Çağdaş Hukukçular Derneği Ankara Kadın ve Toplumsal Cinsiyet Çalışmaları Komisyonu, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Günü dolayısıyla, Sincan Kadın Kapalı Cezaevi’ndeki adli ve siyasi kadın mahkumlar ile dayanışmak ve cezaevinde yaşanan sorunları tespit etmek amacıyla 29.11.2019 tarihinde cezaevine bir ziyaret gerçekleştirdi. Bu ziyaret sonucunda da Sincan Kadın Kapalı Cezaevi Hakkında Rapor hazırlandı.
Sincan Kadın Kapalı Cezaevi Hakkında Rapor / Kasım 2021
25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Günü dolayısıyla, Sincan Kadın Kapalı Cezaevi’ndeki adli ve siyasi kadın mahkumlar ile dayanışmak ve cezaevinde yaşanan sorunları tespit etmek amacıyla 29.11.2019 tarihinde komisyonumuzca cezaevine ziyaret gerçekleştirilmiştir.
Görüşmenin Amacı
25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Günü kapsamında, Sincan Kadın Kapalı Cezaevinde kalmakta olan tutuklu ve hükümlü tutsaklar, dayanışma ve hapishanedeki sorunların tespiti amacıyla ziyaret edilmiştir. Görüşmeleri 22.11.2021 tarihinde Çağdaş Hukukçular Derneği Ankara Şube Kadın ve Toplumsal Cinsiyet Çalışmaları Komisyonu adına Av. Kübra Ekmen, Av. Evin Konuk, Av. Nergiz Görnaz ve Av. Bilge Topcu yapmışlardır.
Görüşmelerde Tespit Edilenler
Kadın tutsaklardan M.K., Z.Y., N.Ş., S.P., B.D., S.S., A.A., D.Y., A.Y., B.Y., P.O., M.A. ile avukat görüşme odalarında yapılan görüşmeler sonucu ortak deneyimler ve şikayetler şu şekildedir:
1- Pandemi koşulları nedeniyle getirilen kısıtlamalar, normalleşme süreciyle birlikte gardiyanlar için esnetilmeye başlamışken, mahpuslar açısından durum farklıdır. Çoğu kısıtlama keyfi ve pandemi ile ilişkilendirilemeyecek bir şekilde sürdürülmektedir.
Örneğin; ağırlaştırılmış müebbet hükümlülerine atölye ve spor etkinliklerine katılma hakkı pandemi gerekçesiyle ayda yalnızca bir defaya mahsus olarak tanınmaktadır. Mahpuslar bu etkinliklerin haftada bir kez yapılması gereken etkinlikler olduğunu ifade etmişlerdir. Bununla birlikte, spor salonu olarak tabir edilen alanın havasız ve kirli olduğu da ifade edilmiştir.
Ayrıca, bu atölyeler pandemi öncesinde mahpusların birbirleriyle sosyal ilişki kurabildikleri alanlar yaratmaktayken, şu an farklı koğuş ve odalardan kişilerin bu atölyelerde yan yana gelmeleri engellenmektedir. Mahpuslar, herkesin aşı yaptırmış olduğu bir alanda bu kısıtlamaların keyfi olduğunu belirtmişlerdir. Hapishanedeki mahpuslar arası iç görüşler de pandemi süresince tamamen kalkmıştır.
Görüşülen bazı mahpuslar, komisyonumuzun ziyareti öncesi kendilerine bildirildiği üzere yakın zamanda resim kursu olacağını, ancak öğrendikleri kadarıyla resim kursu için herhangi bir hoca bulunmadığını iletmişlerdir.
Adalet Bakanlığının 24.11.2021 tarihinde Covid-19 tedbirlerini değerlendirdiği açıklaması ile 1 Aralık itibarıyla cezaevlerinde açık görüşlerin yeniden başlayacağı belirtilmiştir. Komisyonumuzca yapılan hapishane ziyareti bu açıklamadan önceki bir tarihte olduğundan, mahpuslar komisyonumuzla olan görüşmelerinde açık görüşlerin hâlâ başlamadığını, başladığında ise bu görüşlerin görevlilerce dinleneceği yönünde kimi söylemler duyduklarını iletmişlerdir. Ayrıca 1 saat olması gereken görüş süresi 45 dakika olarak uygulanmaktadır.
Yine pandemi koşulları gerekçe gösterilerek, tutuklu olan kişilerin duruşmalara giderken yanlarında su, bisküvi gibi şeyler götürmelerine izin verilmemektedir. Kimi zaman tam gün süren duruşmalar boyunca mahpuslara gıda olarak yalnızca ekmek arasında çok az bir peynir verilmektedir.
2 – Mahpusların görüşçü olarak üç isim bildirme hakkı bulunmaktayken, Kasım-2020 tarihli raporumuzda da belirttiğimiz üzere bu isimler üzerinde güvenlik soruşturması yapılması zorunluluğu getirilmiştir. Bazen aylar sürebilen bu güvenlik soruşturmalarının neye dayanılarak yapıldığı, hangi kriterlerin gözetildiği belirsizdir. Özellikle yakın zamanda tutuklanan tutsakların görüşçüleri üzerindeki uzun süren güvenlik soruşturmaları, görüş haklarının kullanılamaması anlamına gelmektedir. Görüşçülerinin güvenlik soruşturması devam eden kişilere, bu soruşturma süresince farklı bir isim bildirme hakkı verilmemektedir.
