Hafıza Merkezi Berlin’in “Başkalarını Savunmak, Kendini Özgürleştirmek: Türkiye’deki Kadın Hak Savunucuları” projesi kapsamında hazırladığı üç kısa rapordan, Hande Gülen’in yazdığı “Birbirinin Can Simidi Kadın ve LGBTİ+ Özneler: İnsan Hakları Alanında İlişkiler, İttifaklar, Mesafeler” başlıklı ilk rapor, alandaki öznelerin deneyimlerinden yola çıkarak feminist/LGBTİ+ hareket ile insan hakları hareketi arasındaki mesafeyi sorguluyor ve bu mesafenin nedenleri üzerine düşünüyor.
Rapor öncelikle, Türkiye’de politik hareketlerde yer alan veya sivil toplum kurumlarında çalışan ya da başka aktivist ağların ve mücadele deneyimlerinin içinde bulunan kadın ve LGBTİ+ öznelerin, bu hareketlere ve kurumlara dahil olma biçimlerini ele alıyor. Bu dahil olma biçimlerinden yola çıkarak rapor, Türkiye’de insan hakları hareketi ile çeşitli politik hareketler arasındaki dinamiklerin, gerilimlerin ve ilişkilerin izini sürüyor. Özellikle 2015 sonrasında sivil alanın giderek daraldığı süreçte, ülkenin değişen toplumsal/politik koşullarının hareketler arasındaki mesafeleri, iletişimi ve ilişkilenmeleri nasıl etkilediğini ve bu dönemde feminist hareket, Kürt kadın hareketi ve LGBTİ+ hareketlerinde yer alan öznelerin, nasıl örgütlenme pratikleri geliştirdiklerini, politika yapma stratejilerini nasıl değiştirdiklerini anlamaya çalışıyor.