Pınar Gültekin davası ile ilgili Bodrum Kadın Dayanışma Derneği’nin yaptığı açıklamayı sizlerle paylaşıyoruz: 

PINAR GÜLTEKİN’İN DAVASI KADINLARIN DAVASI!

SUÇTAN ZARAR GÖRMEDİĞİMİZE DAİR KARAR HÜKÜMSÜZDÜR!

Bodrum Kadın Dayanışma Derneği (BKD) olarak 9/11/2020 tarihinde Metin Cemal Avcı’nın Pınar Gültekin’i tasarlayarak ve canavarca hisle veya eziyet çektirerek öldürme suçundan ve Mertcan Avcı’nın suç delillerini yok etme, gizleme ve değiştirme suçundan yargılandığı Muğla 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yapılan duruşmada davaya müdahil olarak katılma talebinde bulunduk. Katılma talebimiz “suçtan doğrudan zarar görmediğimiz” gerekçesiyle reddedildi. Oysa bir erkek tarafından öldürülen bugün için Pınar iken bunun yarın başka bir ad ile başka bir kadın olacağını biliyoruz.

Kadınların, her gün sistematik şiddete maruz kalması, sistemleştirilmiş bir ölüm ritüeli ile karşı karşıya bırakılmamız, kadın cinsine karşı sürdürülen sistematik ayrımcılığın, erkeklerin kullandığı şiddet yöntem ve dayatmaların dayanağı patriyarkanın kadınların nasıl yaşam süreceklerini ile doğrudan ilişkilidir.

Kadınların, patriyarkanın dayatma politikalarına olan itirazı şiddetin son ve geri dönüşü olmayan ölüm ile sonuçlanıyor.

Dolayısıyla zarar görmediğimiz iddiası asla kabul etmeyeceğimiz cinsiyetçi yargı uygulamasıdır ve yaklaşımıdır. Ayrıca yargılama usulüne göre ifade edelim:

Bu karar hükümsüzdür, çünkü Türkiye Cumhuriyeti’nin taraf olduğu Kadına Karşı Her Türlü Ayrımcılığın Önlenmesi Sözleşmesi (CEDAW) ve Kadına Yönelik Şiddet ve Aile İçi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadeleye Dair Avrupa Konseyi Sözleşmesi de (İstanbul Sözleşmesi) uluslararası alanda davaya katılma talebimize yasal ve hukuki dayanak sağlamaktadır.

Hükümsüzdür, çünkü Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi yargılamasında STK’ların müdahalesinin kabul edilmesi gerektiği benimsenmiştir.

Hükümsüzdür çünkü yargının bağlı bulunduğu uluslararası sözleşmeleri, yani kanun hükmünde olan sözleşmeleri keyfi ya da cinsiyetçi bakış açısı ve direktif ile reddetmeleri mahkeme heyetinin niyetine bağlı hiç değildir dolayısıyla hukuka aykırıdır.

Açıkça kadın cinsiyetine karşı erkekler tarafından işlenen suçlar ve bu çerçevede hukuka aykırı verilmiş olan tüm kararlar doğrultusunda, kadınların (suçtan) zarar görmediği iddiası cinsiyetçiliğin ve erkek şiddetinin aslında devlet ve kuruluşları eliyle meşrulaştırılması ve uzantısıdır.

Duruşma salonuna 12 basın mensubu alınırken, davayı Pınar’ın davasının tarafı olarak, yargılamanın cinsiyetçi yaklaşımlarla yapılmasının önüne geçmek için bulunan kadınların duruşma salonlarına alınmayışı, avukatların dahi bu uygulamaya karşı çıkamayışını kabul etmek mümkün değil.

Faillerin, Pınar’ın kadınlığını nasıl yaşadığı üzerinden genel kabullere uygunluğu üzerinden ayrımcılık üreten bir yerden ötekileştirmenin, ritüeli formülleri ile karalama ve hiçleştirme, değersizleştirme hamleleri her davada artık adeta klasikleşmiş beyanları ile öldürülen kadınları suçun faili, şiddeti kullanan ve uygulayan erkeklerin kendilerini asıl suçtan zarar gören olarak sunmaları, yargının beslemiş olduğu basmakalıp savunusudur.

Mahkeme heyeti, öldürülen kadının itibarını sarsmayacak, İstanbul Sözleşmesi gereği örf adet gelenek ve cinsiyetçi yargılama yasağını uygulamadığı aksine basmakalıp cinsiyetçi kriterlere göre yargılamayı da bu esas ekseninde yapmaktan yana taraf olduğu için, failler ve müdafileri bu hazır cetvel cümleleri kurmaktan vazgeçmiyorlar.

İzlediğimiz duruşmada kadınlar, erkekleri mağdur etmiş, işlenen suç ise kazara meydana geldiği inandırılmaya çalışılıyor. Biz kadınların bu davalarda taraf olmasını ise basmakalıp cinsiyetçi yargılama şekline karşı mücadele etmek olarak tanımlıyoruz.

Bu anlamda, kadınların maruz kaldığı suça istinaden elbette biz kadınların bu davalarda taraf olarak, davaya ilişkin haberlerin magazinselleşmesini ve kadınların yaşadığı şiddeti meşru kılmayı engellememiz, şiddettin en son halkasında yaşamı sonlandırılmış kadınların değersizleştirilmesine karşı, erkek faillerin en ağır şekilde indirim hükümleri uygulanmaksızın cezalandırılmaları için var olamaya devam edeceğiz.

4 Ocak 2021 tarihli duruşmaya katılacağız, katılma talebimizi yenileyeceğiz ve erkek cinsiyetçi yargılama ile yapılmak istenilen adaletin değil gerçek adaletin uygulanması için mücadelemizden asla vazgeçmeyeceğiz!

#PınarGültekin
#PınarGültekinİçinAdalet
#İstanbulSözleşmesiniUygula

 

Bir cevap yazın

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.