21 Aralık 1997 Cumhuriyet gazetesi

4320 Sayılı Ailenin Korunmasına Dair Kanun 14 Ocak 1998’de Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde kabul edildi. Kanun 17 Ocak 1998’de yürürlüğe girdi. Kanun, Türkiye’nin farklı şehirlerinden kadınların yürüttüğü ısrarlı mücadele sonunda kadına yönelik şiddeti kabul eden, şiddet durumunda kadınları korumak için yapılması gerekenleri düzenleyen ve şiddetin önlenmesinde devletin yükümlülüğünün altını çizen ilk hukuksal metin oldu.

Aile içi şiddet ile ilgili bir yasa hazırlığı Refah Partisi ve Doğru Yol Partisi koalisyonunun oluşturduğu RefahYol hükümeti iktidardayken(28 Haziran 1996-30 Haziran 1997) yapıldı. Anavatan Partisi, Demokratik Sol Parti ve Demokrat Türkiye Partisi koalisyonunun oluşturduğu ANASOL-D Hükûmeti iktidardayken sonlandırıldı. İki hükümet döneminde de Devlet Bakanı olarak görev yapan Işılay Saygın bu yasanın çıkması için çok çabaladı. Bu yasanın çıkmasını hızlandıran 1997 yılı Birleşmiş Milletler Kadınlara Karşı Her Türlü Ayrımcılığın Önlenmesi Sözleşmesi CEDAW toplantısı oldu. Toplantıda CEDAW Komitesi Türkiye delegasyonunu Türkiye’de aile içi şiddet ile ilgili yasal düzenlemelerin yetersizliği konusunda uyardı. New York’taki Türkiye heyetinde o dönem başbakanlık müşaviri olan Selma Acuner, Yakın Ertürk ve Yeşim Arat da vardı. Raporun sunumunu Yakın Ertürk yapmış, CEDAW komitesinin sorduğu sorulara verilen yanıtlar da o dönem Birleşmiş Milletler CEDAW Komitesi üyesi olan Feride Acar’ın desteğiyle yazılmıştı. 1997 yılında Başbakanlığa bağlı olarak çalışan Kadının Statüsü ve Sorunları Genel Müdürlüğü (KSSGM) kadın hareketi ile yakın ilişki içindeydi. Özellikle yasal dönüşümler konusunda kadın hareketinin sesi, sözü, talepleri KSSGM politikalarına bire bir yansıyordu.

Işılay Saygın’ın çabalarıyla Ailenin Korunmasına Dair Kanun Tasarısı adıyla hazırlanan yasa dönemin Adalet Bakanı Şevket Kazan tarafından TBMM’ye sunuldu. Ancak yasa 1997 Mayıs ayında Adalet Komisyonu’nun yirmiden fazla erkek üyesi tarafından görüşüldükten sonra bir başka komisyona havale edildi. Saatler süren tartışmalarda yasayı savunan Işılay Saygın ve hukukçular sıkıntılı saatler yaşadılar. Türkiye’nin Avrupa ülkeleriyle aynı olmadığım, ataerkil bir toplumda yaşadığımızı ve bir sürü başka şeyi dinlemek zorunda kaldılar. Yasa taslağı Adalet Komisyonu tarafından son hali verilerek 12 Haziran 1997 tarihinde dağıtıma çıkarak TBMM gündem maddeleri arasında yerini alabildi. Ancak TBMM bir türlü yasayı görüşüp kanunlaştırmadı. Işılay Saygın gelişmeler ile ilgili kadın örgütlerine ve kamuoyunu sürekli bilgilendirdi.

TBMM’de uzun süre bekletilen ve çıkarılmayan kanunun gündeme getirilmesi için Mor Çatı Kadın Sığınağı Vakfı, Kadın Dayanışma Vakfı ve Kadının İnsan Hakları Yeni Çözümler Derneği TBMM’ye baskı yaptılar. Kanunun çıkarılması için başlatılan Aile İçi Şiddete Son Kampanyası grubu ilk eylem olarak 25 Ekim 1997’de İstanbul Bakırköy Özgürlük Meydanı’nda bir basın açıklaması yaptı. Kadınlar kampanya boyunca stantlar kurarak ve bildiriler dağıtarak elli binin üzerinde imza topladılar; topladıkları imzaları davul çala çala Taksim’den Galatasaray’a yürüyerek TBMM Başkanlığına postaladılar. Yalnızca İstanbul’da değil Ankara, İzmir, Mersin, Samsun, Bursa, Diyarbakır gibi şehirlerde kadınlar yasanın çıkarılması için imza topladılar. Telefon ve fakslarla iletişim kuran kadınlar iller arası örgütlenerek kampanyayı genişlettiler.

Kadınlar eylemlerinde sadece kanunun çıkarılmasını dile getirmediler; ayrıca kanuna olan eleştirilerini de dile getirdiler. Kanunun adının ‘Ailenin Korunmasına Dair Kanun’ değil ‘Aile İçi Şiddeti Önleme Yasası’ olması gerektiğini vurguladılar; şiddete maruz kalan kadınlara maddi ve hukuki destekler verilmesini istediler; bağımsız sığınak talep ettiler.

