Kadın-erkek eşitliğine inanmak ve bunu pratikte de ortaya koymak, birlikte yaşadığı kadınlarla hayatı müşterek yaşamak, kendi işlerini hanedeki kadınlara yıkmamak, ortak yükü paylaşmak gibi “feminist” düşüncelerle araya sınır koymaya da yarıyor bir yandan bu hanımcılık mereti.

Sosyal medyada hepimizin önüne düşüyordur hanımcılıkla ilgili tweet, meme, içerik. Bunların dışında bir pazarı da var: alışveriş ve düğüne hazırlık siteleri. Bu sitelerde ‘hanımcılık kazanacak’ tişörtleri, bardaklar, düğün organizasyon ürünleri yer alıyor.

Peki nedir bu hanımcılık? Kimler hanımcıdır? Bu fantastik tür kaç kişiden oluşur; özellikleri nelerdir, nerelerde bulunur?

Hanımcılık akımının popüler haliyle ilk ne zaman çıktığını ve kime ilk hanımcı dendiğini en son söyleyeceğim. Biraz manidar olduğunu düşünüyorum zira. Öncesinde biraz hanımcıları konuşalım…

Hanımcı beylere ünlü örneklerden; Nicola Peltz ile evlenen Brooklyn Beckham’ın “hanımcılığı arşa çıkardığına”[1] dair çok fazla yazı, görsel, caps görmüşüzdür. Brooklyn eşinin soyadını aldığı için de epey konuşulmuştu (evlendiği kişinin soyadını almak da ne ya di mi?).

“Başkanlığım sırasında yaptığım yüz popüler işi saysam, bir numaraya Michelle Obama ile evliliğimi koyarım.” diyen Barack Obama da örnek gösteriliyor hanımcı beylere. Bundan tarihsel kişilikler de payını almıyor değil. Mesela “Oğlum ülkeyi yönetiyor, ben oğlumu, karım beni.” diyen Napolyon Bonaparte.[2] Hatta seçimlere doğru gittiğimiz süreçte yedinci ok olduğuna bile tanık olduk! Fesuphanallah…

Peki kim bu beyler?

Bu hanımcı beyler, genel olarak “karısına” taparcasına aşık, abartılı hareketlerle sevdiğini belli eden, özünde müşterek olması gereken ev işlerinde, özellikle de daha çok kadınların üzerine kalan işlerde yardım eden veya “abartıp” kadından daha çok ev işiyle uğraşan, kendisi yerine kadının ihtiyaçlarını ön planda tutan, kibar tiplemeler olarak yansıtılıyor.

Cinsiyetçi temelleri olup heteroseksüel çift olma haline dayalı bu kavram, esasında yine erkeğe atfedilen “sahiplenici, iş bitirici” sıfatlarını ve hanedeki ev işlerinin aslında kadın işi olduğunu söyleyen toplumsal cinsiyet rollerini pekiştiriyor ve kadını da edilgenleştiriyor.

Belki babamızdan da duymuşuzdur: “İç işleri bakanı benim hanım, her şey onun onayından geçer.” gibi. Her şey onun onayından geçse de mevkisi iç işleri, yani hane işleri bakanlığı tabii ki kadının 🙂 (dış işleri bakanını merak ettim şimdi)

Aslında bu kavramın “kılıbık” veya “hanım köylü”den, “light erkek”ten ifade ettiği şey açısından pek de bir farkı yok gibi görünüyor. TDK’da “karım köylü” diye bir sıfat da gördüm. Bu sıfatlarda erkek ya karısının sözünden çıkmayan, sessiz, “erkekliğini” kaybetmiş birisi ya da diğer yandan sabah akşam “karım da karım” diye dolaşıp hanımının elini sıcak sudan soğuk suya sokmayan, el üstünde tutan bir alfa… Örneklerde gördüğüm üzere bana anlam olarak hanımcılık, erkeğin biraz daha aktif olduğu, yalnızca eşinin sözünden çıkmamak değil de onun ihtiyaçlarını kendi isteğiyle karşılamak gibi, aslında irade ve idarenin içinde olduğu bir şey ve “modernize” edilmiş, daha çok orta-üst sınıfsalmış gibi geliyor. Kılıbık ya da light erkek gibi diğer sıfatlarda erkeğin kontrolünden ziyade eşine olan ve korkuya dayalı biatından bahsedilirken hanımcılıkta kontrol erkek tarafında görünüyor. Erkek bu ilişkide hanımcı rolünü, kadının özel işlerini veya müşterek faaliyetleri, sevgi gösterilerini kendi iradesiyle alıyor ve yapıyor. Partnerinin ihtiyaçlarını sağlarken de müşterek faaliyetleri üstlenirken de buna kendisi karar veriyor, aslında kendince “erkekliği” zeval görmüyor; yeni bir erkeklik anlayışı ortaya çıkıyor. Bende yarattığı izlenim böyle bir farklılık olsa da kılıbık gibi sıfatlarla ikame olarak kullanıldığı örnekler de yok değil.

