Yazaki fabrikasında çalışan bir kadın, bir erkek çalışanın tecavüz girişimine maruz kaldı. Tecavüzcünün daha önce de kadın işçileri tehdit ederek cinsel taciz ve cinsel saldırı suçları işlediği ortaya çıktı. Peki nasıl oluyor da bu kişi ceza almadan hayatına devam ediyor? Bir işyeri, diğer çalışanlarına karşı suç işleyen bir çalışanı istihdam etmeye nasıl devam edebiliyor?
Erkek dayanışması, erkeklere cinsel taciz ve saldırı suçlarından aklanmaları için her türlü imkanı sunuyor. Cezasızlık tecavüzcülere daha fazla cesaret veriyor. Bu nedenle cinsel taciz ve saldırı dahil her türlü erkek şiddetini görüp sessiz kalmak o suçu onaylamak hatta faille işbirliği yapmak demektir.
Aşağıda emek ve kadın örgütlerinin hazırladığı basın metnini paylaşıyoruz:
İşyerinde kadına yönelik cinsel saldırı suçtur:
Yazaki idaresi tacizin üstünü örtmeseydi tecavüz girişimi yaşanmayacaktı!
Yazaki Gemlik/Bursa fabrikanızda çalışan kadın arkadaşımız görevli olarak gönderildiği gittiği Kuzuluk/ Sakarya işyerinde gece, aynı yerde formen olarak görev yapan Mehmet Göğebakan’ın tecavüz girişimine maruz kaldığı gerekçesi ile durumu jandarmaya bildirmiş ve şikayetçi olmuştur.
Bize ulaşan bilgilere göre, işyerinizde yöneticilik pozisyonlarından biri olan formenlik görevini yerine getiren bu şahsın adı, daha önce de defalarca kadın işçileri tehdit ederek cinsel taciz ve cinsel saldırı suçlarını işlediği gündeme gelmiştir. Ağırlıklı olarak işçi kadınların çalıştığı işyerinde adı sürekli tacizlerle anılan bu şahsın, suç niteliği taşıyan saldırılarına karşı yönetiminizin aldığı tutum ise şikayetçi kadın işçilerin işten çıkartılması ve her seferinde tacizci formenin korunması şeklinde olmuştur.
Yönetiminizin her seferinde olayları örtbas etmesi, formenden yani tacizciden yana olan tavır göstermesinden cesaret alan M. Göğebakan, bu sefer çok daha ileri giderek saldırılarını tecavüz girişime kadar vardırmıştır.
Türkiye’nin taraf olduğu Kadınlara Karşı Her Türlü Ayrımcılığın Önlenmesi Uluslararası Sözleşmesi (CEDAW), Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) tarafından hazırlanan Ayrımcılık (İş ve Meslek) Sözleşmesi ve Kadınlara Yönelik Şiddet ve Ev İçi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadele Hakkındaki Avrupa Konseyi Sözleşmesi’nde (kısa adıyla İstanbul Sözleşmesi), kadın ve erkek arasındaki hukuki ve fiili eşitliğin gerçekleştirilmesi benimsenmiş olup, kadına yönelik şiddetin önlenmesi vurgulanmış ve kadınlara yönelik ayrımcılık yasaklanarak, devletlere bu konuda yükümlülük getirilmiştir.
Türk Borçlar Kanunu ve İş Kanunu’nda yer alan düzenlemeler işyerinde cinsel saldırı eylemi hukuka aykırı davranış olarak değerlendirip yaptırıma bağlanmıştır. Kanunu düzenlemelerden yola çıkarak işverenin işçilerin cinsel tacize uğramamaları ve cinsel tacize uğramış olanların daha fazla zarar görmemeleri için gerekli önlemleri almakla yükümlü olduğunu ifade etmek isteriz.
