Kimse Roma’da bu kadar çok insanın, hem de kendiliğinden örgütlenerek böyle bir eylem yapmasını beklemiyordu. Eylemi örgütleyenler bile!
Bu yıl Roma’da 25 Kasım eylemi, geçmiş yıllara göre çok daha geniş olması ve ardından süren toplantılarla yarattığı yeni bir feminist harekete evrilme umuduyla ses getirdi. Eylemin kendi sitesi olan https://nonunadimeno.wordpress.com’dan çevirdik…
25 Kasım -Kadına Yönelik Erkek Şiddetini Durdurmak için Uluslararası Gün- genellikle politikacıların kadınların kurbanlaştırılmasını ve güçsüzlüğünü kutsadıkları boş, kurumsal bir gün olmanın ötesine geçmez. Bu sene İtalya’da, kadın cinayetlerinin sayısının her geçen yıl arttığı bir ülkede, inanılmaz büyük bir eylem örgütlenmesiyle 25 Kasım günü yeniden önem kazandı.
Eylemin adı #NonUnaDiMeno yani #BiriBileEksikDeğil, doğrudan Arjantin’deki #NiUnaMenos eylemlerine gönderme yapıyordu. Mesele Polonya’dan Türkiye’ye, İzlanda’dan Şili’ye, dünyanın her yerinde her gün ayrımcılığa ve şiddete karşı mücadele eden kadınlarla dayanışma içinde olmaktı…
Bu eylemin ve eylemin ardından yapılan toplantının örgütlenmesine vesile olan, farklı kadın gerçekliklerinin, feminist kolektiflerin, ağların ve İtalya’nın her bir köşesinde yaşayan kadınların birbirilerini bulmalarıydı. Eylemin duyurusunu yapan örgütler de lo Decido (Kararı Ben Veririm) ağı, D.i.Re ve UDI idi.
Io Decido adlı ağ, üç yıldır boyunca Roma’da hastane ve sağlık hizmetlerinin bütçesini kırpan, kürtaj ve doğum kontrol yöntemlerine erişimi kısıtlayan kemer sıkma politikalarına karşı, tüm kadınların cinsel ve üreme hakları için örgütleniyor. D.i.Re (Şiddete Karşı Kadın Ağı) kadın örgütlerinin işlettiği, “kurumsal” olmayan 77 şiddet merkezini bir araya getiren, İtalya çapında bir ağ. UDI (İtalya Kadınlar Birliği) ise kadınların anti-faşist direniş deneyiminden doğmuş, pek çok yerel ve bölgesel birimiyle kadınların temel haklar mücadelesinin en önemli aktörlerinden biri.
İtalya’da, Avrupa’da yükselen sağ popülizmin yeni bir aşaması olarak işaret edilen bir ülkede, böyle bir eylem gerçek anlamda şok etkisi yarattı. Kimse Roma’da bu kadar çok insanın, hem de kendiliğinden örgütlenerek böyle bir eylem yapmasını beklemiyordu. Eylemi örgütleyenler bile! Eylemin çağrısını kadınlar yapmıştı ve eylem şiddete ve her türlü ayrımcılığa, özellikle de translara ve lgbti’lere yönelik ayrımcılığa karşı mücadele eden herkese açıktı. Hayatta maruz kaldığımız her türlü şiddete karşı bir gün olacaktı; kadın cinayetleri bu şiddetin en son ve uç temsiliydi. Eylem çağrısında denildiği gibi: Şiddet sağlık, eğitim, refah ve sosyal yardım harcamalarını kısan kemer sıkma politikalarıdır; şiddet emek piyasasının İtalya İş Yasası gibi reformlar yoluyla giderek güvencesizleştirilmesidir; şiddet İtalya’da kürtaja karşı vicdani ret hakkını kullanabilen doktorlardır; eylemde gördüğümüz binlerce pankart ve dövizin işaret ettiği üzere, şiddetin pek çok türü vardır ve şiddetle mücadele için bu türlerin hepsini birden ele almak zorundayız.
İtalyan medyası kadın cinayetlerini (her üç günde bir kadın öldürülüyor) hep gösterişli bir şekilde sunsa da, tam da bu şiddete karşı örgütlenen iki yüz bin kişilik eylemin haberini neredeyse hiçbir yerde göremedik!
Bu kalabalığın inanılmaz gücü, eylemden sonraki gün binden fazla kadının şiddete karşı feminist bir eylem planı çıkarmak için bir araya geldikleri yurt çapındaki toplantıda da hissediliyordu. Atölye başlıkları şunlardı: hukuk ve adalet, emek ve refah, şiddete karşı bir araç olarak eğitim, göçmen feminizm, sosyal hareketlerde cinsiyetçilik, cinsel haklar ve üreme hakları, medya ve anlatı, şiddete karşı izlenecek yollar. Saatler boyunca, farklı nesillerden binden fazla insan ortak eylemliliklerini nasıl sürdürebileceklerini konuştular. Genel tartışma kısmında şiddetin, sözlü olarak lanetlenen ancak politikalarla, bütçe ayırarak ve gerçek bir dönüşüm hedefleyerek ele alınmayan, yapısal bir problem olduğu kabul edildi. Kemer sıkma politikaları ve emek reformları; eğitimin, sağlık sisteminin ve şiddet merkezlerinin çökmesi; kadınların bağımsızlığının ve hayatlarının kontrolünü eline almalarının altını oyarak, sosyal, kültürel ve cinsel ayrımcılıkları körüklüyor.
İtalya’daki toplantı, Arjantinli kadınların izinden giderek 8 Mart 2017 için grev çağrısı yaptı. Bu grevin örgütlenmesi ve şiddete karşı feminist eylemliliğin çeşitli boyutları 4-5 Şubat 2017’de gerçekleşecek ikinci toplantıda konuşulacak.
Roma’da 26 ve 27 Kasım yeni bir feminist hareketin başlangıcı olabilir: Bu hareketin dönüşümsüz itici gücü bizleriz ve hareketi birlikte inşa etmek zorundayız. Arjantin’den İtalya’ya… ve dünyanın neresinde olursa olsun, hayatlarının iplerini eline almak için örgütlenen, mücadele eden tüm kadınlarla.
#NonUnaDiMeno
* Çeviren: Selin Çağatay, https://nonunadimeno.wordpress.com/2016/11/29/nonunadimeno-the-unexpected-force-of-an-international-feminist-movement/ adresinden. FB sayfası: https://www.facebook.com/nonunadimeno/