Pakistan’daki kadınların, artan bir biçimde, korkunç ve tehlikeli olabilen çevrimiçi tacize maruz kalmaları sonucu Nighat Dad siber alanları güvenli hale getirmek üzere bir mücadeleye girişti.
Halima Ali
Qandeel Baloch[1] geçen yaz öldürüldüğünde, Nighat Dad kendi içinde bir kırılma noktasına ulaştı.
Pakistan şehirlerinde kolej ve üniversiteleri ziyaretlerinden, Dad kendisi ve çalışmalarıyla alakalı epeyce bilinirlik kazanmıştı. Dad yeni bir olgu olan ‘çevrimiçi/ online taciz’e maruz kalan kadınlara yardım etmek için 2012 yılında kurmuş olduğu ‘Dijital Haklar Vakfı’nı bilinir kılmak üzere buralarda sesini duyurmaya çalışıyordu.
Ne var ki, ünlü sosyal medya fenomeni Baloch ağabeyi tarafından katledildiğinde, çevrimiçi ortamda kendilerini tehlikede hissettiklerini söyleyen ve bunun için bir şeyler yapmak isteyen pek çok Pakistanlı genç kadının içerisinde kaygılı bir harekete geçme dürtüsü vardı. Sayıları sürekli artan kadınlar; çevrimiçi taciz, intikam pornosu ve fotoğrafları üzerinde oynayarak kendilerinden para sızdırmak amacıyla şantaj yapanlarla ilgili korkunç hikayeleri aktarmak için Dad’a ulaşma yoluna başvurmaya başladı. O ise kendini bu sorumluluğun ağırlığı altında ezilmiş hissetti.
“Bulunduğum ruh halinde sınırlarımı zorladığımı hissettim, şey gibiydi, ‘Bununla baş edebileceğimi düşünmüyordum’,” diyor. “Bu ruhsal sağlığıma baskı yapıyordu. Hissettiğim suçluluk duygusu öyle bir şeydi ki eğer gecenin bir yarısı gelen aramayı veya mesajı cevaplamazsam belki de o kişi hayatını kaybedecekti veya şiddete uğrama korkusu yaşıyacaktı.”
Ortada acil bir ihtiyaç olduğunu kabullendikten sonra, Dad operasyonlarını genişletti ve Pakistan’ın ilk ‘siber taciz’ destek hattını faaliyete soktu. Şu anda, Dad ve 12 kişilik ekibi, bir danışman da dahil, günde sayısı 20’yi bulan çağrıyı cevaplandırıyorlar.
Vakalar sosyal medya güvenlik ayarlarıyla ilgili tavsiye talebinden çok daha ciddi sorunlara kadar değişkenlik gösteriyor. “Her Allah’ın günü bu problemleri çözmek için uğraş veriyoruz. Bunlar kimlik hırsızlığı, şantaj, tecavüze uğrarken videoya kaydedilip sonrasında bunların yayınlanması tehdidiyle şantaja uğrama” diyor Dad.
“Teknoloji durmadan değişiyor, bu gelişmelerle çevrimiçi ortamlardaki şiddet de arttı. Sosyal ortamdan kişisel bilgilerin çalınması, cinsel zorlama ve intikam pornosu gibi şeyler ortaya çıktı. Bunlar, sorunlar, epey ağır.”
2015 yılında, Pakistan Federal Teftiş Ajansı’na göre 3000’den fazla siber suç raporlandı. Bunların yüzde 45’i sosyal medya kullanan kadınları hedef alıyordu. Mayıs ayında, Dad ve ekibinin görevlendirildiği bir çalışmanın bulgularına göre kadınların yüzde 70’i kötüye kullanılmaması için çevrimiçi ortamda fotoğraflarını yayınlamaktan korkuyor; yüzde 40’ı ise stalklanmış/ ısrarlı takibe uğramış ve mesajlaşma uygulamaları üzerinden taciz edilmişler.