Hatırlarsanız Çocuklar Duymasın dizisinde, errrkek Haluk’un “light erkek” dediği Selami vardı, o hanımcılık kategorisine girebilir. Ancak Stolk’un bir videosunda şöyle bir cümle geçiyor:

“Ev erkeği, kılıbık, Meriç, Taylan, hanım köylü, hanım sporlu derken nihayet tüm bu isimleri reddederek ince ruhlarına yakışan son derece zarif bir başkaldırıyla ‘hanımcıyız’ dediler.”[3]

Neyse, şimdi bu hanımcı beylere biraz bakalım.

Bence hanımcılığı en güzel ifade eden ilk ikisi:

@gadinburdurlum

“Hanımcı erkeklerin eşleri ne isterse istesin, erkek anında o isteği yerine getiriyor zannedenler var. Bu çok yanlış bir bilgi. Hanımcı adam öyle eşinin her istediğini yapıp kadını şımartmaz. Eşinin neyi isteyip, istemeyeceğini bilir ve daha eşi bir şey söylemeden yapmış olur zaten.”

@alyciasativa:

“Karıma çok aşığım, hanımcı mısın diye sorduklarında daha soru bitmeden şak diye evet tabii ki diyorum. Karım için kurşun atarım kurşun yerim.

Karım benim her şeyim. İlle de karım ille de karım.”

(Kurşun atarım kurşun yerim mi? nE?)

Veya:

@negemileryaktım:

“Kardeşim yengen oje sürüyo bitince üfleyerek kurutmam lazım şu an gelemem”

Ya da Ekşisözlük’te 2017-2022 arasındaki yüzlerce entry’den ikisi:

“‘ben hepinizin hanı cengiz han’ım. bu da benim han’ım börte’dir’ diyen cengiz han’ın çıtayı allahuekber dağlarına çıkarttığı olgu.”

“kazanacaktır. avrattan korkmayan allahtan korkmazmış.”

Hatta 1000kitap.com’da bile “hanımcılık kazanacak” diye bir başlık var ve içerikte kitaplarda hanımcılık örneği olarak görülen alıntılar paylaşılmış:

Mehmet Rauf’tan: “Kadınlık kutsal ve kıymetlidir, çünkü evvela hayatı, sonra da saadeti kendilerine borçluyuz.”

Tolstoy’dan: “Kontes’e sorun, emirleri ben vermiyorum.” (ay bu benim babam işte)

Aytmatov’dan: “…Arkadaşları boşuna fütürologla alay etmiyorlardı. O, rüyasında bile karısına sadıktı.”

Hanımcı söylemlerin çoğunda kadınlar ya karı ya da yenge gibi sıfatlarla geçiyor. Eş, sevgili gibi nötr sözcüklerden ziyade erkek üzerinden tanımlanan sıfatlar kullanılıyor. Kadını el üstünde tutan (veya tutarmış gibi davranan) bu hanımcı beyler, ne var ki partnerleri olan kadınları, kendi varlıkları üzerinden, kendilerine bağlı ve ancak onlarla var olabilen yerlere koyuyor. Hâl böyle olunca bu davranışları (tamamen gerçek olduğunu düşünsek dahi), kendilerine makbul gelen, belirli sınırda, belirli bir ilişkideki kadın karşısında sergiledikleri için hayatlarında olan veya karşılaştıkları diğer kadınlara gelince acaba nasıl davrandıkları sorusu beliriyor zihnimde.

