Çatlak Zemin
2010 – 2020: Hashtag’lerle feminist aktivizm
Artık 8 Mart’ta bütün dünya #8M etiketiyle birbirine ulaşıyor. Eylemler ulusaşırı hale geliyor. Dünyadaki tüm kadınların tepkisi, talebi, sesi büyüyor…
2010'lu yıllarda birçok ülkede muhafazakarlık...
İkinci Cinsiyet’in başına gelenler
Simone de Beauvoir’ın en önemli eseri ve feminizmin başucu kaynaklarından Le deuxième sexe 1949’da yayımlandı. Türkçe’ye ise 1970’li yıllarda Kadın başlığıyla Bertan Onaran tarafından...
AKP karnesini yeni verilerle genişlettik
Geçen yıl AKP Karnesi’ni yayınladığımızda, karneyi hazırlarken nasıl bir yöntem izlediğimizi ve içeriğini nasıl belirlediğimizi “Neden AKP Karnesi? Bir Sunuş Denemesi” başlığıyla sizlerle paylaşmıştık....
Kadınların gündemi ve taleplerinin ikincilleşmesine izin vermemeliyiz! / Filiz Kerestecioğlu ile söyleşi
HDP’nin feminist milletvekili ve Avrupa Konseyi parlamentosu eşitlik ve ayrımcılığa karşı komisyon üyesi avukat Filiz Kerestecioğlu ile kadınların seçim gündemini konuştuk. Filiz, feminist eylemlerde...
15 Yıla Feminist Pencereden Bakmaya Çağırıyoruz: AKP Karnesi’ni tartışıyoruz
Çatlak Zemin ekibi olarak aylardır kolektif şekilde üzerine çalışmakta olduğumuz ‘AKP Karnesi’ni – yani AKP’nin 2002 yılının Kasım’ında iktidara gelişinden bugüne dek biz kadınlarla ilgili...
2017’yi dizileriyle anıyoruz
Kim derdi ki erkek egemen televizyon – sinema dünyasında bu kadar çatlak açılacak ve bir dolu kadın gümbür gümbür akacak. 10 yıl önce parmakla...
Laiklik üzerine feminist tartışmalar
AKP tüm toplumsal ilişkilerin eşitsizlik perspektifiyle örgütlendiği yeni bir durum yaratıyor. Laikliği hayat tarzı, kılık kıyafet özgürlüğüne indirgemek yerine, dönüşüm ve düzenlemelerin kadınlar üzerindeki...
1. yılında Çatlak Zemin üzerine notlar
Siteyi ilk açtığımızda elimizde kendi yazdığımız ve yakın çevremizdeki kadınlardan aldığımız birkaç yazı ile her güne bir içerikle büyük bir emek ürünü olan tarihimizden...
Feminist tartışmaların sürebileceği ağlar, temaslar nasıl sağlanabilir?
Feminist eylemler yalnızca fiziksel olarak kadınlara daha güvenlikli geldiği için değil, politik olarak da hem söze hem eyleme bir güven duyulduğundan da yıllar geçtikçe...