Bu rakamlar internet üzerine araştırmaları olan Pakistan’lı gazeteci Rabia Mehmood’u şaşırtmıyor. “Taciz, Pakistan’da teknolojiye erişimi olan kadınların kayda değer bir sorunu ve bu sabit telefon hattı teknolojisinin kullanıldığı günlerden bu yana değişmedi” diyor. “Ne yazık ki, daha gelişmiş bir iletişim teknolojisine geçmek, kullanıcıların üzerinde daha çok kontrol sahibi oldukları platform ve araçlar, kadınların maruz kaldığı çevrimiçi taciz ve şiddeti yok edemedi – sadece sorunu daha da çetrefilli hale soktu.”
“Pakistan’da lafını esirgemeyen kadınlar tecavüz ve ölüm tehditleri alıyorlar, onlara karşı karalama kampanyaları düzenleniyor ve iletişim bilgileri sosyal medya üzerinden paylaşılıyor. Burada kadına karşı şiddet ve tacizin çevrimdışı dünyadan çevrimiçi alanlara doğru geçiş sürecini görüyoruz.”
Bu tür durumlarda ‘yardım’ nadiren el altında bulunabiliyor. “Pakistan toplumunda siyasi otoritelerle kadınlar arasında bir güven eksikliği var” diyor Mehmood. “Kadınların adaletin sağlanacağına inancı yok, utandırılma ve yargılanma korkusu yaşıyorlar ve son olarak, yardım aramanın etkili yöntemlerini bilmiyorlar.”
2015’te Peşaver’deki Edwardes Üniversitesi’nde çalışan bir grup genç kadın Dad ile iletişime geçti. Birileri onların fotoğrafını, isimleri ve telefon numaralarıyla beraber Facebook’ta yayınlamış, seks işçisi olduklarını yazmıştı.
Ortaya çıktı ki iki adam yıllardır onları, dijital olarak üstünde oynama yaptıkları çıplak fotoğraflarını çevrimiçi paylaşmakla tehdit etmiş, istedikleri parayı alamayınca da Peşaver’in kadın öğrencileri hakkında ‘başarılı’ bir karalama kampanyası yürütmüşler.
Çoğu kadın itibarını kaybetme korkusuyla kendisinden talep edilenleri karşılamak zorunda hissediyor.
Yine de Dad’ın yardımıyla, bir kısmı bununla mücadele etmeyi seçti. Kadınlar karalama kampanyası hakkında suç duyurusunda bulundular ve adamlar tutuklandı.
Zorbalığa maruz kalan kadınların fotoğrafları çıplak olmadığında ve yazılan post tamamen yerel bir dil olan Peştunca olunca, bu postlar Facebook’un standart tüzüğünün güvenlik duvarının dışında kalıyordu. Çünkü yazılan post Mark Zuckerberg’in kuruluşu tarafından anlaşılamıyordu.
Bunun üzerine Dad, Facebook ile görüşmelere başladı. “Facebook mekanizmalarının işleyişinde bir açık yakaladık,” diyor söz konusu postların kaldırılmasında başarı sağlayan avukat.
Peşaver’de yaşananların sonucunda, Facebook yerel dil kullanıcılarının da paylaşılan içerikleri görebilmeleri için operasyonlarını genişletti.
“Kadınlara karşı çevrimiçi şiddet küresel bir olgu, Pakistan’da ise bu sorunun sonuçları kültüre, dine, toplumsal normlara, ataerkiye ve aynı zamanda konuyla alakalı bilinç eksikliğine dayalı olarak daha farklı oluyor,” diyor Dad.
Dad oldukça iyimser. “Kadınlar çoğunlukla, mücadele etmeyi seçiyor. Bazı zamanlar oluyor ki kendilerini sosyal medyadan soyutluyorlar, fakat bu bir çözüm değil. Biz gerçekten istiyoruz ki kadınlar bu platformlarda nasıl mücadele edeceklerini bilerek haklarını sahiplensinler, ve bence değişim gerçekleşiyor da. Yavaşça, fakat gerçekleşiyor.”
Çeviren: Deniz Özge Çiçek
Bu yazı 17.7.2017 tarihinde The Guardian’da yayınlandı.
[1] Geçtiğimiz yaz ağabeyi tarafından katledilen Pakistanlı oyuncu, model, şarkıcı, sosyal medya fenomeni.