16 Mart 1993 tarihinde gazetelere bir haber düştü. Cemile Ayhan adında genç bir Kürt kadın, üç çocuğuyla birlikte, cebine taş doldurup Fırat nehrine atlayarak intihar etmişti. Sonra Cemile’nin yaşadıklarının bir kısmı ortaya döküldü. Cemile bu olaydan bir hafta önce dayak yediği için çocuklarıyla birlikte Gaziantep’ten, ailesinin yanına Birecik’e kocası tarafından bırakılmıştı. Babasının Gaziantep’teki evinde morarmış gözü ve kırık üç kaburgasıyla bir hafta geçiren Cemile Gaziantep’e dönmek üzere yola çıkıyor. Ancak dayakçı kocanın yanına gitmeyerek iki, dört ve altı yaşlarındaki üç çocuğuyla birlikte Fırat nehrinin kenarına geliyor. Cemile’nin yedi yıllık evliliği boyunca sürekli şiddete maruz kaldığı, evi terk etmesinin de ilk olmadığı anlaşılıyor. Daha üç aylık evli iken dayak yüzünden hastanelik olan Cemile, o dönemde de altı ay aile evinde kalıyor. Sonrasında da sık sık dayaktan kaçıp aile evine sığınıyor. Koca Mustafa Çakmak’ın sistemli şiddetine maruz kalan Cemile’nin, kaynana baskısıyla da boğuştuğu anlatılıyor.
Bu haberi okuyan kadın örgütleri 18 Mart’ta İstanbul, Ankara ve İzmir’de eylemler yaparak Cemile’nin ölümünün “İntihar değil cinayet” olduğunu dile getirdiler.
Ankara’da Başbakanlık önünde, İstanbul ve İzmir’de ise Valilik önünde yapılan açıklamalarda dayak konusunda devletin tüm birimleriyle suçlu olduğu ve erkeğin kadına işkence yapmasına, tecavüz etmesine, yumruklamasına ve tüm şiddet unsurlarını uygulamasına hukuk sisteminin izin verdiği belirtildi. Ankara’daki kadın avukatlar da Cemile Ayhan’ın yedi yıldır birlikte yaşadığı imam nikâhlı kocası Mustafa Çakmak hakkında “öldürmeye azmettirdiği” gerekçesiyle Birecik Cumhuriyet Savcılığına suç duyurusunda bulundular. İzmir Valiliği ile İstanbul Valiliği önünde “Artık yeter, dayağa karşı haykıralım” başlıklı ortak metinler okundu:
“Cemile’nin cesedi bile bulunamadı. Cemile’nin üç çocuğu ile birlikte Fırat nehrine atlayarak canına kıymasına neden olduğu kocası bir şey olmamış gibi serbestçe dolaşıyor.”
İstanbul Mor Çatı Vakfı’ndan bir grup feminist kadın, Cemile Ayhan’ın intihar etmesine neden olan kocasının serbestçe dolaşmasını protesto etmek için İstanbul Valiliği’nden adliyeye kadar yürüdü. Ellerinde “Fırat’ın cinleri değil. Aile içi şiddetin cinneti bu,” yazılı dövizlerle yürüyen kadınlar, Müracaat Savcılığına verdikleri ortak dilekçede, Cemile Ayhan’ın imam nikâhlı kocası Mustafa Çakmak hakkında “öldürmeye azmettirdiği” gerekçesiyle suç duyurusunda bulundular. Cemile’nin kocasının ağır ceza mahkemesinde yargılanmasını istediler.