Ekşisözlük’te bir bey buna işaret eden (itiraf mı demeliyim?) sorular sormuş:

“sosyal medyada görüyorum, ‘evi de temizlerim, bulaşıkları da yıkarım, ütü de yaparım çünkü o benim canım eşim vs.’ tarzı paylaşımlar var… tamam eşimiz için bunları yapmamız lazım tabi ki hayat müşterek ama ailemizle birlikte yaşarken neden bunları hiç düşünmüyoruz… annemiz gün boyu ayakta ev işlerine, bizim kişisel işlerimize koştururken neden hiç yardımcı olmuyoruz? … neden kendi şahsi işlerimizi bile annemize, kız kardeşimize yaptırıyoruz? … onlar da insan ve yapma mecburiyetleri olmayan şeyleri kendilerine vazife addetmişler. en azından yüklerini biraz da olsa hafifletmemiz gerekiyor. bunun farkına ne zaman varırsak, işte o zaman eşimiz için yaptıklarımızda da samimiyiz demektir…”

Evet neden tüm işlerinizi anneniz, kız kardeşiniz gibi evdeki kadınlara yaptırıyorsunuz sayın bey? Neden bu müşterekliğin bir tarafı olmuyorsunuz?

Kavram, cinsiyetçi oluşunun yanında birey oluş konusunda da zaten eşitsiz (kendisi yerine bir başkasını son derece önceleyen) bir ilişki kurgusuna işaret ediyor.

Hatta eşitsizlik sarmalı: Kadını yine erkek üzerinden tanımlayan ama bir yandan kendi varlığını da ikinci plana attığını ima eden (ama belki de çoğu zaman erkeğe faydası var bu ilişkinin) bir tarafın olduğu bir düzlem. Toksik bağların kurulduğu, tüm yapının bir kişinin duygularına bağlı göründüğü bir düzlem.

Yani bir noktada “karım da karım” seviyesindeki bu düşkünlük azaldığında ne olur? Veya kamusal veya özel alandaki herhangi bir kriz anında bu “sevgi” aynı şekilde korunabilir mi? Kadının erkeğin gözündeki konumuna, kendince makbul gördüğü sınırlara ve erkeğin duygusal istikrarına bağlı bu “şaşaalı” sevgi, saygı ve “yardım” şöleni, kadın-erkek eşitliğine dayanmadığından, aksi bir durumda ne olabileceği kısmı çok daha belirsiz (aslında çok da aşikâr).

Ama zaten kadın-erkek eşitliğine inanmak ve bunu pratikte de ortaya koymak, birlikte yaşadığı kadınlarla hayatı müşterek yaşamak, kendi işlerini hanedeki kadınlara yıkmamak, ortak yükü paylaşmak gibi “feminist” düşüncelerle araya sınır koymaya da yarıyor bir yandan bu hanımcılık mereti.

Hanımcı bir bey bulmak, “rahat” hayat kurmak ve bunu sürdürmek anlamına gelmiyor. Bununla ilgili karşılaştığım bir gazete haberinin başlığı doğrudan şöyle: “İdeal eşti beni nasıl aldattı? Hanımcı dediler Kazanova çıktı”.[4]

Bu haberde verilen bir örnekte profilinde “sadık koca” yazan eşinin kendisini aldattığını öğrenip ayrılan bir kadın, “aptalca bir hata yapan iyi adamı” üzdüğü için nasıl kötü kişi konumuna düştüğünden bahsediyor. Hatta eski eş, kadının aile üyeleri tarafından sahipleniliyor ve kendisine mülk dahi veriliyor. Ve komşuları, ailesi kadını suçluyor. Çünkü böyle erkekler kalmadı, kadın elindeki şansı tepti…

Başka bir örnekte de kadın, eşinin bebek bakımıyla nadiren ilgilendiği anları sosyal medyada nasıl şova dönüştürdüğünü anlatıyor.

Diğer yandan “Mutlu bir evlilik istiyorsan eşini mutlu edeceksin, gönlünü hoş tutacaksın, bunun adı kılıbıklıksa evet kılıbığım” diyen eşinin onu nasıl aldattığını anlatan başka bir kadın ve daha birçok örnek.

