Hiçbir yaştaki kişinin de işine yaramayan, ortak hayat pratiklerini engelleyen, yeni hiyerarşiler, otorite ile yeni ilişkiler, yeni boyun eğmeler yaratan bu olurlar ve olmazlar kime gerek?

Yaş ile had bildirilen bir dünyada, hadsizlikte çok fayda görünmekte.

Gezi’de direnen, hayatı direnişle geçmiş genç olmayan kadınların fotoğraflarını akrabası olmayanların “teyze” diye sunabilmesi esnasında gözümden iyice düşmüştü “yaş haddi”! Ortada bir kadına ve hatta yaşlı bir kadına bile sirayet eden bir haksızlık ve direniş olduğunu kafamıza sokma çabası, yaş üzerinden bazı kadınları adeta ait olmadıkları bir yerde olmakla itham etmeye dönüvermişti.

Egemen sistem üretim dışı kalanı çöp sayıyor da, peki biz iktidar ilişkilerine eleştirel bakanlar, feministler ne yapıyoruz bu esnada? Kendimizdeki yaş ve çevreleyen yaşları nasıl ve nereden kavrıyor, yaşıyoruz?

Üretimde olmayınca, başta insansal ve parasal olmak üzere tüm kaynaklar azalıyor, bilgiye, şuna buna ulaşım zorlaşıyor. Ama bir zamandır ve hele de şimdiki pandemi vakti, sanal da olsa birçok kaynağa ulaşım çok daha kolay şekle dönüşmüşken, durduğu yerde durmayan bir dünya karşısında insanlar nasıl “emekli olup, sessizce bir köşede emekliliğin tadını çıkarma” idealini uygun bulup, kendine; dünün üreticisi, bugünün yaratıcısına arkasını döner? Vaat; “eli öpülen, tecrübe anlatıcısı, saygı gösterilecek yaşlı” olmak, yaşın getirdiği yavaşlığı ile çevreyi “aman…” diyerek durdurmaya çalışacak bilge kişi olmak falan da filan. Kişi kaç yaşında düne kadar yaşamakta olduğunu unutur/hatırlayamaz (ya da niye unutup bu vaade kanar/kanmış gibi yapar), çevresi ne zaman unutur/unutmuş gibi yapar?

Yaşınızı bilirsiniz değil mi? Peki, nasıl bilirsiniz? Yaşla gelen ve gidenler var kuşkusuz, ancak bunları gerçek karşılıkları kadarı ile yaşamak, günde yaşamak mümkün mü?

Kadınlar için yaşlılık, belki bazı erkekler için de böyle, yaşamı sürdürürken bir de “tuhaflık”, “uygunsuzluk”, “uyumlu uygunsuzluk” ile baş etme enerjisi sarf etme/sarf etmeme zamanı olmakta… Giysilerin yaşı olduğu gibi, fikirlerin, konuşma biçimlerinin, zihin hareketlerinin de yaşı ve yaşa yakışanı olduğu söylenmekte. Sesin yaşı, saçın yaşı, bedenin yaşı, dış ve iç organların hep yaşı var. Beden dilinin yaşı var mı, var. O da var. Pek sınıfsal, cinsiyete dayalı okumalara açık olduğu kadar, yaşa da göndermeler yapıyor. Bunları ben böyle anarken bir hiyerarşiye dizmiyorum, kendimde de denkleştirmek istemiyorum, başkalarında da. Zorunda mıyız? Öyle gibi. Bu zoru kabul edecek miyim? Hayır. Sesimi değiştireyim mi? Saçımı uzatmayayım, savurmayayım da, küt mü keseyim, topuz mu yapayım, yoksa kapatayım mı? Peki bunları niye yapayım?

Haddim olmayan bir yerde durmak gibi sanki bugünün dünyasında olmak. Fikir, edinim, dil, bakış, yakınlık, uzaklık ve hatta beden dili ve hatta giyinme biçimleri ile. Yaşadığımız zamanda niye olmayalım ki? Niye yeni şarkıları, yazarları, teorileri bilmeyelim ki?

Küçük insanlara/çocuklara uygun olmaz denenler gibi bunlar da tersten genç olmayana yasaklı alanlar. İçinde olunan, yaşın tuttuğu ancak yaşa uygun olmayan alanlar, girersen yanlışlıkla düşmüşsün gibi davranılan alanlar. Yeni olan alanlar. “Biz eskiden…” ile başlayan anlatılar dışı alanlar, deneyim aktarma dışı alanlar, değişim alanları yasak.

Hiçbir yaştaki kişinin de işine yaramayan, ortak hayat pratiklerini engelleyen, yeni hiyerarşiler, otorite ile yeni ilişkiler, yeni boyun eğmeler yaratan bu olurlar ve olmazlar kime gerek? Eli öpülme karşılığında bugünün dünyasından el etek çektiğimiz ya da botokslu ya da yaşımıza uygun bulunan koşuşturmalı ya da hepsini bir arada başardığımız ancak imkânsız bir yaşam mı tek seçenek?

Bence değil, böyle olmak zorunda değil. Kendi yaşımız ve başka herhangi yaştakilerle kurduğumuz ilişkileri hep gözden geçirerek ilişkilenmek mümkün. Yapacağım ben. Bazılarınızın hayırlısı dediğini duyuyorum sanki. Evet ya ben de böyle. Yaşın biyolojik getiri götürülerinin, mesela kırışıklar, sarkmalar ve selülitler içinden ve ötesinden selâmlarımı iletiyorum.

Yazının İngilizcesi için tıklayınız

Bir cevap yazın

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.