2002 yılında yürürlüğe giren 4721 sayılı Medenî Kanunu sonrası, TBMM gündeminde, 1926 yılında kabul edilen 765 sayılı Türk Ceza Kanununun (TCK) değiştirilmesi vardı.   

Medeni Kanun’daki kadın hakları için mücadele ederken kadın örgütleri epeyce deneyim biriktirmişlerdi. Bir yasa tasarısının TBMM tarafından onaylanma sürecinde nasıl bir çalışma yürüteceklerini artık çok daha iyi biliyorlardı. Bu birikimle TCK tasarısını karşılayan kadın örgütleri hızlı davranarak hemen üzerine çalışmaya başladılar. 2002 yılı Nisan ayında Kadının İnsan Hakları – Yeni Çözümler Vakfı’nın (KİH) koordinasyonluğunda Türk Ceza Kanunu Kadın Çalışma Grubunu toplandı. TCK Kadın Çalışma Grubu; İzmir Barosu Kadın Hakları Uygulama Merkezi, İzmir Barosu Kadın Komisyonu, İstanbul Barosu Kadın Hakları Uygulama Merkezi, Diyarbakır Barosu Kadın Komisyonu, Mor Çatı Kadın Sığınağı Vakfı, Kadının İnsan Hakları-Yeni Çözümler Vakfı, Cumhuriyet Kadınları Derneği, İstanbul Valiliği İnsan Hakları Masası ve İstanbul Valiliği Kadının Statüsü Birimi’nden oluşuyordu. KİH’in çalışma grubunu oluştururken İstanbul Valiliği birimlerinden kadın temsilcileri ve erkek akademisyenleri çağırması yasa yapım sürecini nasıl bir işbirliği ile yürütmek istediğini de ortaya koyuyordu. Ancak gruptaki tek erkek akademisyen birkaç toplantı sonrası çalışmalara devam etmeme kararı alınca grup sadece kadınlarla çalışmalarını sürdürdü.

TBMM gündemine gelen TCK taslağı, kadın hakları açısından neresinden tutsan elinde kalıyordu. Medeni Kanun taslağında durum farklıydı çünkü Medeni Kanun için kadın hareketinin mücadele tarihi daha eskiye dayanıyordu ve taslak kadın hareketinin önerileri de dikkate alınarak ortaya çıkmıştı. Dolayısıyla TBMM gündemine getirilen TCK taslağı kadın bakış açısından yeniden yazılmak durumundaydı. Çalışma Grubu bir yıllık çalışma sonucunda “Kadın Bakış Açısından Türk Ceza Kanunu Taslağı”nı hazırladı. Somut talepleri formüle etti. Paylaşmak için 23 Mayıs 2003’de Taksim Hill Otel’de bir basın toplantısı düzenledi.

Bu basın toplantısı sonrasında, Çalışma Grubu çok sayıda kadın örgütü ile genişletilerek Türk Ceza Kanunu (TCK) Kadın Platformu olarak yola devam etmeye karar verdi. Platform ilk aşamada 26 örgütten oluşuyordu. Sonra örgütlerin sayısı arttı.

Platform, yeni TCK kabul edilene kadar yoğun bir çalışma içine girdi ve uluslararası bir kampanya yürüttü. Paneller, konferanslar, basın toplantılarının yanı sıra TBMM’de siyasi parti temsilcileri, Adalet Komisyonu üyeleri ile sürekli iletişim halinde olup onların görüşlerinin değişmesini sağladı. Lobi faaliyetlerinde bulundu. Kritik maddeler görüşülürken ve tasarı kanunlaşmadan önce, milletvekillerine, komisyonların üyelerine, bakanlara faks kampanyaları yaptı. TCK Kadın Platformu yasada 35’den fazla değişiklik öneriyordu. Ayrıca yasanın sistematiğinin de değişmesini istiyordu. 26 Eylül 2004 tarihinde, TBMM tarafından kabul edildiğinde platformun, kadınların cinsel ve bedensel haklar yasal olarak güvence altına alan taleplerinin 30’u tasarıya girmişti.

