İktisat alanında sunum yapan kadınlar erkeklere sorulduğundan daha fazla soruyla karşılaşıyor. Soru soranlar çoğunlukla erkekler. Araştırmacılar, bunun ekonomi alanındaki daha derin toplumsal cinsiyet meselelerinin bir parçası olduğunu söylüyor.

Yulia Sutyagina

Colleen Flaherty

Kadın iktisatçılar, sunum yaparken kendilerine erkek meslektaşlarından daha fazla soru sorulduğunu fark etmek için muhtemelen nicel bir araştırma yapmaya ihtiyaç duymadılar. Dahası, birçok kadın akademisyen mansplaining (erkeğin kadının sözünü değersizleştirerek kesmesi) olgusunun bir yan ürünü olan manterruption’ları (erkeğin kadının sözünü kesmesi) yakından biliyor. Kadın iktisatçıların, muhtemelen erkek iş arkadaşlarına kıyasla patronluk taslayan ya da saldırgan sorgularla daha fazla karşılaştıklarını anlamaları için kendilerine yöneltilen soru türlerinin resmi bir analizini yapmalarına da ihtiyaçları yoktu.

Ancak -özellikle iktisatçılar için- rakamların olması iyidir ve şimdi bir grup önde gelen iktisatçı sayesinde böyle bir çalışma var. Bu araştırmacılar, yeni çalışmalarını National Bureau of Economic Research (NBER) aracılığıyla yayınlamayı planlıyorlar. Eğer olmazsa bu araştırmayı tarihsel olarak kadınların hoş karşılanmadığı bir alanda değişimi teşvik etmek için kullanacaklar.

Doksan yedi iktisatçıdan oluşan Seminar Dynamics Collective (Seminer Dinamikleri Birliği) adlı bir grupla iş birliği içinde olan makalenin ortak yazarları Pascaline DuPas, Alicia Sasser Modestino, Muriel Neiderle ve Justin Wolfers’ın yazdığına göre “bu makale iktisat seminer kültürünün ilk sistematik analizini temsil ediyor.” “Bulgularımız, kadın iktisatçıların nasıl erkeklerden daha farklı bir muamele gördüğünü belgeleyerek bu alanda gelişmekte olan yazına katkıda bulunuyor ve iktisat alanında üst düzeyde kadınların eksik temsil edilmelerine ilişkin olası bir açıklama getiriyor.”

Araştırmacılar 2019 yılında, 33 iktisat bölümünde 450’den fazla seminer dizisi ve iş görüşmesi sunumlarında konuşmacı ve katılımcı arasındaki bütün etkileşimi kodladı. Aynı işlemi 2019 NBER Summer Institute’deki konuşmalar için de yaptılar. Araştırmacılar, toplumsal cinsiyet farklılıklarını soru sorma, sözü kesme sıklığı ile soru soranların toplumsal cinsiyet ve kıdemi açısından değerlendirdiler. Daha sonra bu soruları türlerine -yorum, açıklama, eleştiri, öneri, tepki ve ses tonu- göre kategorize ettiler. Buna göre soruların destekleyici, küçümseyen, yıkıcı, aşağılayıcı ve saldırgan olduğu sonuca vardılar.

Araştırmacılar örüntüleri ararken, kadınların işlerini yaparken erkeklerden oldukça farklı muamele gördüklerini buldu. Örneğin, üniversitelerdeki seminer dizilerinde sunum yapan kadınlara, erkek meslektaşlarından ortalama 3,6 veya yüzde 12 daha fazla soru soruldu. Araştırmalarıyla ilgili sunum yapan kadınlar, erkeklerden 6,2 daha fazla soruyla karşılaştı. Bu bulgular, araştırma kodlayıcılarına, katılımcılara ve sunum yapanlara dair (toplumsal cinsiyet gibi) çeşitli değişkenleri kontrol ederek ele alındı.

Kadınların araştırma sunumları, daha çok kişinin ve birbirinden farklı katılımcıların ilgisini çekiyordu; ancak soruları soranların çoğu hala erkeklerdi. Araştırmaya göre, kadınlara patronluk taslayan veya saldırganca soruların yanı sıra fazla sayıda öneri ve açıklama isteyen soru da geldi.

