21 Temmuz 1995 tarihinde Ankara Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele ekiplerince gözaltına alınan Leman Çelikaslan, çırılçıplak bağlandığı ormanlık bir alanda ve emniyette polislerin tecavüzlerine uğradığını beyan etti.
Leman Kılıçaslan Ankara Emniyet Müdürlüğü’ndeki sorgu sırasında da üç polis memuru tarafından kendisine tecavüz edildiğini dile getirdi. Tecavüz sonucunda Leman Çelikaslan günlerce ağır kanama geçirdi. Hapishaneye götürülmeden önce tıbbi olarak muayene edileceği zaman soyunmak istemedi ve bu nedenle doktor kötü muamele izine rastlanmadığını onayladı. Bir hafta sonra, 9 Ağustos’ta savcıya tecavüz şikâyetinde bulundu ve hastaneye sevkini talep etti. Ertesi gün Adli Tıp Kurumu’na sevk edildiğinde bir kadın doktor istedi. Hiçbiri olmadığı için, muayene edilmeyi reddetti. Doktor tecavüze uğratıldığından veya cinsel tacize uğramış olup olmadığından şüphelendiğinde beyanını yineledi. Daha sonra hastaneye sevk edildi.
17 Ağustos’ta jandarmalar eşliğinde cezaevinden muayene edildiği hastaneye kaldırıldı. Doktor, geçen süre yüzünden tecavüzün gerçekleşip gerçekleşmediğini belirtemediğini ileri sürdü.
Leman Çelikaslan’a tecavüzü protesto için bağımsız kadın grupları ve çeşitli parti-sendikalardan kadınlar 19 Ağustos 1995 tarihinde Taksim Mis Sokak’ta bir protesto eylemi düzenlediler. Eylemde yapılan açıklamada, “Her yerde, her zaman tecavüzü yaşayan kadınlara, ‘Bu utanç senin değil, teşhir et’ diye sesleniyoruz. Tecavüze uğradığını kanıtlamanın zor olduğu tecavüz davalarında mağdur durumundaki kadının ifadesinin delil sayılmalı” denildi.
25 Kasım 1995 tarihinde de Ankara’daki kadın grupları Leman Çelikaslan’a tecavüzle ilgili suç duyurusunda bulundular.