YouTube’da birçok diziden kesitler, hanımcılık adıyla paylaşılmış. Gelsin Hayat Bildiği Gibi adlı bir dizide iki adamın konuşma sahnesinde sahte evlilik yapan adamın, dışarıdan ne kadar iyi bir eş olarak göründüğünü söylüyor karşısındaki.[5]

Aralarında geçen diyalog şöyle:

Sahte evlilik yapan: “Zamanla bir şey öğrendim/öğreniyorum. Bir erkek için mutlu evliliğin sırrı net: itaat et, rahat et. Hanımcılık iyidir, candır. Kafan rahat.”

Diğer şahsiyet: “Bak bu konuda haklısın. Bu arada hanımcılık demişken benim eve gitmeden önce alışveriş yapmam lazım, yengen bir yığın liste verdi.”

S: “Aman eksik olmasın.”

D: “Başım yanar.”

N’OLUYO YA N’OLUYO?

KENDİ YAŞADIĞIN EVE alışveriş yapacaksın altı üstü. Liste vermiş sana, sana göre kadının tek beklentisi listeyi eksik getirmemen. Bu kadar zorlanamazsın ya. Alışveriş listesinin türevini integralini alıp sağlamasını yapmak gerekmiyor…

Ve tanrı erkek iş yapıyor gibi görünsün diye salatayı yarattı

Onedio’da ise “Hanımcılık Kervanına Katılıp Mutlu Olmak İsteyen Beyler İçin 14 Muhteşem Taktik”[6] diye zeka pırıltılarıyla dolu bir liste var, şimdi toplu şekilde baygınlık geçirebiliriz:

“Çıkarken çöpü götürmek, salataya yardım etmek ya da maç varken Esra Erol seyretmek artık çok da lafı edilecek şeyler değil. Hanımınızın hayatını ilginç çözümlerle kolaylaştırmalısınız.”

Çıkarken çöpü götürmek ve salataya “yardım etmek” ne kadar ilginç çözümler ya? Böyle bir fikir nasıl geldi aklınıza inanılmaz. Sanki yıllardır salata yapan adamlar, ev içinde iş bölümü yapıyor diyerek gözümüze sokulmamış gibi.

Onedio referansıyla bir gazetenin köşe yazısında[7] da hanımcılık ve faydaları anlatılmış:

“Ev işleri = Spor = Sağlık. Çok basit bir denklem, çoğu insanın kılıbıklık olarak nitelendireceği ev işlerine hunharca yardım etmek kişiyi dinç tutacaktır. Perde asmak, makineyi boşaltmak, süpürge açmak derken bi bakmışsınız adonis bile çıkmış.”

Ev işi yapan tüm kadınların adonisi var evet dahi bey… İmece Ev İşçileri Sendikası ücretli ev işçisi kadınların ya camdan düşerek hayatını kaybettiğini ya da menisküs, fıtık, lif kopması, cilt hastalıkları gibi meslek hastalıklarına yakalandığını söylüyor.[8] Bunun için ücretli ev işçileri dışında etrafımıza, aile evimizde karşılıksız emeği üstlenenlere bakmamız da yetiyor zaten. Annemin on yıllardır fıtıkla uğraştığını, yürüyemeyecek noktaya gelip ciddi ameliyatlar geçirdiğini, hâlâ her gün yeni bir ağrı sızı şikayetiyle hastane git gelleri yaptığını biliyorum. Bi’ bakarız adonis bile mi çıkmış?

Sonuç olarak Facebook’ta, Instagram’da, Twitter’da, TikTok’ta, YouTube’da ve örnekleyemediğim birçok platformda binlerce içerik var.

İzlesene.com’da[9] hanımcılık andı bile var 🙁 Çok üzgünüm bu bilgiye maruz bıraktığım için. Kim bilir aklınızdaki hangi önemli bilgi silindi bunun yüzünden…

Hanımcılık siyasete atıldı

Ama bu konuya son örnek Ağrı Dağı zirvesinde gerçekten de.

