Feministler Gültan Kışanak’a destek için Sincan’daydı
Gültan Kışanak, “Kobanê davası”ndaki savunmasına 15 Ocak’ta başladı. Duruşmayı izlemek üzere Sincan’a giden feminist kadınlar, öğle arasında bir açıklama yaparak davayı değerlendirdiler. Açıklamayı orada hazır bulunan feministler adına Gülyeter yaptı. “Gültan’ın bu davada, birlikte örgütlediğimiz 8 Mart eylemlerinden, 25 Kasım eylemlerinden yargılanması, feministler olarak bizim için önemli. Biz bu davanın tarafıyız” dedi. Gültan savunmasında sık sık feminist olduğunu vurguladı. Feminist politika savunmasının her cümlesine işlenmişti. 36 kez ağırlaştırılmış müebbet cezasıyla yargılanan Gültan Kışanak’ın savunma metni, iddia edilen suça karşı bir savunma olmayıp, Gültan’ın politik, insanî ve kadın olarak hayattaki duruşunu ortaya koyan bir metindi. Davada kararın yerel seçim öncesi verilebileceği düşünülüyor.
Yargıtay yaşlı teyzesine bakan kadının sigorta talebini haklı buldu
Yargıtay, İzmir’de yaşlı teyzesine bakıp ev işlerini yapan kadının sigorta talebini kabul eden yerel mahkemenin kararını onadı. Teyzesinin temizlik, çamaşır, yemek gibi işlerini 17 yıl boyunca yaptığını, karşılığını da elden aldığını belirten G.Ç. teyzesinin ölümünden sonra onun mirasçılarına hizmet tespit davası açtı. Tanıkları dinleyen mahkeme, son 7 yıldaki hizmetin süreklilik gösteriyor olmasından hareketle G.Ç.’nin evde asgari ücretle 1229 gün çalıştığına ve prim ödemesinin davacının mirasçılarına bırakılmasına hükmetti. Bakım emeğinin ilk on yıllık bölümünü göz ardı etmiş olsa da yerel mahkemenin ve Yargıtay 10. Hukuk Dairesi’nin kararını olumlu buluyoruz. Böylece evde bakım hizmetinin süreklilik gösterdiğinin ispatı halinde, taraflar arasında iş akdi kurulduğu kabul edilecek. Karar kayıt dışı çalışan kadınlara, ev içinde sarf ettikleri emeklerinin karşılığında ücret ve sigorta primi talep edebilmelerinin yolunu açıyor; aralarında akrabalık ilişkisi olması da durumu değiştirmiyor.
Kadın sağlık emekçilerinden Bakırköy Adliyesi’ne çağrı
Yedikule Göğüs Hastalıkları Hastanesi’nde görev yapan kadın sağlık emekçisi, 11 Mart 2023 günü nöbeti esnasında bir doktor tarafından cinsel saldırıya uğramıştı. Başlatılan hukuki süreçte açığa alınmış olan fail, tanıkların ifadesine rağmen tutuklanmadı. Üstelik savcı son duruşmada beraat talebinde bulunmuştu. 25 Ocak 2024 tarihinde Bakırköy Adliyesi’nde yapılacak olan karar duruşması için kadın sağlık emekçilerinden dayanışma çağrısı geldi. Çağrıda, “bu duruşma tacize uğrayıp ses çıkaramayan tüm kadın sağlık emekçilerinin duruşmasıdır” deniliyor. Erkek egemen yargı sisteminin failleri aklamasına ve cezasızlığa hep birlikte “dur” diyelim.
Dina için Feministler dava takip grubundan çağrı
Dina için Feministler dava takip grubu, Gabon’dan Türkiye’ye üniversite eğitimi için gelen ve 26 Mart 2023’te Karabük Filyos Çayı’nda cansız bedeni bulunan Afrikalı öğrenci Dina’nın cinayet davasını izlemeyi sürdürüyor. Halen tutuklu yargılanan Dursun Acar’ın, Dina’yı ölüme götüren süreçteki tek fail olmadığına dair ciddi kuşkular var. İddianame de oldukça yetersiz görünüyor. Dava takip grubu gerçeğin aydınlatılmasını isteyen ve Dina için Adalet talep eden bütün kadınları 24 Ocak 2024 çarşamba günü saat 09.30’da gerçekleşecek ikinci duruşmaya katılmak üzere Karabük Adliyesi’nde buluşmaya çağırdı.
Sağlık evleri ile ebe kadrolarının sayısı düşüyor
Ağırlıklı olarak ebelerin çalıştığı ve kadın sağlığına ilişkin hizmetlerin sunulduğu sağlık evlerinin sayısı giderek azalıyor. Sağlık evleri nüfusu az kırsal bölgelerde birinci basamak sağlık hizmetlerinin verilmesi için Sağlık Bakanlığı tarafından oluşturulmuştu. 2002 yılında Sağlık Bakanlığı’na bağlı sağlık evi sayısı 12 bine yaklaşırken 2022’de 5 binin altına düştü. Bu kuruluşlara ayrılan ebe kadroları da azaltılıyor. SES tarafından sağlanan veriler kırsalda yaşayan kadın ve çocukların gebelik, aşı takibi gibi konularda yeterli sağlık hizmetlerine erişip erişemedikleri konusunda endişe yaratıyor.
Kadın işsizliği yine yüksek seviyelerde
TÜİK’in Kasım 2023 Hanehalkı İşgücü Araştırması sonuçları, 10 Ocak 2024’te yayımlandı. Bu sonuçlara göre, Türkiye’de kadın işsizliği, erkek işsizliğine kıyasla yüksek seviyelerde seyretmeye devam ediyor. İşsizlik verileri, dar tanımlı bir ölçüte göre değerlendirildiğinde; yani son dört hafta içinde aktif olarak iş arayıp iki hafta içinde işe başlayabilecek durumda olanlar dikkate alındığında, Kasım 2023’te erkeklerde işsizlik oranı %7,5 iken, kadınlarda %11,8 olarak gerçekleşmiş. Bu dar tanımın işsizlik oranlarını yansıtmaktan cok uzak olduğu bilinen bir gerçek.
TÜİK’in geniş tanımlı işsizlik kategorisi ise sadece iş arayanları değil, aynı zamanda eksik istihdam edilenleri, iş aramadığı halde çalışmak isteyenleri ve iş aradığı halde kısa zamanda işe başlayamayacak olanları da kapsıyor. Geniş tanımlı işsizlik oranlarına göre, kadınlar ve erkekler arasındaki fark çok daha belirgin. Kasım 2023 verilerine göre, geniş tanımlı işsizlik oranı erkeklerde %18 iken, kadınlarda %30,8 olarak tespit edilmiş. Dar tanımlı işsizlikte kadın ve erkek arasındaki fark 4,3 puan iken, geniş tanımlı işsizlikte bu fark 12,8 puana çıkıyor. Bu durum, kapitalizm ve patriyarka arasındaki simbiyotik ilişkinin alenen bir yansımasıdır. Türkiye’de kadınlar, çalışmak istedikleri halde patriyarkal sisteme bağlı pek çok nedenle aktif olarak iş aramamakta ve yine bu nedenlerle çalıştıklarında erkeklere göre daha esnek ve güvencesiz işlerde istihdam edilmektedir.