Uluslararası ve ulus bazındaki yasaların dışında, cinsel taciz ve saldırı konusunda, örnek kararlar da mevcuttur. Yargıtay 9. Hukuk Dairesi’nin Esas No. 2008/37500, Karar No. 2010/31544 ve 04.11.2010 tarihli işyerinde cinsel tacize ilişkin kararında “İşverenin sorumluluğunun tespitinde işveren adına yönetim hakkını kullanan kimselerin yani işveren vekillerinin fail niteliğinde olduğu cinsel taciz vakalarında işverenin sorumluluğu geniş biçimde tesis edilmelidir. Bu anlamda, İş Kanunu 2. maddesinde düzenlenen ” işveren vekilinin bu sıfatla işçilere işlem ve yükümlülüklerinden doğrudan işveren sorumludur” hükmünün işverenin sorumluluğunun hukuki dayanağını oluşturduğu kabul edilmelidir,” denmiştir.
Yazaki yönetimine sesleniyoruz; ulusal ve uluslararası iş ve ayrımcılık yasalarında tecavüz girişimi, cinsel saldırı suçtur. Kadınların, çalıştıkları yerlerde güven içerisinde çalışması en doğal ve sıradan insan hakkıdır. İşveren bu koşulları sağlamakla yükümlüdür. Aksi durumda yapılan suç ortaklığıdır.
Yasalar çok acık bir şekilde tecavüzü “suç” olarak tanımlarken, işyerinizde suç dosyası oldukça kabarık olan M. Göğebakan’ın işten atılmadığı sadece işyerinden 10 günlük bir uzaklaştırma aldığı ve 10 günün sonunda tekrar işyerine dönecek olduğu iddiaları ortalıkta konuşuluyor. İşyerinizin geçmişte aldığı tavırlarda dikkate alındığında bu iddiaların bir an evvel açığa kavuşturulmasını bekliyoruz. Söz konusu formenin cezasız kalması kadınlar, sendikalı kadınlar, kadın dernekleri ve kadın meslek örgütleri tarafından kabul edilemez bir durumdur.
Biz, aşağıda imzası bulunan kadın örgütleri olarak, hem tecavüz girişimi ile karşı karşıya kalan arkadaşımızın hem de diğer kadın işçilerin güven ve huzurla çalışabilecekleri bir çalışma ortamının oluşturulması için Mehmet Göğebakan hakkında almış olduğunuz kararın kabul edilemez olduğunu, bunun suç ortaklığı demek olduğunu söylüyor ve cinsel saldırı geçmişi hayli kabarık erkeğin işten uzaklaştırılmasını talep ediyoruz! Kadına yönelik tacize, şiddete karşı cezasızlığın cüreti artırdığı kuşkusuzdur, bu suçlara karşı kadınların mücadelesi de oldukça güçlüdür.
Yazaki yönetimi bugüne kadar sürdürdüğü suç ortaklığından, tacizci kişileri çalıştırmaktan vaz geçmediği sürece eylem ve etkinliklerden çekinmeyeceğimizi Yazaki yönetimine ve kamuoyuna duyuruyoruz.
İmzacılar:
DİSK/Birleşik Metal İş Sendikası Kadın Komisyonu
DİSK/Genel-İş Sendikasından Kadınlar
Yoğurtçu Kadın Formu
Türkiye Gazeteciler Sendikası Kadın ve LGBTİ Komisyonu
Kadın Mühendisler, Mimarlar, Şehir Plancıları, Fen Bilimciler ve Teknik Elemanlar
TMMOB’li Kadınlar
Kayseri Kadın Dayanışma Derneği
Deriteks Sendikasından Kadınlar
TTB Kadın Hekimlik ve Kadın Sağlığı Kolu
Kocaeli Ekmek ve Gül Kadın Dayanışma Derneği
Esenyalı Kadın Dayanışma Derneği
Gülsuyu Gülensu Dayanışma Evi
Pendik Kadın Dayanışma Derneği
Kızkardeşim Kadın Dayanışma Derneği
Tuzluçayır Kadınları Dayanışma Derneği
Ankara Kadın Platformu
KEİG Kadın Platformu
KESK İstanbul Kadın Meclisi
17 + Alevi Kadınlar
TMMOB İstanbul İKK Kadın Komisyonu
İstanbul Tabip Odası Kadın Komisyonu
KADAV (Kadınlarla Dayanışma Vakfı)
BEKEV (Buca Evka1 Kadın Derneği)