anti-feminist

2000’li yıllar küresel ölçekte internet kullanımının yaygınlaştığı yıllar oldu. Bunun en önemli sonuçlarından biri şüphesiz ki iletişim araçlarının demokratikleşmesiydi. Ağ tabanlı yeni medya araçları asimetrik güç ilişkilerini yumuşatan bir zemin olarak genişledi, bilgi üretiminin kaynağı çoğullaştı. Tek bir merkezden kitleye doğru yönelen eski tip iletişim tarih oldu. Anlık iletiler, anlık geri dönüşler alabilen etkileşim esaslı yeni bir form kazandı. Her karşılaşma da iletinin kendisi dönüşmeye/dönüştürmeye açık iki uçlu bir kuvvet olarak şekillendi. Hal böyleyken insanın sosyal medyanın nimetlerini saya döke bitirememesi doğal.

Farkında olalım ya da olmayalım bu nimetlerin yanında kösteklerin de bizi beklediği ortada. Toplumsal, siyasal alanın bir nevi replikası olan bu mecrayı didiklemek feministler için öncelikli gündemlerden biri olmalı. Çünkü gündelik, politik alanlar gibi sanal ağlar da cinsiyetçilik, ırkçılık, homofobi şöleni. Çünkü sanal alemdeki cinsiyetçilik en hafifinden yorumlarda kadınlara aşağılama, taciz ve tehdit olarak geri dönüyor ve toplumsal arenadaki yerleşik eşitsizlikleri besliyor. Çünkü bilgi ve teknoloji alanında cinsiyetçilik ciddiye alınmıyor, yöneticilerin çoğunluğu erkek, internet şirketlerinde ise bu oran yüzde 86, cinsiyete göre internet kullanımı oranları ABD’de bile çok yeni sayılabilecek bir tarihte ancak eşitlenebilmiş vaziyette.[1]

hitler1Geçen aylarda bilgisayar teknolojisi tekellerinden Microsoft, yapay zeka tabanlı Tay[2] isimli dişil nitelikler atfedilmiş bir sohbet robotu geliştirip tivitır(ing. twitter) semalarına saldı. Sohbet vasıtasıyla öğrenebilen robotların anlama sistemlerini araştırmak için bir nevi test sürüşü yapıldı; Tay, tvitırda atılan menşınları(ing. mention) da hesaba katarak veri toplayacak, elde ettiği veriler ile diyalog etkinliğini geliştirebilecekti. Bir nevi web kullanıcıları ile yapay zeka arasında bilgi alışverişi olacak, Tay bu yolla öğrenerek diyalog etkinliğinde gelişme gösterecekti. Proje, 24 saat gibi çok kısa bir süre içerisinde, Tay’ın feminizmi kanser olmaya benzeten, holokostu reddeden, ırkçı ve küfür dolu yorumlar geliştirmesi sonucu sonlandırıldı. Kısa sürede Tay’ın ağlardan öğrendiklerinden bazıları: Hitler hayranlığı ve yahudi soykırımının inkârı, Donald Trump hayranlığı, ırkçılık, cinsiyetçilik ve feminizm düşmanlığıydı. Tay’ın yorumlama yeteneğinin korkunç gelişim sürecini -Tay Tweets/@tayandyou hesabı için-  google araması yaparak gözlemleyebilirsiniz. Zannediyorum ki yapay zeka tabanlı bir robot projesini sosyal medyanın nefret dolu iklimi sebebiyle durdurmak sadece kâr sahibi şirketleri korkutmuyordur.

Resmi kurumların oluşturduğu tarihten ve mevcut iktidar çıkarlarından kendini ayrı konumlandıran azınlıkların-cinsel, dinsel, etnik vd.- kendi hakikatlerini dolaşıma sokabildikleri bu mecralar; toplumsal alan hınç, linç ve nefret iklimine dönüştüğünde, sanal dünyada da saldırgan söylemler ilk bu kesimleri hedef alıyor. Ekonomi literatüründe yer alan fakat bizde kuş besleyenlerin de sık kullandığı bir tabir vardır, pik yapmak[3]; boydan boya yükseldikten sonra tekrar inişe geçmek manasında kullanılır. Sosyalist, demokrat, liberal vd. muhalif çevredeki cinsiyetçilikten kurtulma çabasının pik yaptığını ama asla tümden bitmediğini düşünüyorum: örgütlü ve güçlü bir feminist hareketin varlığında aşağılara vurduğunu ama ilk fırsatta da tavan yaptığını. Üstelik örgütlü bir feminist hareketin yokluğundan fırsat bularak genişleyen cinsiyetçi söylemler; sanki feministler diye genel bir kategori varmışçasına konuşmaktan, topu sürekli taca atan mızıkçı eleştiri modellerinden de vazgeçmiyorlar.

