Kadın Cinayetlerine Karşı Feministler kampanya grubu adıyla bir araya gelen feministler “Kadınlar Öldürülüyor! KATİL KİM?” kampanyasını başlattı. Kampanya metnini sizinle paylaşıyoruz. 22 Aralık Pazar saat 15.00’te Beşiktaş Meydan (İskele karşısı)’ında buluşuyoruz.

Neredeyse her gün bir kadın öldürülüyor. Ayrılmak istediği için, erkeklere hayır dediği için, kendi hayatını yaşamak istediği için. Devlet, cinayetleri engellemek şöyle dursun, kadın cinayetlerine dair veri tutmuyor şüpheli ölüm ve kayıp kadınlar ülkesinde kaç kadının öldürüldüğünü dahi bilmiyoruz. Ama biz kadınların çok iyi bildiği bir şey var: Kadınları erkekler öldürüyor.

Katilleri tanıyoruz. Aynı otobüse bindiğimiz, aynı apartmanda oturduğumuz, dükkanına her gün gittiğimiz, televizyonda her gün gördüğümüz, kalabalıkta yanımızdan geçiveren, hayatımızı ve evimizi paylaştığımız erkekler bunlar. Patriyarkanın verdiği ayrıcalıkları hakkı belleyen, kadınlara sahip olduğunu düşünen ve hatta bundan emin olan, kadınları kontrol edip cezalandırmayı kendinde hak gören erkekler bunlar. Kadınlara vuran, bağıran, üstüne yürüyerek korkutan, tehdit eden, bir kadının bir erkekten korkmasının ne anlama geldiği üzerine hiçbir zaman düşünme mecburiyetinde kalmadan gücünü kadınlar üstünde pervasızca kullanan erkekler. Hakaret eden; kadınları aşağılamayı, aşağıladığının farkına varmayacak kadar doğallaştıran erkekler. Kadınlara yer bırakmayacak kadar hayatın her alanını kaplayan, kadınların kendi yaşamlarına dair karar verme haklarını ellerinden alan erkekler.

Kadınlar bir günde öldürülmüyor. Kadınları öldürmeye erkekler bir günde karar vermiyor. Kadın katilleri deli, sapkın, psikopat değil düpedüz kadın katilleridir. Kadınları öldürmeye karar veren, öldürmeyi planlayan, öldürmeden önce kadınlara şiddet uygulayan, eziyet eden erkekler. Bir anlık öfkeyle, cinnetle değil. Bile isteye, planlayarak öldüren erkekler.

Bu erkekler mahkeme salonlarına çıktıklarında, öldürdükleri kadını suçlamanın onları haklı çıkaracağını biliyorlar. Bir kadının onları öfkelendirmesinin, aldatmasının, erkekliğine istediği hürmeti göstermemesinin onlara cezasızlık getireceğini, öldürmelerine gerekçe sayılacağını biliyorlar. Her kadın cinayeti davasında, kadınların yaşamları öldürülmelerine gerekçe aramak için ortalığa saçılıyor. Peki ya bu erkeklerin yaşamı? Bu erkekler öldürdükleri kadınlara, varsa çocuklarına, hayatlarındaki diğer yakını oldukları kadınlara ne yaptılar? Nasıl bir “erkek” olarak bilinirler? Katilin değil öldürülen kadının yaşamında cinayet gerekçesi aramak bize adalet hakkında ne söyler?

Kadın cinayetleri, patriyarkanın erkeklere sunduğu sonsuz egemenliği kabul eden, kadınlara yönelik sistematik erkek şiddetini görmezden gelen düzende mümkün oluyor. Kadınları, çocukları uzantıları olarak gören erkekler onlar üzerinde egemenlik hakları olduğunu düşünüyor; toplum, devlet ve yargı da bu haklarını onaylıyor. Erkek şiddetine karşı kadınları korumayan devlet, kadın katillerine iyi hal ve haksız tahrik indirimi veren yargı, patriyarkaya hizmet ediyor.

Kadın katilleri aramızda, hanemizde, sokağımızda, iş yerimizde. Katil olmalarına “ihtimal vermeyeceğiniz” sıradan erkekler. Artık kadınların ne yaptığını, nasıl hayatlar sürdüğünü değil erkeklerin ne yaptıklarını konuşmanın zamanı. Kadınlara ne yaptıklarını, patriyarkanın sağladığı imkanlarla ne yaptıklarını.

Katilleri tanıyoruz ve herkese duyuracağız.

Kadın Cinayetlerine karşı Feministler

Medium/ Instagram/ Twitter

Bir cevap yazın

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.