“Çözüm Süreci”nin sona ermesiyle yeniden başlayan ve daha önce görülmemiş boyutlara ulaşan şiddet ortamında kadınların gündelik hayatlarının nasıl etkilendiğini anlamak için başladığımız araştırma, darbe girişimi ve olağanüstü hal ilanından sonra neredeyse imkânsız bir projeye dönüştü.
Kadın koalisyonu, Türkiye’nin yakın tarihinde yaşadığı muhtemelen en zorlu, en çatışmalı döneme kadınlar açısından bakmayı amaçlayan bir araştırma yapmayı 2015 yılında konuşmaya başladı, 2016 Nisanında yapılan Ankara toplantısında da fiilen işe koyuldu.
Araştırmanın temel sorusu, siyasal şiddetin yükselmesiyle birlikte ülkenin farklı yerlerindeki kadınların gündelik hayatlarının nasıl değiştiğiydi. Şiddetin farklı yüzleriyle nasıl karşılaşmışlardı? Başlarına neler gelmişti? Bununla başa çıkmak için neler yapmışlardı? Kendileri, aileleri ve yakın çevreleriyle ilişkilerinde ne tür değişimler olmuştu? Neler hissetmişler, nelerden korkmuşlar, gelecek beklentileri nasıl değişmişti?
Araştırma, feminist bir katılımcı eylem araştırması olarak tasarlandı. Kadınların deneyimlerine odaklandı, seslerine kulak verdi, araştırmacı/katılımcı hiyerarşisini kırmaya çalıştı ve bütün bunları yaparken, bilgiyi feminist politikanın bir girdisi olarak ele aldı. Yani, kadınların bu zor zamanlarda neler yaşadıklarını, yaşadıklarıyla nasıl başa çıktıklarını, bunu nasıl anlattıklarını araştırmak, bizim için bu ülkede kadın özgürlüğünü hedefleyen feminist mücadelenin bilgisini üretmek anlamına geliyordu. Diyarbakır, Urfa, İzmir, Adana, Mersin ve Bodrum’daki gönüllü üyelerimizle birlikte, bu illerde çalıştık.
“Zor Zamanda Kadın Olmak” araştırması, zor bir dönemde gerçekleştirildi. “Çözüm Süreci”nin sona ermesiyle yeniden başlayan ve daha önce görülmemiş boyutlara ulaşan şiddet ortamında kadınların gündelik hayatlarının nasıl etkilendiğini anlamak için başladığımız araştırma, darbe girişimi ve olağanüstü hal ilanından sonra neredeyse imkânsız bir projeye dönüştü. Bir yandan şiddetin yerleşmesi ve yeni biçimler alması, bir yandan yaygınlaşması, saha çalışmasını son derece güç hale getirdi. Bunun yanında, kurumsal kaynaklardan bilgi edinmek de büsbütün zorlaştı.
Buna rağmen, ekibin kararlılığı ve azmi sayesinde saha görüşmelerini ve bilgi toplama süreçlerini tamamlayabildik.
İki yıla yayılan araştırma, tartışma, değerlendirme ve yazma süreci, her birimiz için öğretici ve dönüştürücü oldu. Bu zor zamanın seslerini, kadın yaşamlarından izleri geleceğe aktarmaya küçük de olsa bir katkı sunmak istedik. Araştırmanın tamamlanmasından sonra, olağanüstü hal koşulları nedeniyle yayınlamayı erteledik.
