19 Mart’tan bugüne sokaklarda Ekrem İmamoğlu, Mehmet Murat Çalık, Resul Emrah Şahan ve yüze yakın kişinin gözaltına alınıp tutuklanmasıyla başlayan eylemler, direniş sürüyor. Bu süreçte Şişli Belediyesi’ne kayyum atandı. Sadece bugün değil yıllardır, on yıllardır sokakta olan feministler, kadınlar, LGBTİ+lar da iradelerine, hayatlarına, haklarına, var oluşlarına, demokrasiye, kentlerine sahip çıkmak için bu eylemlerde yer alıyor. Feministler için bu gaspa, kayyuma, bir adamın hayatı, her şeyi dizayn etmesine karşı çıkmak, bir siyasetçiyle, siyasi partiyle ilgili değil. Bu itiraz yeni değil. Ama bugün toplumun geneline yayılmış bir durumda. Her gün bir yandan polis işkencesi, gözaltılar, tutuklamalarla sesini yükseltenler cezalandırılıyor, bir yandan da sokaklar kimi grupların yaydığı cinsiyetçi ve ırkçı tehdit dolu sloganlarla ‘kendinden olmayana’ kapatılmaya, tekinsizleştirilmeye, faşizmle teslim alınmaya çalışılıyor. Ama feministler, LGBTİ+lar yok olmuyor. İstanbul’da, İzmir’de, Ankara’da, üniversitelerde küfür ve ırkçı tehditlerin olmadığı bir direniş için sokaklarda, forumlarda, etkinliklerde buluşuyor. Bunları derlemeye başladık.

İSTANBUL
19 Mart’tan bu yana Saraçhane’ye mor bayraklarla giden feministler, 21 Mart’ta İstanbul Emek, Barış ve Demokrasi güçlerinin “Saraçhane’ye yürüyoruz, darbeye geçit vermeyeceğiz” çağrısını paylaşarak toplu yürüyüş yaptı. Daha sonra alanda artan cinsiyetçi küfür, tehdit dolu sloganlar göz önüne alınarak 25 Mart’ta tekrar ortak çağrı yapıldı. “Susmuyoruz, korkmuyoruz, itaat etmiyoruz. Biz feministler 19.30’da mor bayraklarımızla Yenikapı’da buluşup Saraçhane’ye yürüyoruz” denildi. Çağrıyı Aralık Feminist Kolektif, Kadın Savunma Ağı, Yoğurtçu Kadın Forumu gibi çeşitli feminist hesaplar paylaştı.
Eylemde “Küfürle değil, inatla/isyanla diren”, “Gelsin baba, gelsin koca, gelsin devlet, gelsin cop, inadına isyan, inadına özgürlük”, “Tayyip eşcinseller yok olsun istiyor, Tayyip gibi olma”, “Erkekler sokaklara hoşgeldiniz”, “İbneyim, dönmeyim, direnişteyim”, “Irkçılık homofobi transfobi direnişi büyütmez, bitirir”, “Van’dan Şişli’ye, kayyumlar gidecek”, “Özgür basın susturulamaz”, “Barikatı yıkarım, bulaşığa karışmam”, “Biz orospular Tayyip’in çocuğumuz olmadığına eminiz” gibi dövizler taşındı.


Aynı gün Kadın Savunma Ağı “Küfürde nesne değil direnişte özneyiz” başlıklı ayrıca bir metin yayınladı.
28 Mart Cuma gününe feministler tarafından şöyle bir forum çağrısı yapıldı:
“Feministlere çağrı:
19 Mart’ta başlayan süreçte sokaklarda kadınlar, feministler de var. Çünkü bunun bir kişiyle, partiyle değil kendi hayatlarımızla ilgili olduğunu görüyoruz. Bu haklarımıza, hayatlarımıza, kazanımlarımıza, irademize sahip çıkmak için ilk sokağa çıkışımız değil; biz kadınlar yıllardır eylemdeyiz. Bugün ise yeni bir aşamayla karşı karşıyayız. Bir yandan bu kitlesel karşı çıkış polis işkencesiyle, sabah operasyonlarıyla, gazetecilerin ve gençlerin tutuklanmasıyla, Şişli’de kayyumla durdurulmaya, susturulmaya kalkılıyor. Bir yandan sokaklarda cinsiyetçi küfür, ayrımcı, homofobik ve ırkçı linç tehditleri kimi gruplar tarafından yaygınlaştırılmaya çalışılıyor. 19 Mart’tan beri katıldığımız eylemlerdeki gözlemlerimizi, hukuksuzluğu ve önümüzdeki süreçte neler yapabileceğimizi konuşmak üzere buluşuyoruz.
28 Mart 2025 – Saat 19.30 – Feminist Mekan”
ANKARA
8 Mart Ankara Feminist Gece Yürüyüşü de 25 Mart günü şöyle bir çağrı yaptı: “Kadınlar ve LGBTİ+lar olarak yıllardır sokaklarda hayatlarımız için, özgürlüğümüz için mücadele ediyoruz! Bugün de feminalı, gökkuşaklı bayraklarımızla birlikte alanda olacağız! Sokaklar, meydanlar, geceler bizim! İsyanımızın gücü ile faşizme ve patriyarkaya karşı barışı, demokrasiyi, emeğimizi ve özgürlüklerimizi savunmak için sokaklarda olacağız! Bugün (25 Mart) 20.30’da Yüksel’deyiz.”
Yüzlerce kişi Yüksel caddesinde toplanıp yürürken “Kadınlar, lubunlar, barış istiyor!” ve “Jin, Jîyan, Azadi” sloganları yankılandı.
İZMİR
Feminist Gece Yürüyüşü/İZMİR de 28 Mart Cuma için sokağa bir çağrı yaptı: “Feministler olarak, iktidar dili ile LGBTİ+ ve kadınlara yönelik cinsiyetçi dil, darbe ve tutuklamalara karşı 28 Mart Cuma (yarın) alanlardayız. 19 Mart’tan bu yana LGBTİ+ ve kadınlar olarak sokaklardayız, direniyoruz. Geride bıraktığımız eylem günlerinde bazı grupların yaygınlaştırdığı ırkçı, ayrıştırıcı, cinsiyetçi küfür ve tehditlere maruz kalıyoruz. Bizler küfürün nesnesi değil, direnişin öznesiyiz!”
Yürüyüşteki dövizlerde gözaltındaki cinsel işkenceye dikkat çekildi, “Küfürle değil inatla diren”, “Burada Kürtler de direniyor”, “Tutuklu arkadaşlarımızı alacağız” şeklinde stickerlar yapıştırıldı.

ESKİŞEHİR
25 Mart Salı günü Eskişehir’de Kadın Savunma Ağı, “Yargısına, polisine, tek adamına itaat etmiyoruz!” diyerek çağrı yaptı.
BURSA
Benzer bir şekilde 25 Mart Salı günü Bursa’da da Kadın Savunma Ağı, “Yargısına, polisine, tek adamına itaat etmiyoruz!” diyerek çağrı yaptı.
ÜNİVERSİTELER
Bu süreçte üniversitelerde de eylem alanlardaki cinsiyetçi dili eleştiren tartışmalar başladı. Boykot ve direnişler çerçevesinde yapılan atölyelere, küfürsüz direniş atölyeleri dahil edildi. Örneğin İstanbul Üniversitesi Öğrenci Meclisi “Beyazıt’ta mücadeleye devam! Birlikte direniyor, küfürsüz bir mücadele alanı inşa ediyoruz. Tüm sıra arkadaşlarımızı bekliyoruz!” diyerek 27 Mart’ta bir çağrı yaptı.