Kriz kadın istihdamını hem dolaylı hem dolaysızca etkiliyor, krize karşı alınan “tedbirler” kadınların hane içindeki yükünü ağırlaştırıyor, krizlerle birlikte güç kazanan muhafazakâr politikalar erkek egemenliğini pekiştirip, kadınların hayatını daha da güçleştiriyor. Sözün özü, sermayenin krize yanıtı ve kriz sonrası sermayenin ve toplumun yeniden yapılanması, büyük ölçüde kadınların emeği ve bedeni üzerinden şekilleniyor. Ancak, öbür yandan, kriz kadınların sermayeye ve ataerkiye karşı mücadelesi için, feminist mücadeleyi daha ileriye taşımak için yeni olanaklar da açıyor. Bu bakımdan, feminist gözle “yeni bir dünya” ufkunu tazelemenin zeminini de kuruyor.