165 kadın ve lgbti+ örgütünün çağrısıyla “Haklarımız, hayatlarımız ve kazanımlarımız bizim!” diyerek Türkiye Kadın Buluşması’nda bir araya geldik. Bu buluşma bize bir kez daha gösterdi ki biz kadınlar birlikte çok güçlüyüz. 35’i aşkın ilden bine yakın kadın salonlara sığmadık. Artvin’den Van’a, Adana’dan Muğla’ya, Antakya’dan Erzincan’a, Samsun’dan Diyarbakır’a, Ankara’dan Batman’a, İstanbul’dan Karadeniz Ereğlisi’ne, Balıkesir’den Urfa’ya, Mersin’den Didim’e, Kocaeli’den Mardin’e, Bursa’dan Trabzon’a, Antalya’dan İzmir’e, Çanakkale’den Dersim’e kadınlar nelerle nasıl mücadele ettiğimizi konuştuk, daha fazla birlikte hareket etmenin yollarını aradık.
Türkiye Kadın Buluşması vesilesiyle bu kadar çok sayıda ve farklı çevreden kişi ve gruplar çok uzun süredir ilk defa yüz yüze geldik, niyetlerimizi, ümitlerimizi ve mücadelemizi paylaştık, sözümüzü çoğalttık, birbirimize umut ve ilham verdik, hareketimize ivme kattık, yeni fikirler, karşılaşmalar ve yapılacakların heyecanıyla dolduk. İçinde bulunduğumuz koşullarda böylesi tarihi bir buluşma gerçekleştirmemiz her şeyden önce farklılıklarımızın ortak mücadelemize engel olamayacağını, yılların uğraşıyla elde ettiğimiz hakların tüm kadınların olduğunu ve asla vazgeçmeyeceğimizi göstermiş oldu.
Kadınların gündemi yine çok kalabalıktı: Cinsel istismar ve kadın cinayetlerinden erkek şiddetinin meşrulaştırılması ve cezasızlığa, nafaka hakkı gibi haklarımızı hedef alan yasa tasarılarından iktidarın artan kadın düşmanı politikalarına, büyüyen eşitsizlikten kazanımlarımızı tek kişinin kararlarına bırakan rejim değişikliğine, 6284 sayılı yasanın tartışmaya açılmasından İstanbul Sözleşmesi’nin uygulanmamasına, hayatı bize dar eden erkek egemenliğinden başka bir yaşam arzumuza, üniversitede, eğitimde cinsiyetçilik ve imam-hatipleşmeden kayyumlara, homofobi ve transfobiden yükselen savaş politikalarına ve bütçesine, kadınlar için güvencesizlik ve sosyal politika yoksunluğundan ücret eşitsizliği ve emek sömürüsüne, 8 Mart’tan yerel seçimlerde kadınların sözüne, göçmen kadınlarla dayanışmadan dinci politikaların ve Diyanet’in hayatlarımızı belirlemesine karşı birlikte olmaya, ekoloji ve çevre mücadelesinden ekonomik krize, küresel olarak yükselen feminist isyandan sesimizi kısma amaçlı yaygınlaşan tutuklamalara, tutuklu kadın vekil ve belediye başkanlarına, OHAL’de kapatılan derneklerden emeğimizin sömürüsü ve işçi kadınların mücadelesine…
Tüm bunları ve daha fazlasını dayanışmamızla değiştirecek gücümüz olduğuna bir kez daha inandık. Sesimizin, sözümüzün kıymetini azaltmaya; çeşitli yollarla bizi düşmanlaştırmaya çalıştıkları bu dönemde bile Türkiye’de kadınların kadın hareketine, kurumlarına güvendiğini ve bizlerin yok sayıldığı bir kadın hareketinin hakiki olmadığını hatırlatacak büyüklükte ve çeşitlilikte bir buluşma gerçekleştirdik. Hep birlikte Türkiye’de kadın hareketi hepimizin mücadelesi, isyanı, coşkusudur; biziz ve buradayız dedik.
Türkiye Kadın Buluşması yalnızca başlangıçtı. Burada biz, çok farklı illerden kadınlar, iletişimimizi ve dayanışmamızı güçlendirmek, saldırılar karşısında tek tek değil birlikte hareket etmenin yollarını bulmak, birbirimize daha fazla temas edebilmek ve ortak akıl yürütebilmek için bir koordine olma/iletişim/haberleşme ağı var etmeye karar verdik. Bu bağlamda yüz yüze gelmeyi, hem bir arada hem illerimizde toplantılar yapmayı sürdüreceğiz. İlk olarak da buluşmanın sonuçlarını konuşmak, nasıl hayata geçireceğimizi tartışmak için bulunduğumuz yerlerde bir araya geleceğiz.
Önümüzde 8 Mart var. Dünyanın farklı yerlerinde kadınların “grev yapıyoruz, hayatı durduruyoruz!” dediği bu güne giderken daha fazla birlikte hareket etmeye kararlıyız. Bu bağlamda 14 Şubat’ta eşitsiz aşka ve meşrulaştırdığı erkek şiddetine karşı farklı farklı yerlerde, kendi yöntemlerimizle sesimizi yükselteceğiz. Ayrıca bir 8 Mart grevini, imkânlarını, yapabileceklerimizi, çeşitli tartışmalarıyla gündeme almayı önümüze koyduk. Bunu ne şekilde mümkün kılabileceğimizi, bu konuda düşündüklerimizi, isyanımızı, hayallerimizi her yerde konuşacağımız bir sürece giriyoruz. Buna bu 8 Mart’ta ortak bir sembolle ve yaygın eylemlerle birlikteliğimizden aldığımız gücü görünür kılarak başlıyoruz.
Daha konuşacağımız, tartışacağımız, birbirimize katacağımız çok şey var. Çağrımız birlikte mücadele etmek için. 8 Mart’tan yerel seçime ve ötesine aramızdaki ilişkiyi, buluşmalarımızı, ortaklıklarımızı güçlendirecek, sesimizi dünyanın her köşesinde haklarına ve hayatlarına sahip çıkan kadınların isyanına katacağız. Biz hayatı istiyoruz. Hayatı dönüştürmeye, dünyayı yerinden oynatmaya devam!
Kadınlar birlikte güçlü!
Türkiye Kadın Buluşması 5-6 Ocak 2019