Hayatıma giren bütün erkekler benden güzellik beklediler. Bu kadınlarla erkekler arasında gizli bir anlaşma değildir. Bunu her yerde söylerler. Hiç beklemediğiniz bir anda bir erkeğe güzellik borçlanabilirsiniz.

Alamy/Hitesh Sona

Ev. Olduğu haliyle içimde dolaşmasına izin verdiğim heyecanım, üzerimde özellikle seçilmiş kıyafetlerim, kendimle tüm alıp veremediğimi saklayan tavrım ve ben, kuaföre gitmeye hazırlanıyoruz. Yarın bayram. Dışarıya adım attığım anda kendimle tüm alıp veremediğimi saklayan tavrı yere düşürüyorum. Onu üzerimde sanki orijinal tavrım buymuş gibi taşımak kolay değil. Eğilip yerden almayı ve tekrar takınmayı istiyorum ama çok uzakta görünüyor.

Evin dışı, otopark. Akşam olmak üzere tatlı bir serinlik var. Serinlik önce yüzümde sonra tüm vücudumda. Otoparkta ilerliyorum, tavrım da düştüğü yerden hareketleniyor, arkamda sürükleniyor. Bir türlü durup da anlamaya zaman ayırmadığım düşünceler, hisler de bize katılıyor kuaföre giderken. Kendileri gelemedikleri için, çünkü izin vermiyorum dışarı çıkmalarına, bir iç sıkıntısını gönderiyorlar. Bana eşlik eden bu iç sıkıntısını, yerde sürükleyerek götürdüğüm tavrımı, yakında sorun olmaktan çıkacaklar diye hiç önemsemiyorum. Yakında. Kuaföre ulaşınca. Saçlarım yapıldıktan sonra daha güzel olduğumda.

Kendi güzelliğimi sorgusuz sualsiz kabul ettiğim yıllar olmuştu. Zaman akardı sokakta, evde, annemin işyerinde, okulda, uyuduğumda ve uyandığımda ben güzel olurdum. Konuşurdum, sokakta annemin işten gelmesini beklerdim, dünyayı daha iyi bileyim diye babama sorular sorardım, Kırmızı Küçük Balık kitabını ezbere okurdum, arkadaşlarımın sırlarını tutardım, bütün bunları yaparken güzel olurdum. O zaman güzellik yaşam üretmekti, herkesin yaşayarak sahip olabildiği bir şeydi.

Kuaför. Saçlarımda sıcaklık ve fön kokusu. Fön kokusunun bana mutluluk verişi sonrasında bana getirdiği güzellik ile mi ilgili, yoksa sadece fön kokusunu mu güzel buluyorum? On dakika sonra aynada kendimi görüyorum. Saçlarım fönlü. Nereden çıkacağı, nasıl kıvrılacağı belli olmayan bir türlü kontrol altında tutamadığım her yere savrulan kabarık saçlarımın yerinde şimdi yekpare, üzerinde tek bir pürüzün olmadığı dümdüz saçlarım var. Saç, her şeydir. Şimdi yerde kuaföre sürükleyerek getirdiğim tavrıma bakıyorum. Bu sefer o kadar da uzakta görünmüyor. Uzanıp yerden alıyorum, kendimle tüm alıp veremediğimi saklayan tavrımı takınıyorum. Kabarık, kontrol edilemeyen, her yöne kıvrılan, kafasına göre bazen iyi bazen kötü görünen saçlarım da kendimle tüm alıp veremediklerime dahil mi?

Yol. Bisikletin üzerinde ilerliyorum. Yerde sürüklenen bir şey yok. Sadece tatlı bir heyecanla karışık şiddetli bir korku ve ben. Birisinin yanına gidiyorum. Bir erkek. Sevgilim. Beni değerlendiren biri. Beni değerlendirme hakkını verdiğim biri. Sesi güzel olan biri. Benimle birkaç ortak zevki paylaşan biri mi, belki öyle. Mesajlarını heyecanla beklediğim biri. Hava kararmak üzere gökyüzünün rengi çok güzel, hatta biraz daha romantik olan biri için büyüleyici görünüyor olabilir. Bisikletle çok yokuş çıkıyorum, çünkü sevgilimin evi benim evime göre yukarıda kalıyor. Yolda geçerken başka evler görüyorum. Yüksek binalar ve biraz daha yüksek binalar. Bu binalardaki insanlar yemek yiyorlar, kaşıkların tabaklara vurma sesini duyuyorum. İçimdeki korku ile birlikte ince bir umut var, bu sefer sevgilimin değerlendirmesinden iyi bir puanla ayrılabilirim. Böyle bir ihtimal var gerçekten. Önceki buluşmalarımızda bir şeyler hep ters gitmişti diye düşünüyorum. Saçlarımda mesela, fön yoktu. Saç her şeydir. Bir kere hapşırmıştım, hapşırınca herkesin yüzü çirkinleşebilir. E tabi doğal olarak sevgilim de değerlendirmesini buna göre yapmıştı. Sonra beni hep okulda görüyordu, okulda da en güzel halimde olamıyordum tabii. Bir de kulaklarım büyüktü, kafamdan ayrıktı. Kulaklarımı estetik ameliyat ile yaptıracaktım. Dişlerimde teller vardı, elbet bir gün çıkacaktı onlar da. Yüzümde sivilceler vardı. Yeni öğrendiğim yoğurtlu ve limonlu formülle hepsini yok edecektim, sadece biraz zamana ihtiyacım vardı.

Güzelleşme planları olan bir genç kadın… Güzelleşme planları olmayan bir genç kadın var mıydı yeryüzünde?

