgürce güvenle ve huzurla yürüyeceğiz. Eşit ve özgür bir yaşam kurana kadar kendimizi savunmaya devam edeceğiz. Suçlu, cezasızlıkla erkekliği ödüllendiren polis, yargı ve iktidar. Öz savunma bizim yaşam hakkımız!

Nevin’e özgürlük! Melek’e özgürlük! Gülistan Doku Nerede?

Erkek adalet değil, gerçek adalet!

Kadınlardan itaat bekleyen, yoksulluk kaderdir diyen düzeni kabul etmiyoruz! Parayı ve gücü erkekler elinde tutacak ama yoksulluğu kadınlar idare edecek öyle mi? Yok öyle yağma! Sosyal yardım yetmez! Nitelikli sosyal politika hakkımız! Kürtaj hakkımız! Güvenceli istihdam hakkımız! Eşit işe eşit ücreti bize çok gören, her krizde önce bize kapıyı gösterip yoksulluk nafakamıza dahi göz dikenler bilsinler! Haklarımızdan vazgeçmiyoruz. Bütçe savaşa, bütçe yandaşa, bütçe ekolojik yıkıma giderken susup oturmuyoruz! Erkeklerden, patronlardan, devletten alacaklıyız!

Susmuyoruz, korkmuyoruz, itaat etmiyoruz!

Özgürlüklerimiz gözaltılarla, tutuklamalarla gasp edilirken, direnmekten ve barışta ısrar etmekten, halkların eşitçe bir arada yaşamasını savunmaktan asla vazgeçmiyoruz.

Jin, Jiyan, Azadi!

Bizi kuşatan tüm baskılara, bizi ayıran tüm sınırlara inat, birbirimizden güç alıyoruz, feminizmle özgürleşiyoruz. Uykularınız kaçsın! Feminist isyanla, yıkılacak o patriyarka! Erkek devletin ve erkek sistemin karşısında birbirimizi gözetmeye, savunmaya, beslemeye, yaşatmaya, birbirimizin yurdu olmaya ve yaşamlarımızı yeniden ve yeniden kurmaya, dönüştürmeye devam ediyoruz.

Yaşasın 8 Mart, yaşasın feminist mücadelemiz!

Yaşasın kadın dayanışması!

Gelsin baba, gelsin koca, gelsin devlet, gelsin cop, İnadına İsyan İnadına İsyan İnadına Özgürlük!

Bir cevap yazın

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.