21_aralik_ifk

İstanbul Feminist Kolektif (İFK) bir açıklama yayınlayarak “Sezaryen de tıpkı kürtaj gibi bir haktır. Sağlık Bakanı’nın ‘fıtrat’ı ileri sürerek yaptığı açıklama, kadınların bu hakkı kullanmasına bir saldırıdır ve hekimlere yönelik cezalandırmaların da önünü açacaktır” dedi.

Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu, 20 Aralık 2014 tarihinde sezaryen hakkında konuşmuş, “Bu işin doğalı, fıtratı normal doğumdur. Hasta ikna olmak istemiyorsa psikolojik desteği verelim. Sonuçta manavdan muz almıyoruz”, demiş ve ebelerle ilgili bir düzenleme yapacaklarını duyurmuştu.

İstanbul Feminist Kolektif (İFK) açıklamasının tamamı:

Hükümetin fıtrat söylemi, kadınların bedenlerine müdahaledir!

Cumhurbaşkanı’nın kadınlar üzerinde baskı ve egemenlik kuran toplumsal cinsiyet rollerini doğallaştıran, kadınlara zorunlu anneliği dayatan, “kadınların fıtratında anneliğin olduğu” söylemiyle açtığı yoldan Sağlık Bakanı geldi ve “sezeryan fıtrata aykırıdır” dedi. Erdoğan ve Erdoğan’ın izinden gelen AKP’liler daha önce de “kürtaj cinayettir, sezeryana karşıyım” demişler bunun üzerine de kadın hareketi, sokaklarda gerekli cevabı vermiş ve kürtajın yasaklanmasına dair yasal düzenlemeyi engellemişti. Sezeryanın uygulanmasını ise zorunlu koşulların oluşmasına indirgemelerinin hemen ardından sezeryan yapmaya doktorların çekinmesi dolayısıyla hayatını kaybeden kadın ve bebeklerin haberlerini aldık. Kürtajı yasaklamaya güçleri yetmedi ama kürtaj yapan doktorların sorgulanması, mesleki denetime tabii tutulması, hastane soruşturmaları ile kadınların kürtaj hakları fiili olarak engelleniyor. Kürtaj güya yasak değil ama kürtaj yapan devlet hastanesi bulamıyoruz. Merak ediyoruz yoksa AKP’nin fıtratında yasaları uygulamamak mı var?

Fıtrat üzerindeki ısrar bize gösteriyor ki AKP toplumsal cinsiyet rollerini doğallaştırarak kadınlar üzerindeki denetimi meşrulaştırmak istiyor. Kadınlar erkeklere itaat etsin, kendi yaşamları hakkında söz sahibi olmasınlar istiyor. Fiili yasaklara karşı mücadele ederken, şimdi de kadınlara zorunlu anneliği dayatan, kadının bedeni hakkındaki kararını yok sayan erkek egemenliği, hükümetin fıtrat söyleminde vücut buluyor.  Cumhurbaşkanı ve Sağlık Bakanı’nın fıtratını, biz kadınlar, kadınlara anneliği rol biçerek kadınların yaşamları ve bedenlerine müdahale eden erkek egemenliği olarak iyi tanıyoruz. Sağlık Bakanı’nın sezeryan hakkında söyledikleri, kadınların bedenleri, annelik ve doğurmak ile ilgili kararlarına karşı müdahalenin meşrulaştırılma çabasıdır. Cumhurbaşkanı ve sağlık bakanının, kadınların bedenine karşı müdahaleleri yerine, kadınların kürtaj ve diğer doğurganlık haklarının nasıl güvence altına alınması ile ilgili yükümlülüklerini yerine getirmeye ve sağlığın fıtrat gibi bir kavramla düzenlemeyecek bir yaşam hakkı olduğunu hatırlamaya çağırıyoruz. Fıtrat değil patriyarka!

Türkiye tarihinde kadınlar hakkında en çok konuşan hükümet olma ünvanını kazanan AKP’ye ve Cumhurbaşkanı’na bir diğer çağrımız ise susmaları. Bir AKP fıtratı olduğu kesin fakat biz kadınlar çeşit çeşidiz. Evlenenlerimiz, evlenmeyenlerimiz, erkeklerle, kadınlarla, her iki cinsle sevişenlerimiz, doğuranımız, doğurmak istemeyenimiz var. Fıtrat diyerek makbul kadınlık tanımlıyor ve öyle olmayan kadınlara karşı şiddete çağrı yapıyorsunuz. Aslı erkek egemenliği olan fıtratınıza da şiddetinize de direniyoruz. Gezi’de sokaklara çıkan, erkeklere hayır diyen, şiddet uygulayan erkeği öldüren, tacizcisini teşhir eden, boşanan kadınlar olarak direnişimizi türlü türlü sürdürüyoruz. Yaşasın kadın dayanışması!

Bir cevap yazın

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.