Özellikle 14 Mayıs seçim sürecinde Ekrem İmamoğlu ve Kemal Kılıçdaroğlu’nun, eşleri ile sevgi ve yardımlaşma dolu görselleri, söylemleri ile hanımcılık “siyasi” 😀 bir boyut kazandı. Hanımcı beylere örnekler ararken ben bile bu kadarını beklememiştim açıkçası.

İmamoğlu’nun mitingde “hanımcılık var ruhumuzda” demesi[10], Kılıçdaroğlu’nun mutfakta çay doldurması ve bir kesimin zirveyi arşa çıkarmak olarak gördüğü muhalefetin sahiplenerek yedinci ok deyiverdiği… Hatta Millet İttifakı için hazırlanmış bir video bile var “7. Ok Hanımcılık” adlı.[11]

Anti-hanımcılar ve yine mizojini

Hazır hanımcılığın maskesini düşürmüşken bir de anti-hanımcılara bakalım.

Hanımcılar ve hanımcı severler kadar buna uzak duranlar, hanımcılıktan ve hanımcı erkeklerden adeta nefret eden bir güruh da var. Bu güruhun söylemleri de maşallah cinsiyetçilik suyuna batırılmış, kadın düşmanlığı tozuna bulanmış, şiddetle panelenmiş:

“bu tarz maskülenliği kötüleyen, erkekleri feminize etmeye yönelik şerefsiz düşünceleri benimseyen, onaylayan erkek en kısa zamanda sevgilisinden veya karısından çok sağlam boynuz yer. salak olmayın (küfürküfürküfür).” (vurgu ve parantez içi bana ait)

“hanımcılık kisvesi altında eşlerinin dırdır yapmasından ya da en kötü ihtimal ayrılmasından korktukları için eşlerinin her türlü isteğine boyun eğen; eşinden izin almadan s*çmaya bile gidemeyecek, özgüvensiz, tek başına karar alamayan, korkak, ilişkinin kadını olmuş erkeklerin yeni büründüğü rol. bu kadar zavallı ve aşağılık bir profile sahip olup bununla övünmek için ise -iq’ye sahip olmayı gerektirir. sosyal medya’da zaman zaman denk geliyoruz böyle avareliklerin övülmesine.” (vurgu bana ait)

Vaov çok katmanlı, sofistike bir düşmanlık, nefret yumağı. Ayrılmaktan korkan, özgüvensiz, korkak, tek başına karar alamayan, zavallı, aşağılık profil, düşük zeka = ilişkinin kadını. İnanılmazsınız.

“ne kadar hanımcıyı(!) oynasalar da karılarının gözünde erkek olmaktan çıkmışlardır. birkaç sene içinde eşleri daha fazla tahammül edemeyip (küfürküfürküfür) nafaka sokup tekmeyi atar bunlara. hiç şaşmaz.” (parantez için bana ait)

Hiç şaşmıyor ya formül; “lgbtiq fobi + kadın düşmanı söylem + nafaka karşıtlığı lol. Bir şekilde nafakaya geliyor konu ya, hayret bir şey.

Ha bu anti-hanımcı kitle feministlere saymadan durur mu sizce?

“gereksiz yere abartılıp yere göğe sığdırılamayan durum. bana kalırsa en çok feministlerin karşı çıkması gerek.” (alla alla yapma yau)

“hanımcılığın erkeğe kabul ettirilmesi, kadınların ısrarla kendi doğalarına açtıkları savaşın sonunda, erkeği zabtu rabt altına alarak daha fazla mutlu olacakları zannıyla kalkıştıkları bir harakiriden ibarettir.

erkek olarak senin görevlerinden biri, en başta kendi mutluluğun sonra ilişkinizin salahiyeti için eşini veya sevgilini bu harakiriden korumaktır. mutsuz ve kedili mor ablalar karını terörize ediyor. ayık ol.”

Mutsuz, kedili mor abla, terör… hahaha tanıdık gelmedi mi ya size de bunlar?

