2006 Haziran ayından itibaren Mart başına kadar İranlı kadın hakları savunucuları ve feministler, kadınlara yönelik ayrımcılığı eleştiren, insan hakları üzerine kampanyalar gerçekleştirdiler. Kampanyalardan biri; İranlı yöneticilerin, uygulandığını ısrarla inkar ettiği recm -zinadan hüküm giymiş kişilere uygulanan taşlayarak öldürme- cezasının sonlandırılması ile ilgiliydi. Diğer kampanya ise İslam hukuku bahanesiyle, “erkek çok eşliliği, boşanma, çocuk velayeti, miras” gibi konularda kadınlar için büyük bir eziyete dönüşen ve kadınlara eşit haklar tanımayan kanunlarda değişikliğe gidilmesi talebi ile başlatılan imza kampanyasıydı. Kampanya çok etkili oldu, sahiplenildi, bir milyon kişi tarafından imzalandı.
Haziran ayında şiddetle dağıtılan eylemlerde 70 kişi tutuklanmıştı. 4 Mart 2007 Pazar günü, kadın hareketinden öncü isimlerin de davaları görülüyordu. Barışçıl protestolar olmasına rağmen suçlamalar; yasa dışı buluşma ve İran’ın ulusal çıkarlarına karşı hareket etme gibi soyut iddialardı. Feministler herhangi bir delil gösterilmemesine rağmen istihbarat tarafından defalarca sorgulandı.
Pazar günü, İnsan Hakları Raportörü Öğrenci Komiteleri, tutuklanmış kişilerin aileleri ve kadınlar, Evin Hapishanesi’nin önünde bir araya geldi. Tutuklananların serbest bırakılmaları gerektiğini söyleyen bir çağrı yaptı. Beş kadın hareketi öncüsü serbest bırakıldı. Adliyeden çıkıp dışarıda bekleyen, “Barışçıl toplantı ve gösteri tartışılamaz hakkımız” (“Holding peaceful gatherings is our absolute right.”) yazılı bir pankart tutan, elliden fazla kadının arasına katıldı. Barışçıl toplanma ve gösteri yapma İran Anayasası’nda bir hak olarak tanımlanmasına rağmen büyük bir abluka vardı. Kadınlar, dövülmekle tehdit ediliyor, küfürlere maruz bırakılıyordu. Çevik kuvvet ve sivil polis, gazetecileri ve meraklı izleyicileri tartaklayarak kadınlara saldırdı. Kadınlar polis dayağına karşı hiçbir tepki vermeden yere oturarak direndiler. Toplamda 33 kişi gözaltına alındı, aralarında az evvel salınan kadınlar ve onları savunan avukatları da vardı. Nobel Barış Ödüllü Şirin Ebadi, 4 Mart’taki bu gözaltıları “yasa dışı” olarak tanımladı ve hükümete serbest bırakma çağrısı yaptı.
Salı gece yarısı iki aktivist ve avukatları hariç gözaltına alınanlar, çarşamba günü 8 Mart Uluslararası Kadınlar Günü’nde hiçbir protestoya katılmamaları konusunda uyarılarak serbest bırakıldı.
8 Mart’ta parlamento önünde bir eylem yapma çağrısında bulunan kadınların çoğu tutuklandı. Tahran’da Evin Hapishanesine gönderildi. Aralarında kadın hareketinin önemli dört ismi: Noushin Ahmadi Khorasani, Parvin Ardalan, Sussan Tahmassebi, ve Shahla Entesari de vardı.
4 Mart 2007’deki bu şiddet ve saldırının esasen kadın hareketinin büyük destek gören kampanyalarının ve gelmekte olan 8 Mart’ta kadınların adalet talebi için bir araya gelmelerinin önünü kesme niyeti taşıdığı açık bir biçimde görülüyordu.
http://news.bbc.co.uk/2/hi/middle_east/6416789.stm