Alacağım var diye düşünüyorum. Güzellik alacağım var. Şu an elimdeki, daha hepsi değil. Bu umutla yaşamak iyi hissettiriyor. Alacaklar ve verecekler konusunda yapmayı en sevdiğim hesap bu.

Bank, sevgilimin evinin önü. Sevgilim. Hayatımdaki ilk erkek. Sevgilimin olmadığı, önceki yıllarımda düşünmüş müydüm acaba bir erkeğin sevgilisi olmak nasıldır diye? Bir erkeğin sevgilisi olduğunuzda ne olur? Erkekler bir kişi değildir hepsi farklıdır. Tabii. Ama hepsi sevgililerinden güzellik beklerler. Hayatıma giren bütün erkekler benden güzellik beklediler. Bu kadınlarla erkekler arasında gizli bir anlaşma değildir. Bunu her yerde söylerler. Hiç beklemediğiniz bir anda bir erkeğe güzellik borçlanabilirsiniz. İlk sevgilim bunu benim yüzüme söylemişti. O anı düşünüyorum. Düşünüyorum ve onun aşağı gelmesini bekliyorum. Kendimle tüm alıp veremediğimi saklayan tavrım yere düşecek gibi oluyor hemen tutup yerine yerleştiriyorum onu.

Sevgilimle aramız iyi. Konuşuyoruz, öpüşüyoruz. Daha ne olsun. Arkadaşlarımız var, içlerinde sevgili olanlar var. Lise çağındaki her genç kadın ve erkekten farkımız yok aslında. Biz ve arkadaşlarımız. Görülmek istiyoruz. Bir şekilde çok özeliz ve bununla ne yapacağımızı bilmiyoruz. Sevgilim ve ben belli sınırlar içerisinde çok iyiyiz. Yüz yüze olmadığımız sınırlar. Akşamlarımız mesajlaşmakla geçiyor. Yüz yüze gelemiyoruz. Arkadaşlarımızın yanında da birlikte olamıyoruz. Bunun sebebi ne diye düşünüyorum. Çok geçmeden sevgilim bana anlatıyor sebebini. Arkadaşlarının yanında benimle birlikte görünmek istemiyor çünkü ben onu çirkinliğimle utandırıyorum. Bu işte sebebi diyor. Böylelikle ilk defa bir erkeğe güzellik borçlanmış oluyorum.

Yıkılıyorum. Tuvalete gidiyorum aynada kendime bakıyorum. Yüzümü inceliyorum. Alnımı. Utanma duygusu üzerine düşünüyorum. Gözlerimi. Başkaları tarafından utandırıldığım zamanları düşünüyorum. Burnumu. Başkaları beni utandırdığında onlara nasıl sinirlendiğimi düşünüyorum. Dudaklarımı.

Daniel Sznycer’a göre “Utanma hissi diğerleri tarafından dışlanmamıza neden olabilecek davranışlardan kaçınmamıza yardımcı olan içsel bir sinyaldir”. Anında kabulleniyorum. Sevgilimin diğerleri tarafından dışlanmasına sebep olacak kadar çirkinim. Ben daha fazla utanıyorum, o kadar ki uzunca bir süre bu konuda yüksek sesle konuşamıyorum.

Bank, sevgilimin evinin önü. Karşıdan o geliyor. Sevgilim. Kendinden emin biri. Banka oturuyor. Konuşuyoruz. Yüz yüze görüştüğümüz nadir anlardan biri. Bu sefer ona olan güzellik borcumu biraz ödediğimi düşünüyorum. Aynanın karşısında geçirdiğim saatler bana hangi açıdan en güzel göründüğümü öğretti. Açımı ayarlıyorum, bana söylediklerinin bir kısmını kaçırıyorum bu sırada. Bayram öncesi o günün akşamında yüksek binalarda insanlar yemeklerini yerken, gökyüzünün rengi çok güzelken ve ben ilk sevgilimle bankta otururken. O gün orada ben var olmuyorum, poz veriyorum. Değerlendiriliyorum. Kısa bir süre oturup ayrılıyoruz. Her şey yolunda. Daha sevgilime olan güzellik borcumu ödeyemedim, bunu biliyorum ama bir kısmını ödediğimi hissediyorum. Kalkıyorum banktan, bisikletime atlıyorum. Kendimle tüm alıp veremediğimi saklayan tavrımla belki bir anlığına bütünleşiyorum. Kendi evime doğru yola çıkıyorum. Yolda bisikletimin tekeri patlıyor. Mutluluğumu bozamıyor bu aksilik. Bir sorumluluğu yerine getirmiş olmanın rahatlığı, hafifliği var üzerimde hâlâ. Bisikleti yanımda sürüklüyorum. Kollarım yoruluyor. Bisiklet için kısa ama ayaklar için uzun bir yol. Hava kararıyor. Telefonum çalıyor. Bir mesaj. Sevgilimden bir mesaj. İlişkimizi bitirmek istediğini söylüyor. Bisiklet kollarımda ağırlaşıyor. Eve kadar çok zor ulaşıyorum. Yol uzadıkça uzuyor.

Ev. Gece yatağımda uzanıyorum. Kendi kendime planlar yapıyorum, görür o!

Bugün, o akşamı düşündüğümde öfkelenmiyorum. Kalbim de kırılmıyor. İlk sevgilime de kızmıyorum, zaten ilkler nadiren iyi olur. Yıllar sonra 28 yaşımda ilk defa, ilk sevgilimin benimle ilgili düşüncelerini nasıl salt doğru olarak kabul ettiğimi düşünmek aklıma geliyor.

Bir cevap yazın

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.