Ekşi’de bir entry’de (hatta yukarıdakinin devamı da olabilir) uzun uzun (abv gerçekten çok uzundu) neden hanımcılığın zararlı bir şey olduğunu, erkeklerin idareci, lider olması gerektiğini, kadınlar üzerinden anlatıyordu. Maruz kaldıkları feminizasyondan bu hanımcı beyleri de kurtaracaklarını söyleyip uzun bir kadınlar ne ister, ne sever listesi hazırlamış, sonra büyük resmi nasıl gördüğünü anlatmış ve derin analizlerini yapmış:

“çünkü hemen hemen hepsi gerçekte erkeğin liderliğinde yürümek ister. – çoğunun kendisine bunu itiraf etmemiş olduğunu unutmayın –

özetle kadınlar en önde, ileride, daha yukarıda olmaktan haz etmezler.” (itiraf çemberi yapmalıyız…)

Böyle örneklere bakınca bu anti-hanımcılar için kılıbık, light erkek veya hanımcı erkeğin hiçbir farkı yok, hepsi aynı; erkekliğini kaybetmiş, ilişkinin kadını olmuş, lider doğasına sırt çevirmiş.

Şimdi dönüp başta sorduğumuz soruyu soralım: Bu haliyle hanımcılık ilk nereden çıktı?

Stolk’un videosunda günümüzdeki furyanın nasıl patladığı şöyle anlatılıyor:

“Kendisi bu açıklamaya kadar bildiğimiz Ahmet Kural’ken Ahmet Kıral mertebesine dikey geçiş yaparak… günümüz hanımcılığının fitilini yakmıştır.”

Evet. Ahmet Kural-Sıla ilişkisinin ne kadar övüldüğünü, nasıl da her yerde gördüğümüzü hatırlayın. “Ahmet Kural’ın Sıla’ya baktığı gibi” günlük dilde de bol bol kullanılmıştı. Ahmet KIRAL’ın bu muhteşem aşkı, sonrasında Sıla’ya karşı şiddete dönüşmüş, davalar, röportajlar vs. derken uzunca bir süre gündemde kalmıştı. Ahmet Kural cezanın bozulması için şansını denemiş ancak nihayetinde “basit yaralama, tehdit, hakaret” gerekçesiyle aynı cezaya çarptırılmıştı. 1,5 yıldan az verilen hapis cezası da “iyi hal indirimi” ile şartsız ertelendi[12].

Yani hanımcılık kazandırmıyor.

Bu kadar eşitsizlik üzerine kurulu, toplumsal cinsiyet rollerini pekiştiren, erkeğin duygusal ahvaline dayalı hanımcılık mevkisi değil; aşkta, işte, hanede, toplumda eşitliğe, özgürlüğe ve çeşitliliğe dayalı bir ilişkilenme biçimi kazanacak.

Hanımcılık değil feminizm kazanacak kızlar, kıps.

Son not: Hanımcılıkla ilgili son yorumu böyle bırakıyorum:

https://www.youtube.com/watch?v=JISDLMgrJa8

[1] https://www.milliyet.com.tr/yazarlar/sebnem-burcuoglu/ve-hanimcilik-kazandi-6766839

[2] https://www.youtube.com/watch?v=cEApavHHWXQ

[3] https://www.youtube.com/watch?v=cEApavHHWXQ

[4] https://www.hurriyet.com.tr/gundem/bir-sorudan-fazlasi-ideal-esti-beni-nasil-aldatti-hanimci-dediler-kazanova-cikti-42151200

[5] https://www.youtube.com/watch?v=So_B7cnPXv8

[6] https://onedio.com/haber/hanimcilik-kervanina-katilip-mutlu-olmak-isteyen-beyler-icin-14-muhtesem-taktik-776421

[7] https://www.takvim.com.tr/yazarlar/lutfi_albayrak/2022/08/16/hanimcilik

[8] http://www.keig.org/imece-ev-iscileri-yine-kayit-altina-alinamadi/

[9] https://www.izlesene.com/video/hanimcilik-andi/10718943

[10] https://www.youtube.com/shorts/-kh_GVeivyA?app=desktop ve mitingde açılan pankartlarla ilgili bkz. https://sputniknews.com.tr/20230426/imamoglu-mitingde-acilan-pankartlari-okudu-yedinci-ok-hanimcilik-1070232656.html

[11] https://www.dailymotion.com/video/x8kwjyd

[12] https://m.bianet.org/bianet/erkek-siddeti/247273-ahmet-kural-a-yeniden-ayni-ceza-16-ay-20-gun-hapis

Bir cevap yazın

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.