“Evlensen, çocukların olsa şöyle, istemez misin?” gibi cevabı içinde gizli soruları ya da “yirmiyi geçtin (otuza geldin), peki ne zaman? (evlilik + çocuk)” gibi hadi’lemeleri, gündelik hayatlarımızda münasebetli münasebetsiz birçok kişiden duymaktan helak olduk. Eğer zorla evlendirilme gibi bir durum içerisinde değilsek elbet, ülke çapında mahalle baskısı-patriyarkanın sadık kulu- tıkır tıkır işliyor ancak bu “kadın annedir” teması da bir yandan güncelleniyor. İşi “anne olmayan eksiktir”e vardıracak kadar abartan devletlüler bile gözlemlenebiliyor –evet, azalarak bitmediler bilakis mitoz bölünme teşbihini hak edecek kadar görülür haldeler-. Oysa çok basitçe kadınlar “tamsan sen doğur” dediler, diyorlar, diyecekler.
Tüm baskılara rağmen “zorunlu annelik” dayatmasına itiraz büyüyor. Çocuksuz kadınların sayısında artış olduğu konuşuluyor. Yani çocuk yapmamayı seçen kadınların sayısı artıyor. Bu da tabii dünyada bir infiale yol açıyor. İzleyelim.
Altyazı çeviri: Ayşe Toksöz
Bu video 8 Mart 2017 tarihinde The Guardian‘da yayımlanmıştır.