22 Kasım 2001’de kabul edilen ve 1 Ocak 2002’de yürürlüğe giren 4721 sayılı Medeni Kanunda 2001 yılından önce evlenen kadınların emeğinin değerinin verilmediğini savunan kadın kuruluşları, kampanya başlattı. Kampanyayla, boşanma sonrası malların eşit paylaşımı ilkesinin 1 Ocak 2002’den geriye doğru işletilmesi talep ediliyor. Kadın örgütleri 22 Haziran’da Pazartesi dergisi lokalinde bir araya gelerek ‘Kadınlar, erkeklerden ve toplumdan alacaklarını istiyor!’ dediler.

Feminist Hareket, Ka-der, Özgür Kadının Sesi Dergisi, Sosyalist Demokrasi Hareketi, Dicle Kadın Kültür Merkezi, Kadın Tavrını Geliştirme İnisiyatifi, Pazartesi Dergisi, Hadep Kadın Kolları, Bağımsız Kadınlar’dan oluşan Medeni Kanun Kadın Girişimi kampanyayı iki ayaklı yürüttü. Birincisi çeşitli mahallelerde kadınlarla yeni Medeni Kanun’un kazanımları ile ilgili buluşmalar yaptı. İkinci olarak da yasanın yürürlük maddesini 1 Ocak 2002 öncesi evlilikler için geçerli olması için mücadele yürüttü. Bu çerçevede Kasımpaşa, Kağıthane, Gaziosmanpaşa ve Alibeyköy’de toplantılar yapıldı.

Bu Kampanya sonrası 24 Mayıs 2003 tarihinde  aynı konuda ikinci bir kampanya daha açıldı. “Kadına Yönelik Ekonomik Şiddete Hayır” başlıklı kampanyayla 1 Ocak 2002 tarihinden önce evlenen bütün kadınların, evliliklerinin başlangıcından itibaren Yasal Mal Rejimi’nden yararlanabilmesi istendi.

Kadınların tüm çabalarına, açılan davalara rağmen Yeni Medeni Kanun’da formüle edilen evlilikte edinilmiş malların paylaşımı 1 Ocak 2002 öncesi için geçerli olmadı.

22 Haziran 2002 tarihinde yapılan basın açıklamasının tam metni:

Bildiğiniz gibi, kadınların uzun yıllardır sürdürdüğü mücadele nihayet sonuç verdi ve 76 yıl sonra Medeni Kanun geçtiğimiz yılsonunda değiştirildi, kadın ve erkek arasında, aile kurumu içindeki yasal eşitsizlik büyük ölçüde giderildi.

Ama işimiz henüz bitmedi. Medeni Kanun’daki değişiklikler sadece bir adım, düşmanlarımız çok, yolumuz sarp ve tuzaklarla dolu. Biz kadınlar, önce eğitimden yoksun bırakılarak hayata başlıyoruz. Bugün hâlâ 25 yaş üstü kadınların %40’ı okuma yazma bilmiyor. Kızlar arasında okula kayıt
yaptırabilenlerin oranı %69 iken, bu oran erkek çocuklar için %84. Daha  başlangıçtan itibaren kadınlar ev kadınlığına mahkûm ediliyorlar.

Okuyamayan kadınlar ücretli iş sahibi olamıyor. Toplam istihdamın sadece üçte biri kadın ve bu kadınların da yaklaşık yarısını ücretsiz aile işçileri oluşturuyor. Çalışma yaşında olup da işgücüne dâhil olmayan 25 milyon kişinin yine yarısı ev kadınlarından oluşuyor. Evlilik kızlara bir alternatif olarak
sunuluyor. Dışarıda çalışsak da, ev kadını olsak da ev işçisi olmamız isteniyor.

Ama ev içinde ya da aile işletmelerine yardım ederken şimdiye kadar emeğimiz hep yok sayıldı. Erkekler mülkün sahibi olurken, kadınlar ev içinde ya da ev işletmelerinde ücretsiz olarak çalıştırıldı. Emeklerinin karşılığını alamadı. Bu yüzden KADINLAR, ERKEKLERDEN VE TOPLUMDAN ALACAKLARINI İSTİYOR!

Ne mülke ne de ücrete sahip olan ve dolayısıyla ekonomik güvenceden yoksun kadın ev içinde şiddete maruz kaldığında sesini çıkaramıyor. Kadınların boşanma talebi nedenleri arasında en yüksek oranla koca dayağı başı çekiyor.

Yeni Medeni Kanun, 2000 yılından itibaren evlilikte edinilmiş mallarda eşit paylaşım öngörüyor. Bu yasa, artık kadınların evde emeklerinin hiçbir karşılığı olmayan köleler olmayacağını söylüyor. Ne var ki, yasa geriye işletilmedi. Bu yasa, 31 Aralık 2001 tarihinde ve öncesinde kadınların ev içi emeğinin bir değeri olmadığını, ancak, 1 Ocak 2002 tarihinden itibaren evde üretilen hizmetlerin bir karşılığı olduğunu kabul ediyor. Bu yüzden, üç kuşak kadın bu yasa nedeniyle mağdur oldu. İzmir’de yasanın yarattığı eşitsizliğe karşı hukuki mücadele başlatan Emire Cenan bu yasanın kurbanlarından sadece biri. Emire sadece yasa ile değil, başka düşmanlarla da mücadele etmek zorunda kaldı. Kocası utanmadan kendisini küçük düşürdüğü gerekçesiyle karşı dava açtı.

Binlerce Emire, Medeni Kanun’un yürürlüğe ilişkin 10. Maddesi’nin değişmesini ve yasanın önceki evliliklerin 2002’den önceki dönemlerini de kapsamasını talep ediyor. KADINLAR ALACAKLARINI İSTİYOR! Medeni Kanun’daki bu ve diğer eşitsizliklerin kaldırılmasını istiyor.

Bizler aşağıda adı bulunan kurumlar ve bağımsız kadınlar, Medeni Kanun’un yürürlüğe ilişkin 10. Maddesi’nin değiştirilmesi amacıyla bir girişim oluşturduk ve bir kampanya başlatıyoruz. Hem kadınların yeni Medeni Yasa’yla gelen haklarını kavramaları için çalışacak, hem de yürürlük maddesinin geriye yönelik olarak işlemesi için mücadele vereceğiz. Daha adil, daha eşit,
sömürüsüz bir dünya istiyoruz. Bizler Medeni Kanun’un bütün kadınların emeklerine, bedenlerine ve kimliklerine sahip çıkabilecekleri biçimde yeniden düzenlenmesini talep ediyoruz. Sadaka, ulufe, bahşiş, hediye, yardım değil alacağımızı istiyoruz!

 

Bir cevap yazın

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.