2 Kasım 1989’da Mor İğne satışı ile başlayan “Bedenimiz Bizimdir; Cinsel Tacize Hayır” kampanyası kapsamında 20 Kasım’da Bilsak’ta ‘Sokakta Cinsel Taciz’ konulu bir panel düzenlendi. Panel bittikten sonra ise 30-40 kadar feminist kadın daha önce kararlaştırdıkları eylemi yapmak üzere Beyoğlu’nun arka sokaklarına doğru yola çıktılar. “Birahane, meyhane ve kahvehane gibi kadınların giremediği mekânlara ziyaret” eylemini yapma ihtiyacı gecelerin, sokakların ve kimi mekânların kadınlara kapalı olması üzerinden doğmuştu. “Geceleri ve sokakları korkutucu yapan karanlık değil, erkekler” diyen feministler, kadınların bedenlerinin cinsel saldırı hedefi oluşturmasına, cinsel taciz yoluyla sokaklardan ve mekanlardan kovulmalarına/ dışlanmalarına karşı “geceler de bizim, sokaklar da” diyerek bu eylemi gerçekleştirdiler.
Kalabalık bir basın grubuyla yapılan eylem bir ziyaretten çok baskın gibiydi. 22 Kasım’da çıkan gazete haberlerinde de, feminist tarihimizde de yapılan eylem “feministlerin meyhane baskını” olarak yer tuttu.
Girilen ilk meyhanede tamamen erkeklerden oluşan müşterilerin şaşkın bakışları arasında feminist kadınların bir kısmı ayakta, bir kısmı boş masalarda, bir kısmı ise erkeklerin oturduğu masalarda konuşlandılar. Tek tek gelinseydi muhtemelen “bayanlar giremez” diyecek mekân sahibi sesini çıkaramamıştı. Şaşkın bakışlar altında bazı feministler içecekleri içkiyi söylediler. Masalarda yapılan konuşmalarda, feminist kadınların yönelttikleri soru yağmurunda erkeklerin hepsi hayatlarında hiç cinsel tacizde bulunmadıklarını iddia ettiler.
20 Kasım gecesi feministlerin son durağı Bacanak birahanesi oldu. Burada “aile salonumuz yukarıda” diye karşılandılar. Ancak feministler erkeklerin işgal ettiği alt salonda oturdular.
Kaktüs dergisinin 10. Sayısında “Kampanya Sırasında Erkeklerden Naklen” başlıklı yazıda birahane ve meyhanede feministler ile erkek müşteriler arasındaki diyaloglar da yer aldı.
Bu eylem Demokrasi için Kadın Derneği (DEMKAD) imzalı “Çuvaldızı kendinize, iğneyi başkasına; Sayın çuvaldızlı feminist hanımlar!” başlıklı Yeni Çözüm Dergisi’nde yayınlanan bir açıklamayla “meyhane muhabbetçileri” diye hedef alındı.