Tivitırın kendine has magazinsel, sansasyonel, çarpıcı olma kaygısıyla sarmalanmış aurası, işin içine toplumsal kutuplaşma, nefret ve güç ilişkileri girdiğinde patlama yapıyor. Popülerleşebilme uğruna düzeysiz bir cinsiyetçi alaycılık, mizah ve komiklik olarak yutturulmaya çalışılıyor. Son zamanlarda iyice anlaşıldığı üzere bu mecralarda geçer akçe de bu yöntemler. Ötesini berisini, siyaseten neye tekâbul ettiğini düşünmeden en birinci tiviti atan olmak, bol ritivit almak uğruna kimseye faydası dokunmayacak tatavalar yapmak… Dünyaya dair değişim iddiası taşıyan eleştirel ideolojilerin eleştiri geliştirmek için ürettiği kütüphaneler dolusu kitaplardan, tükettiği yüzyıllardan 140 karakterde harcanan feminizmlere geldik. Allah affetsin.

kadindusmaniKüfürbaz, hakareti fikir sanan zerzevatın yanı sıra envai çeşit çevreden muhalif, aklı başında bilinen birtakım abiler akıl almaz anolojilerle, menşın atıp kavgaya insan -takipçi- toplamalarla muhalefet ettikleri yapılarla çarçabuk bir ve aynı söylemde buluşuyorlar. Ülkemiz için yeni değil. Bazı konularda komünist, ülkücü, demokrat boncuk gibi yan yana diziliverir. Hetero-patriyarka ve erkeklik mitinden beslenen cinsiyetçilik, temelsiz ve ikiyüzlü ahlakçılık maalesef sadece muhalif erkekler ile de sınırlı değil, aynı zorba-şiddet dili içerisinden konuşan kadınlar da olabiliyor. Örnekleme yapacak yakın tarihli olaylar var, ağzımızın tadı kaçmasın Ali Rıza Bey diyerek konuya noktalı virgül koyuyor, dönüp Tay’a, yapay zeka tabanlı sohbet robotuna bakmak istiyorum. Tabula rasa misali Tay, dışarıdan aldığı bilgileri ilmek ilmek işledi ve bingo Hitler sempatisi ve feminist düşmanlığı kazandı. Açık ya da örtük bu düşmanlığın çok geniş bir kesimi ortaklaştırdığını söylemek gerek. Feminist düşmanlığı bazı insanları müstehzi gülüşlere sevk edebilir hatta bundan neredeyse eminim ama unutulmaması gerken bir şey var: bunlar bir paketteki kalemler, aynı renk kuşağına aitler ve birbirlerinin yapısını paylaşıyor, tonunu taşıyorlar.

Kendini hakikat olarak dayatan her norm, dışında kalanları sindirmek için benzer yöntemler kullanır.  Bu yöntemler yüzünden ayrımcı-zorbalık ortak bir zihinsel evrene işaret eder. Kaba ya da inceltilmiş cinsiyetçilik ve feminist düşmanlığı konusunda, herkes kendi hesabını yapsın, kimlerle aynı çizgiye düşüp aynı zihinsel dünyayı paylaşıyormuşçasına kadın düşmanı refleksler geliştirebildiğiyle yüzleşsin. Çünkü kasırga tüm toplumsal alanı ezip geçtiğinde, geriye kalanlar –yüz yüze bakacak yüzü olanlar- yaşamı birlikte kuracaklar. Bu sırada elbette kadınlar özgürlük mücadelelerine durmaksızın devam edecekler. Kendi tarihlerini, başlarına gelenleri yazıyorlar ve doğru an geldiğinde hafızalarını tazelemekte de özgürler.

[1] P 24 internet gazetesi, Sokaktan sanala cinsiyetçilik: Sosyal medyada kadın olmak, Aslı Tunç, 03.04.2016, http://platform24.org/yazarlar/1430/sokaktan-sanala-cinsiyetcilik–sosyal-medyada-kadin-olmak , son erişim 15.09.2016.

[2] The Guardian, Microsoft sobet robotu Tay’ın saldırgan tivitleri için özür diledi, 26.03.2016, https://www.theguardian.com/technology/2016/mar/26/microsoft-deeply-sorry-for-offensive-tweets-by-ai-chatbot , son erişim 16.09.2016.

[3] Peak(ing.): ekon. değer bakımından yükselme. İktisadi çevrimdeki genişlemenin en üst noktaya ulaşması, genişlemeden tekrar daralmaya geçişi gösteren dönüş noktası. http://tdk.gov.tr/index.php?option=com_karsilik&arama=kelime&guid=TDK.GTS.57dc0382107661.63332986 , son erişim 16.09.2016.

 

Bir cevap yazın

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.