İşgücü dışındaki kadınların yarıya yakını (%46) ev işleriyle meşgul olduğu için işgücü dışında. Bu konumda hiçbir erkek yok. Kadınların hane içinde karşılıksız yaptığı ev ve bakım işleri, onları çalışma yaşamına katılmaktan alıkoyuyor.
10 Mart’ta yayınlanan TÜİK İşgücü İstatistikleri Ocak 2021-Ocak 2022 arasındaki gelişmelere ışık tutuyor. Buna göre mevsim etkilerinden arındırılmış olan işgücüne ve istihdama katılma oranlarında hafif bir artış, işsizlik oranında hafif bir azalış var ama kadınlar ve erkekler arasındaki cinsiyet açığı devam ediyor. Her yüz erkeğe karşılık gelen kadın sayısını gösteren cinsiyet açığındaki azalma çok sınırlı.
Ocak 2021 Covid-19 etkilerinin güçlü olduğu, işyerlerinin ciddi şekilde faaliyetlerini daralttığı ve istihdamı azalttığı bir dönem. Ancak 2021 bahar aylarından itibaren gözlenen genişleme eğilimi ve 2021 sonbaharında salgına rağmen herhangi bir kısıtlamanın olmaması, ekonomik faaliyetlerin kısmi artışında ve istihdamda etkili oldu. Kıyaslamayı henüz salgının çok yeni başladığı ve Türkiye’de önlemlerin gündemde olmadığı Ocak 2020 ile yapmak bize daha anlamlı sonuçlar verebilir. Bunun için aşağıdaki tabloda yer alan rakamlara bakmakta yarar var.
İşgücü sayısı Ocak 2020’den Ocak 2022’ye erkeklerde 1. 157 bin kişi, kadınlarda 848 bin kişi artmış ve buna bağlı olarak işgücüne katılım oranı da her iki cins için de artış göstermiş. Ama cinsiyet açığı hemen hemen aynı kalmış, Ocak 2022’de her 100 erkeğe karşılık 48 kadın işgücündeyken, Ocak 2022’de bu sayı 49 olmuş. İşgücüne dahil olmayan erkek sayısı 11 bin kişi azalırken, kadınlarda 247 bin kişi artmış. Böylece her 100 erkeğe karşılık Ocak 2020’de 229 kadın varken, Ocak 2022’de bu sayı 232’ye çıkmış. İstihdamdaki gelişmeye göre Ocak 2020’den Ocak 2022’ye istihdamdaki erkek sayısı 1,346 bin kişi artarken, kadın sayısı 976 bin kişi artmış. Her 100 erkeğe karşılık istihdamdaki kadın sayısı 46’dan 48’e yükselmiş.
Öte yandan işsiz sayılarında her iki cins için de azalma var, buna rağmen cinsiyet açığı her 100 işsiz erkeğe karşılık 65 kadın olarak değişmeden kalmış. Kadınların işgücü ve istihdamda sayıları erkeklere göre çok düşükken, söz konusu işsizlik olunca hızla yükseliyor. İstihdamda her 100 erkeğe karşılık 48 kadın varken, işsizler arasında her 100 erkeğe karşılık 65 kadın var. Bu durum kadınların işsizlikten daha yüksek oranda etkilendiklerini gösteriyor.
İşsizlik gençler (15-24 yaş grubu) açısından daha ağır bir sorun. Genç işsizlik oranı Ocak 2020’de %21,4’den Ocak 2022’de %18,4’e düşerek erkekler için 3 yüzde puan azalırken, kadınlar için %29,5’den %27,6’ya düşerek 1,9 yüzde puan azalmış. Genç işsizler arasında kadınların erkeklere göre sayısı çok daha yüksek olmakla birlikte 2020’de her 100 erkek işsize karşılık 83 kadın işsizden, 2022’de 80 kadın işsize düşerek biraz azalma göstermiş.
Burada işsizliğin gerçek boyutlarını kavramak için atıl işgücü oranındaki gelişmelere bakmakta yarar var. İşsizler, zamana bağlı eksik istihdamdakiler ve potansiyel işgücünün toplamı olan atıl işgücü, tam zamanlı çalışmak isteyen ama çalışamayanların toplamını bize gösteriyor. Potansiyel işgücü üç grubu içeriyor: iş bulma ümidi olmayanlar, işbaşı yapabilecek olup iş aramayanlar, iş arayıp işbaşı yapamayacak olanlar. Özellikle işbaşı yapabilecek olup iş aramayan erkekler ve kadınlar arasında büyük fark var. Bunun için yayınlanmış TÜİK verileri açısından Ocak 2022’ye en yakın tarih olan 2021’in IV. Çeyreğine bakılabilir. İşbaşı yapabilecek olup iş aramayan her 100 erkeğe karşılık 238 kadın var. Kadınlar iş aramanın ve bulmanın kadınlar için nasıl umutsuz bir uğraş olduğunu bilerek iş aramıyorlar.
İşgücü dışındaki kadınların yarıya yakını (%46) ev işleriyle meşgul olduğu için işgücü dışında. Bu konumda hiçbir erkek yok. Kadınların hane içinde karşılıksız yaptığı ev ve bakım işleri, onları çalışma yaşamına katılmaktan alıkoyuyor. Ekonomik kriz çalışmak isteyenlerin iş bulma umutlarını ortadan kaldırarak iş aramaktan alıkoyuyor. Sosyal güvenlik kapsamında bir işte çalışma imkanından mahrum olan kadınlar emeklilik hakkından da yoksun kalıyor. Her 100 emekli erkeğe karşılık 35 emekli kadın olması, yaşamlarını hane içinde emek harcayarak geçiren kadınların yaşlandıklarında sosyal güvenlik haklarından yararlanmasının adeta mümkün olmadığını gösteriyor.
Gülay Toksöz, Cinsiyet Eşitliği İzleme Derneği üyesi.