30 Ekim pazartesi günü Gültan Kışanak’ın ailesi, avukatları ve HEDEP Hukuk ve İnsan Hakları Komisyonu tarafından Gültan Kışanak’ın azami tutukluluk süresinin dolmasına rağmen hâlâ serbest bırakılmamasına ilişkin basın toplantısına bizler de, feminist mücadeleden yol arkadaşımızın yanında olmak için katıldık. Toplantıda avukatları yedi yıldır devam eden hukuksuzluklar hakkında, nasıl artık iç hukuka göre bile tutuklu kalamayacak Kışanak’ın yasalar yok sayılarak rehin tutulduğuna dair bilgi verdi.
25 Ekim 2023 itibariyle Gültan Kışanak’ı serbest bırakmayan mahkemeler Türkiye’nin kendi iç hukukunu ihlal etmekle kalmıyor, Kışanak’ın kişi özgürlüğü ve güvenliği başta olmak üzere temel hak ve hürriyetlerini görmezden gelerek Kışanak ve diğer siyasi tutukluların aslında siyasi rehinler olduğunu teyit ediyor.
Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ’ın derhal serbest bırakılmalarına açık bir şekilde karar veren Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin kararlarının içeriği, karar kapsamında dikkat çekilen ilkelerin tamamı Gültan Kışanak’ın yedi yıldır ihlal edilen insan hakları için de geçerli.
30 Ekim 2023 tarihinde düzenlenen basın toplantısıyla yedi yıldır tutuklu bulunan Gültan Kışanak’ın avukatları yedi yıldır devam eden hukuksuzluklar hakkında bilgi verdi. Kobani Kumpas Davası’nda rehin tutulan Gültan Kışanak’ın Türkiye’de Ceza Muhakemeleri Kanunu’nda belirlenen yedi yıllık azami tutukluluk süresinin dolduğunu ve hiçbir koşulda, kaç davadan kaç tane tutukluluk kararı bulunursa bulunsun Gültan Kışanak’ın 25 Ekim 2023 tarihi itibariyle bir gün dahi tutuklu kalmaya devam etmesinin Türkiye’nin kendi yasalarına aykırı olduğunu ifade ettiler.
Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanıyken tutuklanan Gültan Kışanak’ın tutuklanmasının, kendisine oy vermiş 1 milyon 800 bin kişinin iradesinin yok sayılması ile eşdeğer olduğuna dikkat çeken avukatlar Kışanak’ın tutuklanması ile kendisine karşı başlatılan hukuksuz süreçlerin seçim kazanamayan iktidarın belediyeleri ele geçirme amacının bir parçası olduğunun altını çizdi.
Gültan Kışanak’ın serbest bırakılmasının artık yoruma açık olmayan bir yasal mecburiyet olduğunu dile getiren avukatlar anti-demokratik ve hukuksuz karara karşı itiraz etmek ve tepkilerini paylaşmak için tüm kamuoyuna çağrıda bulundu.
Tutuklandığı günden itibaren “Gültan Kışanak’ın Yeri Kadınların Yanıdır” çağrısıyla bir araya gelen 98 Kadın ve LGBTİ+ Örgütü, Gültan Kışanak’ın tutuklanmasının güçlenen, söz söyleyen, itiraz eden, boyun eğmeyen tüm kadınlara verilmiş bir gözdağı da olduğunu dile getiriyor. Yedi yıldır devam eden haksız tutuklamanın yedi yıl sonra katmerli bir hukuksuzluğa dönüştüğü bugün de Gültan Kışanak’ın yanındayız!