Kanun (2007’de yapılan değişikliklerle) kadınlara, kendilerine şiddet uygulayan aynı çatı altında yaşadıkları bireylere karşı Aile Mahkemesinden koruma kararı çıkarma hakkı tanıdı. Kanuna göre koruma kararları kadın tarafından doğrudan başvuru ile ya da savcılık üzerinden çıkarılabiliyordu. Koruma kararlarının süresi, ihlal durumunda yenilenmek üzere, en fazla 6 ay olarak belirlendi. Kanun, koruma kararının yanı sıra hakimin hükmedebileceği şöyle başka tedbirler de getirdi: Aile bireylerine karşı şiddete veya korkuya yönelik söz ve davranışlarda bulunmama; müşterek evden uzaklaştırılarak bu evin diğer aile bireylerine tahsisi ile bu bireylerin birlikte ya da ayrı oturmakta olduğu eve veya işyerlerine yaklaşmama; aile bireylerinin eşyalarına zarar vermeme; aile bireylerini iletişim araçları ile rahatsız etmeme; varsa silah veya benzeri araçlarını genel kolluk kuvvetlerine teslim etme.

Kanunun amaç ve kapsamı belirlenirken kullanılan muğlak ifadeler nedeniyle uygulanmasında birçok sorunla karşılaşıldı. Buna göre Kanun “eşlerden birinin veya çocukların veya aynı çatı altında yaşayan diğer aile bireylerinden birinin veya mahkemece ayrılık kararı verilen veya yasal olarak ayrı yaşama hakkı olan veya evli olmalarına rağmen fiilen ayrı yaşayan aile bireylerinden birinin” şiddete maruz kaldığı durumları kapsıyordu. Ancak uygulamada kolluk görevlileri, savcılar ve hakimler arasında boşanmış, evli olmayan ya da dini nikahla evlenmiş kadınlar için de koruma kararı çıkarılıp çıkarılamayacağı sık sık tartışma konusu oluyordu. Hakimin yaklaşımına göre bu kadınlardan bazıları koruma kararı çıkartma haklarından mahrum bırakılabiliyordu. Kadınlar eksik, yanlış ve caydırıcı bilgilerle ve baskı ile bildirim yapmaktan ve koruma kararı almaktan vazgeçirilmeye çalışılıyordu. Kanun hızlı şekilde koruma kararı çıkarılmasını öngörürken kadınlardan tanık ya da darp raporu talep ediliyordu. Kanun yeterince yaygınlaştırılmadığı ve kadınların başvurdukları polis ya da adli kurumlar kadınlara kanun hakkında yeterli bilgiyi sağlamadıkları için kadınlar kanunun onlara getirdiği hakları yeterince kullanamıyorlardı. O dönem Mor Çatı Kadın Sığınağı Vakfı tarafından yürütülen araştırmaya göre Mor Çatı sığınağında kalan “39 kadından sadece üçü Mor Çatı’ya gelmeden önce bu kanundan haberdar olmuştu”. Oysa 39 kadından 38’i “yaşadığı şiddet nedeniyle polise ya da adli kurumlara başvurmuştu”.[1]

Dolayısıyla Kanun kadını birey olarak kabul etmeyen ve aileyi önceleyen yazılışı ve uygulaması, uygulamasına ilişkin belirsiz hükümleri ve şiddeti önlemeye yönelik kısıtlı yaklaşımı nedeniyle kadın örgütleri tarafından sıklıkla eleştirildi. Bu bağlamda yürütülen kampanyalardan biri olan “4320 sayılı yasa ile erkek şiddeti kapı dışarı!” kampanyasını daha önce yine Çatlak Zemin’in tarihimizden bölümünde paylaşmıştık.

Kadınların getirdikleri eleştiriler ile birlikte, 2009 yılında Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin verdiği Opuz kararı ile devletin şiddeti önleme, şiddetten koruma ve cezalandırma yükümlülüğünü açık biçimde dayatan bir yasa için feminist örgütlerden ve kadın örgütlerinden kadınlar çalışmalara başladılar. 8 Mart 2012’de kabul edilen 6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun bu çalışmaların ürünü olarak ortaya çıktı.

Bugün de korumak ve uygulanmasını sağlamak için baskı oluşturduğumuz 6284 sayılı Kanun şiddetin tanımını genişletir; farklı şiddet türlerini kapsar; evli olmayan kadınları da korur; şiddetle mücadelede kurumsal ve bütüncül yaklaşımı getirir. İki kanunu karşılaştırmalı olarak incelemek için şu linkten faydalanabilirsiniz.

Kaynaklar

https://morcati.org.tr/basin-aciklamalari/85-4320-sayili-yasa-ekim-2008/

https://morcati.org.tr/wp-content/uploads/2020/03/Feminist_dayanisma_25.yil_.pdf

https://www.hrw.org/sites/default/files/reports/turkey0511tuwebwcover.pdf

http://www.sosyalistfeministkolektif.org/web-yazilari/bedenimiz-ve-erkek-siddeti/iddete-kar-4320den-6284e/

http://www.sosyalistfeministkolektif.org/feminist-politika/buelten-mor-nokta/iddet-yasas-kimin-icin/

https://catlakzemin.com/15-ekim-2005-4320-sayili-yasa-ile-erkek-siddeti-kapi-disari-kampanyasi/

http://www.pazartesidergisi.com/pdf/34.pdf

http://www.feministyaklasimlar.org/ozel-sayi-mart-2008/hukuka-ragmen-yasa-yasaya-ragmen-uygulama/

https://m.bianet.org/bianet/medya/74818-4320-sayili-ailenin-korunmasina-dair-kanun

[1] https://morcati.org.tr/basin-aciklamalari/85-4320-sayili-yasa-ekim-2008/

Bir cevap yazın

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.