3- Koğuş ve odalarda aramalar çok sıklaştırılmıştır. Hemen hemen her gün baskın gibi aramalar yapılmaktadır. En ufak bir kısıtlamanın sebebi olarak pandemi gösterilirken, bu aramalar sırasında pandemi kurallarına riayet edilmemektedir. Mahpuslar, kimi zaman 15 kişinin birden bir koğuşa girdiğini, eldivensiz bir şekilde elle veya dedektörle aramalar yaptıklarını belirtmişlerdir.
4- Bunlarla birlikte, gerekçesi pandemi olmasa da pek çok keyfi uygulama mevcuttur. Halk TV yayını uzun bir süre boyunca olmamış, yayın açıldıktan 2 hafta sonra kapatılmıştır. Mahpusların gündemi muhalif medya organlarından takip etmelerine müsaade edilmemektedir.
Evrensel gazetesi çok uzun süredir mahpuslara verilmemektedir. Gazeteyi alamadıkları için bazı mahpuslarca yargı yoluna gidilmiş, bu başvurular kabul edilmiş ancak cezaevi tarafından yalnızca başvuruyu yapıp kazanan kişiye Evrensel gazetesi verilmiştir. Bu kararlar tüm mahpuslar lehine uygulanmamıştır. Bununla birlikte diğer gazete ve dergileri almakta da sorun yaşayabilmektedirler. Eğitim amaçlı olanlar dışında, fotokopi, bilgisayar çıktısı gibi materyallerin mahpuslara verilmesine izin verilmemektedir. Ayrıca mahpusların yazmış oldukları mektupları fotokopi ile çoğaltarak göndermeleri, el yazısıyla yazılarak fotokopi ile çoğaltılmış mektupların mahpuslara verilmesi de yasaklanmıştır. Daksil alımı ve kullanımı yasaklanmıştır. Politik / muhalif yayınlara ulaşmakta güçlük çekmektedirler, çoğunlukla bu yayınlara ulaşılamamaktadır. Mahpusların yanlarında bulundurabilecekleri kıyafet sayılarında ciddi bir kısıtlama vardır. Yeni bir kıyafet alınabilmesi için eldeki kıyafetlerden birinin verilmesi gerekmektedir. Takı olarak 2 kolye, 2 top küpe, 2 yüzüğe izin verilmektedir.
5- Mahpusların kişisel ihtiyaçlarını kısa sürede temin edebilmeleri de mümkün olmamaktadır. Ped gibi temel ihtiyaçlara ulaşamadıkları dahi olmaktadır. Kantin siparişleri ya çok geç gelmekte ya da istedikleri ürünler gelmemektedir. Kantinde besleyici gıdalar, iyi veya orta kalitede ürünler bulunmamaktadır. İstedikleri çoğu ürüne ulaşamadıkları ya da düşük kalitelisine ulaşabildikleri halde kantin fiyatları çok yüksektir. Konsinye sistemi nedeniyle fiyatların bu kadar yüksek olduğunu konsinye sisteminin kendilerini daha da mağdur ettiğini belirtmişlerdir. Kantinde satranç, yün ip, boncuk gibi mahpusların bir şeyler üretip kendilerini geliştirmelerine fayda sağlayabilecek şeyler bulunmamaktadır. İstendiğinde getirilmemektedir. Mahpuslara verilen iaşelerde de kısıtlamaya gidildiğini, yarım simit, yarım muz şeklinde verildiğini belirtmişlerdir.
6- Mahpusların talep ve şikâyetlerini belirttikleri dilekçelere kimi zaman cevap dahi verilmediği, dilekçelerin kaybolduğunun belirtildiği, cevap verilen dilekçelerde taleplerin genellikle reddedildiği ve bu ret kararlarının gerekçesiz olduğu ifade edilmiştir. Cezaevi bünyesindeki birimlerin aldığı kararlar çoğu zaman tebliğ edilmemektedir.
7- Mektuplar çok geç ellerine ulaşmaktadır. Özellikle Kürtçe mektuplar muhatabına aylar sonra verilmektedir.
8- Çamaşır makinesi kullanımı hakkının yalnızca erkeklere ve çocuklu kadınlara verildiğini, kadınlara bu açıdan da ayrımcılık yapıldığını belirtmişlerdir.
9- Cezaevi izleme kurulu tarafından şartlı tahliyeden faydalanmak isteyen mahpuslara pişmanlıklarını ifade etmeleri dayatılmaktadır. Bu şekilde beyanda bulunmayı reddeden mahpusların iyi halli olmadığı gerekçesiyle şartlı tahliyeden faydalanmaları engellenmektedir. Tahliye olmayı bekleyen 3 siyasi mahpus yakın zamanda bu şekilde engellenmiştir. Mahpuslar bu uygulamaya özellikle dikkat çekmiş, cezaevi idaresinin bunu mahpuslar üzerinde psikolojik baskı kurmak ve “ıslah” etmek amacıyla dayattığını ifade etmişlerdir.
Sonuç
Mahpuslara özellikle şartlı tahliye konusunda keyfi bir usulün dayatıldığı ve bu konuda kaygılı oldukları, pandemi koşullarında getirilen pek çok uygulamanın artık koşulları mevcut olmamasına rağmen kısıtlama amacıyla sürdürüldüğü, hapishane kantinindeki ürünlerin yetersiz ve kalitesiz olmasına karşın fiyatların çok yüksek olduğu, mahpusların bu pahalılıkla baş etmekte zorlandığı, sorunların çözümünde çoğu zaman muhatap birim veya kişinin bulunamadığı ve sürecin uzadığı tespit edilmiştir.
Çağdaş Hukukçular Derneği Ankara
Kadın ve Toplumsal Cinsiyet Çalışmaları Komisyonu