Ayrıca iş arayan kadınlara da rahatsız edici olarak adledilebilecek sorular gelme olasılığı daha yüksekti. Örneğin, araştırmanın kodlayıcılarından biri bir kadın adayın iş görüşmesi sunumuyla ilgili şunu yazdı:

Katılımcıları sürenin dolduğu konusunda uyarmasına rağmen sorular devam etti. Sona doğru, bir erkek profesör cevaptan tatmin olmadığını söyleyerek bir önceki soruya yeniden cevap vermesi konusunda sunum yapan kadın adaya ısrarda bulundu, kadın aday sunumuna devam etmeye çalışırken kendisi bir süre daha kadın hakkında konuşmaya devam etti ve salondaki bütün katılımcıları sunum yapan kadın aday hakkında konuşmak için kışkırttı. Sonunda soru-cevap için zaman kalmadı ve sözünü kestiklerinde neşeli yanıtlar vermesine ve kendine güvenmesine rağmen; özellikle bu kapanış “sorusu”nun (söz kesmenin) kadın aday için moral bozucu olduğu görülmekteydi.

Daha Büyük Resim

2018’de AEA (Amerika Ekonomi Kurumu) “nazik ve saygılı söylem” ve “eşit fırsat ve adil muamele ile profesyonel bir ortam” gerektiren Mesleki Ahlak İlkeleri’ni kabul etti. Araştırmacılar, verilerin disiplinin ne kadar ilerlediğini ve ilerlemesi gerektiğini görmek adına bunun bir tür gelişim raporu olarak okunabileceğini öne sürüyorlar. İktisatçılar yazar isimlerini yardım düzeylerine göre değil alfabetik olarak listelediklerinden, kadın iktisatçıların görev süresi ve terfii söz konusu olduğunda makalenin erkek ortak yazarlarından daha az itibar gördüklerini tespit eden 2017 araştırması da dahil olmak üzere esasında iktisat alanı daha önceden de toplumsal cinsiyet yanlılığıyla yüzleşti. 2017’de yapılan başka bir araştırma, kadın iktisatçıların erkek iktisatçılardan daha anlaşılır biçimde yazdıklarını; fakat daha katı bir yayın prosedürüne tabi tutulduklarını ortaya koydu. Ayrıca 2020 tarihli bir rapor, kadınların nasıl çevrimiçi cinsel tacize maruz kaldıklarını belgeledi.

Bu yeni araştırmanın yazarları, tüm bu faktörlerin ekonomide kadınların terfi etme olasılığının erkeklerden daha düşük olduğu gerçeğini gözler önüne serdiğini söylüyor.

Daha önce yapılan araştırmalar, kadınların hem öğrenci hem de akademisyen olarak bir grup ortamında soru sorma olasılıklarının kuvvetle muhtemel, erkeklerden daha düşük olduğunu göstermektedir. Ancak daha önceki bu bulgular yeni araştırmanın sonuçlarını, yani kadın iktisatçılara tipik olarak erkekler tarafından ve erkeklerden daha fazla soru sorulduğunu açıklamıyor.

Bu yeni çalışmaya konu olan seminerlerin sadece yüzde 8’inin örneğin ilk 15 dakika soru sormayı yasaklamak gibi belli kuralları var. Çalışmaya konu olan seminerlerde sorulan soruların çok azı daha sonra incelenmeye bırakılmasına veya göz ardı edilmesine rağmen; seminerlerdeki soru alma ve cevaplama kısmının konuşmacının zamanının çoğunu alabileceğini belirtiliyor. İlk sorunun sorulması ortalama olarak yaklaşık yedi dakika, iki soru sorulması ise 10 dakika sürmekte.

Ortalama olarak bir ekonomi seminerinde toplam 30, bir iş görüşmesi konuşması sırasında ise sunum yapanlara 35 soru soruldu. Katılımcılar arasındaki erkeklerin sayısı kadınların sayısının iki katı kadar olmasına rağmen erkekler düzenli olarak yapılan seminerlerde dört buçuk kat iş görüşmeleri sırasında ise yedi kat daha fazla soru sordular. Çalışma, bu iş görüşmesi sunumlarındaki ek sorularının doksan dördünün erkekler tarafından sorulduğunu ortaya koyuyor.

Bütün soruların kabaca yüzde 38’i açıklama, yüzde 16’sı yorum, geri kalanını ise öneri, takviye ve eleştirilerden oluşmuş. Araştırmanın kodlayıcıları, her on iş konuşmasından birinde sorulan soruların tamamen adaletsiz olduğunu düşünüyor. Her beş iş konuşmasından birinde özellikle rahatsız edici bir katılımcı var ve rahatsızlık verenler genellikle erkekler.

