27 Nisan 2007 tarihinde Genelkurmay Başkanlığı internet sitesinden Cumhurbaşkanlığı seçim sürecinde başörtüsü üzerinden laikliğin tartışılmasına izin verilmeyeceği, laikliğin koruyucusu ve tarafı olarak gereğinin yapılacağını belirten muhtıra yayınlandı. Cumhuriyet mitingleriyle ordunun göreve çağrıldığı, toplumun “ya laiklik ya şeriat” ikilemi üzerinden saflaştırılmaya çalışıldığı bir dönemdi. “Darbelere ve Muhtıralara Karşıyız” diyen feministlerin çağrısıyla 2 Mayıs 2007’de İstanbul’da Taksim tramvay durağında “Ne mutlu darbe ve muhtıraya dur diyen kadınlara” pankartıyla protesto eylemi yapıldı.
Eylemde okunan basın açıklamasında, Cumhurbaşkanlığı seçimleri nedeniyle artan ordu-AKP geriliminin kadınları nesneleştirdiği belirtildi. Kadınlar, “Örtünen kadınları kamusal alandan dışlayan yasakçılığa da, kadınları örtünmek zorunda bırakan dini yaptırımlara karşı da mücadeleye devam ediyoruz,” diyerek,
* Siyasal gericiliğin tek başına kadınların giyim kuşamına indirgenmesine,
* Kadın kurtuluş mücadelesinin gerici, ulusalcı, şoven, militarist baskıların aracı haline getirilmesine,
* Erkeklerin ve vatanın namusu olmaya,
* Meclisin kadınları, yüzde on barajlarıyla toplumsal muhalefeti, emekçileri, Kürtleri dışarıda bırakmasına,
* Siyasetin askerileşmesine, Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin emir komuta zincirinin parçası haline getirilmesine itirazlarını sıraladılar.
Eylemde ayrıca 1 Mayıs’ı Taksim’de kutlamak isteyenlere karşı uygulanan devlet şiddeti ve gözaltılar da protesto edildi.