Kuşkusuz hem Medeni Kanun hem de Türk Ceza Kanunu’nun yenilenme çalışmaları, Türkiye’nin Avrupa Birliğine uyum yasa paketleri çıkarma yükümlülüğüne bağlı olarak hızlandırıldı. Ancak Kadın örgütleri olmasaydı bu yasaların son hâliyle çıkması imkânsızdı.

Adana TCK Kadın Platformu, Ankara KADER ve Ankara Karma Kadın Örgütleri, Batman Kadın Platformu, Diyarbakır Kadın Platformu, Eskişehir Demokratik Kadın Platformu, İstanbul Kadına Yönelik Şiddete Karşı Platform, Kadın Sığınakları Kurultayı Katılımcıları, TCK Kadın Platformu 14 Eylül 2004’te Ankara’da büyük bir eylem yaptı, TBMM’ye yürüyüş gerçekleştirdi.

“Bedenimiz Cinselliğimiz Bizimdir – TCK’daki Kadına Yönelik Şiddete Karşı Yürüyoruz” pankartı arkasında yürüyen 7 Kadın Platformu ve 80 örgüte bağlı kadınlar TCK Tasarısını görüşmek üzere toplanan meclis önünde kadın cinayetlerine indirimi, bekâret kontrollerini, cinsel yönelime dayalı ayrımcılığı, zinanın suç sayılmasını protesto ettiler.

Bu yürüyüş sonrası kadınlar TBMM’ye bir geri adım daha attırdılar. Zinayı suç sayan TCK maddesi tasarıda yer almadı.

5237 sayılı TCK 12 Ekim 2004’te Resmi Gazete’de yayınlandı. 1 Haziran 2005 tarihinde yürürlüğe girdi.

Yeni TCK’da cinsel suçlar, kişilere karşı suçlar bölümünde düzenlendi; ırz kavramı TCK’dan çıkartıldı; evlilik içi tecavüz cezalandırıldı; evlilik içi şiddet işkence olarak tanımlandı; kadınların tecavüzcüleriyle evlendirilmelerine ilişkin madde kaldırıldı… Ancak bu kazanımlara rağmen hâlâ düzelmesi gereken maddeleri vardı.

TCK Kadın Platformu 2010 yılına kadar çalışmalarını sürdürdü.

TCK Kadın Platformu (23 Mayıs 2003)

İzmir Barosu Kadın Hakları Uygulama Merkezi, İzmir Barosu Kadın Komisyonu, İstanbul Barosu Kadın Hakları Uygulama Merkezi, Diyarbakır Barosu Kadın Komisyonu, Mor Çatı Kadın Sığınağı Vakfı, Kadının İnsan Hakları-Yeni Çözümler Vakfı, Cumhuriyet Kadınları Derneği, İstanbul Valiliği İnsan Hakları Masası, İstanbul Valiliği Kadının Statüsü Birimi, Ankara Kadın Dayanışma Vakfı, Çanakkale Kadının El Emeğini Değerlendirme – Kadın Danışma Merkezi, CEDAW STK Hazırlık Grubu, Gazi Mahallesi Kadının İnsan Hakları Grubu, Edirne Kadının İnsan Hakları ve El Ürünleri Girişimi, Filmmor Kadınların Sinema Atölyesi, İris Eşitlik Gözlem Grubu, Kadınlarla Dayanışma Vakfı (KADAV), Kadın Adayları Destekleme Derneği (KA-DER), Karşıyaka Kadın Danışma ve Dayanışma Merkezi, Kibele Kadın Kooperatif, KATAGİ, Okmeydanı Atölye Morkağıt, Sincan Toplum Merkezini Koruma ve Geliştirme Deneği, Türk Kadınlar Birliği, Van Kadının İnsan Hakları İnisiyatif, Cumhuriyet Kadınları Derneği

 

Cinsel Haklar için Savunuculuk: Türk Ceza Kanunu Reformu Kampanyası (2007, İngilizce)

Türk Ceza Kanunu’nu Toplumsal Cinsiyet Bakış Açısı ile Yeniden Yazmak: Başarılı Bir Kampanya Örneği (2007, İngilizce)

1990 sonrası Türkiye`de demokratikleşmeye kadın hareketinin etkisi: TCK kadın platformu örneği / İlkay Yılmaz



Bir cevap yazın

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.