İlginç bir şekilde, kadınlar erkeklere kıyasla seminer saatinin yaklaşık yüzde 2 daha fazlasını sadece soruları yanıtlayarak geçirmiş. Sonuçta, çalışma şunu söylüyor: “görünen o ki, katılımcıların yorumları/sorularıyla sunum yapan kadınları destekleme olasılığı sunum yapan erkeklere yapılana göre daha az, aynı toplam kesinti süresine bakıldığında kadınlar sunum yaparken erkekler tarafından erkeklerin uğradığından daha fazla kesintiye maruz kalıyor.”

Bununla birlikte çalışma, daha yüksek bir söz kesme/araya girme oranının, hem sunum yapan kişi hem de katılımcılar için mesleki deneyim kazanma kalitesini düşürme potansiyeline sahip olduğunu belirtiyor.

NBER konuşmalarından elde edilen sonuçlar farklılaşmaktadır; çünkü bu çalışmaya konu olan konuşmalar bölüm bazlı serilerden ve iş görüşmelerinden biraz daha kısa olma eğilimindedir ve daha fazla katılımcının ilgisini çekmektedir. Ayrıca NBER katılımcıları çalışma öncesinde bir e-mail aracılığıyla bir grup araştırmacının panelistler ve dinleyiciler üzerinde çalışacağı konusunda bilgilendirilmişti. NBER’de sunum yapan kadınlara ortalama olarak sunum yapan erkeklerden 1,3 fazla soru ve veya yüzde 9 fazla soru soruldu. Özellikle makroiktisat alanı bu farka neden oldu; çünkü bir NBER konuşması sırasında bu alandaki kadınlara erkeklerden 4,4 daha fazla soruldu. Bu sorular, makrodaki bahar seminerlerine benzer şekilde, çoğunlukla erkekler tarafından soruldu. NBER’de, makro alanında sorulan bu ekstra sorular değerli, yapıcı veya mesleki olarak ilgili sayılmadı.

İlginçtir ki, NBER konuşmalarının sonunda bir tartışmacıya yer vermek veya soru-cevap için oturumu planlamak, kadınlara karşı uygulanan kötü muameleyi ortadan kaldırmadı.

Yazarlar, “Bulgularımız, mevcut kurumsal düzenlemelerin özellikle kadın iktisatçılara hizmet etmediğini göstermektedir” sonucuna varıyor. “Bu gerçeğin kabul edildiğine dair bazı kanıtlar görüyoruz ve geçtiğimiz aylarda bazı önde gelen iktisat bölümleri üyelerine anket uyguladı, olası çözümleri tartıştı ve seminerlerin nasıl yapılmasını istediklerine dair temel kurallar belirledi.” Çalışmada, bu temel kurallar soru sorma politikalarına sahip olmaktan seminerlerde moderatör olmasına kadar uzanıyor ve bu önlemler ne kadar faydalı olsa da çalışma, “kuralları koyanlar bunların etkilerini sistematik olarak değerlendirme girişiminde bulunurlarsa, bu konuda ilerleme kaydetme konusunda daha iyimser oluruz” diyor.

Yazarlar, son olarak “gelecek nesil iktisatçıları nasıl eğittiğimizin bir parçası olan seminerler sırasındaki uygun profesyonel davranışlar ileride daha iyi bir ortamın sürdürülmesine yardımcı olacaktır” diyor.

Sunum yapan kadınlar için tek zorlu alan iktisat değil. Örneğin, daha geçen ay, Pennsylvania Üniversitesi’nden emekli olmuş kıdemli bir arkeolog çevrimiçi bir konferansta sunum yapan bir kadının sözünü defalarca kesti ve kadın konuşmayı kendi konusuna geri döndürdüğünde adam ona Nazi selamı verdi. Ekonomi hala kadın iktisatçılara nasıl davranıldığı da dahil olmak üzere son yıllarda saygı kültürü açısından ciddi eleştirilerle karşı karşıya. AEA, davranış kuralları ve genç iktisatçılarla görüşme yapma şeklini değiştirmek de dahil olmak üzere kadınlar için daha fazlasını yapma sözü verdi.

Yale Üniversitesi William S. Beinecke Ekonomi ve Finans Profesörü ve AEA’nın CSWEP (Committee on the Status of Women in the Economics Profession) Başkanı Judy Chevalier, bu konuda çalışma yapıldığıyla ilgili dedikodular olduğunu söyledi. Şimdi biliyoruz ki Chevalier ve komitesinin en iyi uygulamalarla seminer yapma konusunda şu anda bir webinar tasarlıyor.

Chevalier’a göre “Bu konuşma şu anda birçok bölümde yapılıyor.”

Çeviri: Merve Çeltikci

Bu yazının orijinali 9 Şubat 2021 tarihinde Inside Higher Ed websitesinde yayınlanmıştır.

Bir cevap yazın

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.