Tecavüz edilerek öldürülen İtalyan sanatçı Pippa Bacca’nın katledilmesinin birinci yılında 11 Nisan 2009 tarihinde Ankara’da feministler eylem yaptılar.
“Dünya barışı” için 8 Mart’ta gelinlikle Milano’dan yola çıkan, Tel Aviv’e ulaşmayı hedefleyen ve 31 Mart 2008 tarihinde İstanbul’dan ayrıldıktan sonra kendisinden haber alınamayan Pippa Bacca adıyla tanınan İtalyalı sanatçı Giuseppina Pasqualino di Marineo’nun cesedi 12 Nisan 2008 tarihinde Gebze’de bulunmuştu.
Pippa Bacca ve arkadaşı Moro beyaz çıktıkları barış yolculuğunu otostopla Slovenya, Hırvatistan, Bosna, Bulgaristan, Türkiye, Suriye, Lübnan, İsrail ve Filistin güzergâhı üzerinden Tel-Aviv’de sonlandırmayı planlıyorlardı.
“Barış Gelini” projesinin doğuşu ve Pippa’nın neden gelinlikle yola çıktığı kendi internet sitesinde (www.pippabacca.it) şöyle anlatılıyor:
“Pippa, sadece tek bir gün kullanılacak bir elbise için bu kadar çok özen gösterilmesini saçma buldu ve aklına gelinliği aksi bir şekilde kullanma fikri geldi. Öyle bir elbise ki; bir deneyimin tanığı olarak giyiliyor, anıları üzerinde topluyor, tükenerek ve kirlenerek… Savaşın, bir gerçeklik ya da yakın bir hatıra olduğu ülkeleri otostopla geçeceği özel bir seyahatte taşımak için tek bir elbise, sadece uyumak ya da yıkamak için üzerinden çıkaracağı… Tüm bu örneklerden sonra, yakın bir geçmişte savaş yaşamış ya da şu an yaşayan ülkelerle, evliliğin pozitif sembolü arasında gerçek bir karşılaştırma yapma fikri doğdu; bu memnuniyeti orada yaşayan kadınlara ve sanatçılara götürmek, değişiklikleri aşmak, küçük günlük kadınsı eylemlerle onların sıkıntısını bir nebze paylaşmak için. Pippa aksesuar olarak da beyaz topuklu ayakkabı giymeye karar verdi; çünkü bu da kadın olmanın sembolüydü ama aynı zamanda rahatsız ve acı vericiydi. Çünkü kadın olmak ve anne olmak, hepimizin barışı sağlamak için yaptığı yol gibi cesaret ve güç gerektiren bir şeydi.”
Pippa, otostopla seyahat etmesini ise insanlara, onların samimiyetine güvenmek olarak açıklıyordu.
Pippa tecavüz edilerek öldürüldükten sonra Türkiye’nin çeşitli yerlerinde eylemler yapıldı. İstanbullu feministler Pippa Bacca’nın katili Murat Karataş’ın yargılandığı davanın da takipçisi oldular.
Pippa Bacca’nın katledilmesinden bir yıl sonra Ankara’da FeministBiz’in çağrısıyla Kızılay’da bir araya gelen kadınlar beyazlar içinde sessiz bir yürüyüş gerçekleştirdiler. Yürüyüşte Pippa Bacca’nın barış yürüyüşü sembollerini kullandılar. Gelinliği andıracak şekilde beyazlara bürünen feministler, yüzlerini beyaza boyadı ve sessizce bulvara dizilerek otostop çektiler. Eylem yoldan geçen yayalar ve araçların içindeki insanlar tarafından ilgi ile karşılandı. Eyleme destek vermek için kornalar çalındı. 10 dakikalık otostop eylemi sonrası, el ele zincir oluşturan kadınlar Yüksel caddesine kadar yürüyerek eylemi sonlandırdılar.
FeministBiz açıklamasında şöyle dedi:
“Pippa Bacca ayrıldı aramızdan bundan tam bir yıl önce. Öyle sesiz bir gidiş değildi onunki. Asırlardır süren kadına yönelik şiddetin bir parçası olan hazin bir sonla. Her duyduğumuz ölüm haberi gibi titredik iliklerimize kadar. Nasıl bir umutla çıkmıştı yola oysaki nasıl bir inanç ve güvenle. Dilini konuşamadığı bir ülkede karşılaştığı şiddete karşı nasıl savundu kendini, ne dedi en son.”
İstanbul Feminist Kolektif ’in takip ettiği Pippa Bacca davasının Kocaeli 1. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen ilk duruşması 7 Ekim 2008 tarihinde yapıldı. Davada Mor Çatı adına müdahillik talep edildi. Ancak Mahkeme Mor Çatı’nın taraf olmadığı iddiasıyla talebi reddetti. Sekizinci duruşmada Murat Karataş cinayet suçundan ömür boyu hapis cezasına çarptırıldı. 25 Haziran 2009’da mahkeme heyeti takdir hakkını kullanarak, verilecek ağırlaştırılmış müebbet cezasında indirim yaparak tecavüzcü katile müebbet hapis cezası verdi. Kararın temyiz edilmesi üzerine dosyayı görüşen Yargıtay 1. Ceza Dairesi, yerel mahkemenin kararını oybirliğiyle onadı. TCK’nın takdiri indirime ilişkin 62. maddesi ile cezada indirim yapılmış olmasını yerinde görmeyen Daire, bu konu özelinde aleyhe temyiz olmadığından bunu bozma nedeni saymadı.
