YAZKO[1] (Sınırlı Sorumlu Yazar ve Çevirmenler Yayın Üretim Kooperatifi), kadın sorunu etrafında yayın, tartışma ve araştırmalardan oluşan çok yönlü bir programı desteklemeye karar verince Stella Ovadia’ya programı hazırlaması için teklif götürdü. YAZKO’da bir kadın kitapları dizisi yayınlama eğilimi, Stella Ovadia’nın ve Zeynep Avcı’nın ısrarlı girişimleriyle YAZKO Genel Sekreteri Mustafa Kemal Ağaoğlu’nun da bu fikri sahiplenmesiyle oluşmuştu. Stella teklifi kabul etmeyince, YAZKO adına Zeynep Avcı, kadın dizisinin sorumluluğunu üstlenmesi için 1981 ikinci yarısında Şirin Tekeli ile görüştü.[2] Şirin Tekeli bu teklifi ilk olarak Gülnur Savran (Acar) ile değerlendirdi. Gelen teklife sıcak bakarken, feminizmin Türkiye’de çok yönlü ve karmaşık bir toplumsal siyasal hareket olarak bilinmediğini; dolayısıyla böyle bir programın amacının kadın sorunlarının çözümü etrafında yürütülmüş olan evrensel düşünme, anlama ve mücadele pratiği olarak feminizmi tanıtmak olması gerektiğini YAZKO yönetimine bildirdi. Çalışmaların ağırlığının da hiç değilse bir dönem yayın faaliyetinde olacağını ve burada da önceliğin çeviri kitaplara verileceğini düşündüğünü/düşündüklerini de iletti.[3]

İlk feminizm içerikli kitabın 1982 Mart ayına yetişeceğini umut eden Şirin Tekeli, “kadın dizisi” teklifini Gülnur Acar Savran ve Stella Ovadia ile üst üste toplantılar yaparak derinlemesine değerlendirdi. Sonradan çeviri grubunda yer alacak kadınlarla da görüşülüp birlikte öneriler geliştirilmeye çalışıldı. O dönemde YAZKO’da gönüllü çalışan Zeynep Avcı da bu sürecin içinde aktif olarak yer aldı.

Nihayet bu kadın dizisi için feminizmin büyük ölçüde başka toplumların deneylerinden yararlanarak aktarılacağı kabulünden hareketle bir çeviri grubu oluşturuldu. 12 Ocak 1982 tarihinde yapılan ve 20 saatten fazla süren ilk çeviri grubu toplantısına Gülseli İnal, Gülnur Acar Savran, Şirin Tekeli, Ferai Tınç, Şule Aytaç (Torun), Yaprak Zihnioğlu katıldı. Çevirmen seçiminde feminist perspektif nedeniyle rastgele çevirmenlere gidilmemesi gerektiği ve öncelikle kadınların kadınlara seslenmesinin uygun olduğu konusunda anlaşmaya varıldı.

Kadın dizisinde çeviri kitapların yanı sıra aylık ya da iki aylık dosya konuları üzerinden çıkarılan periyodik bir dergi de planlanıyordu. Dergi ve kitaplardan oluşan bir kadın dizisi oluşturmanın gerekçesi olarak da kadınların sorunlarına feminist bir açıdan eğilme, sorunları deşme, sorunlar konusunda bilinçlendirme ve sorunların aşılabilmesi için bir hareket oluşturma hedefi belirlendi. İlk dosya konusu olarak “Feminizm nedir? Neden haklıdır? Tarihi nedir?” konusu düşünüldü.

Mart ayına gelindiğinde dizinin verilen zaman sınırına uymadığı gerekçesiyle Yazko ile grup arasında bir gerilim oldu.  3 Mart 1982’de “feminist bir kadın dizisini oluşturmak ve bunu hakkıyla yapmak için en az altı aylık bir zaman dilimine ihtiyacımız var” demek için  Gül, Ferai, Gülnur, Şule, Şirin ve Yaprak’tan oluşan çeviri grubu YAZKO’ya bir öneri metni yazdılar. Bu metinde Türkiye’de bir tarihi olmadığı için feminizmin kendi içeriğini ve konularını sıfırdan üretmek zorunda olduğunu, dolayısıyla zamana, ön hazırlık dönemine ihtiyacı olduklarını vurguladılar. Metinde büyük ölçüde benimsedikleri feminist perspektifi şöyle tanımlıyorlardı:[4]

  • Feminizm her şeyden önce var olan tüm rejimler altındaki ataerkil düzene karşıdır.
  • Kadınların bu düzen içinde yalnız kadın olmaktan doğan özgün sorunları olduğuna inanır.
  • Bu düzenin getirdiği sorunların çözülmesini öncelikle kadınların kendilerinin yüklenmesi gereğini vurgular.
  • Kadınlar karşı oldukları bu ataerkil düzenin kadınlar aleyhine değerlerini, ilişkilerini kurumlarını ve örgütlenme biçimlerini kendi çalışmalarında yeniden üretmemenin gereğine de inanırlar; yani feminist kadınlar liderliğe, tam anlamıyla profesyonelliğe, uzmanlaşmaya yönelik iş bölümüne, hiyerarşiye, etkinlik adına demokrasiden vazgeçmeye, ille de bir erkek kişi veya grubun egemenliği altına girerek çalışmalarını sürdürmeye karşıdırlar.
  • Feminizm perspektifinden yola çıkıp bir kadın dizisi yayınlarken biz kadınlar karşı olduğumuz bu değer ve biçimleri yeniden üretmemeye kararlıyız. Bu yayın süreci içinde bu değer ve biçimlerin alternatiflerini oluşturmak en önemli yükümlülüklerimizden biridir. Ayrıca Türkiye’ye özgü bir feminist perspektif oluşturmak da zorunlu olarak bu grubun var olabilmesi ve yayınını sürdürebilmesi için bir ön koşuldur.

Grup metinde, Mart 1982 – Ekim 1982 dönemin hazırlık dönemi olacağını ve ilk yayınını 1982 son aylarında yapabileceğini belirtti. YAZKO ile olan ilişkinin de sadece bir dayanışma ilişkisi olduğunu, bunun dışına çıkmayacağını YAZKO yönetimine bildirdiler.

Çeviri grubu önce terminolojide anlaşarak ilk kitaplarını çevirmek için yola koyuldu. Bir yandan da YAZKO’nun Kadın Dizisi proesinin bir parçası olan Kadın Sorunları Sempozyumu’nu hazırlık çalışmalarını sürdürüyorlardı.

Juliet Mitchell’in Kadınlık Durumu kitabı feminist çevirmenler arasında dağıtıldı. Sık yapılan toplantılarda hem çeviriler üzerinde konuşuldu hem de feminizm tartışmaları yapıldı. Grup içindeki kadınlar kendi hayatlarını, kadınlık durumlarını da birbiriyle paylaşarak, yer yer adı konmamış bilinç yükseltme grubu olarak da toplantılarını sürdürdü.

Kendi içine kapalı bir grup olma endişesini de taşıdıklarından gruba katılmak isteyenler için bir yol bulmaya karar verdiler. Zaten sürekli bir yayını bu grubun tek başına çıkaramayacağı baştan konuşulmuştu. Periyodik yayın çalışması için 25 Şubat’ta YAZKO’da bir toplantı çağrısı yapıldı. Toplantıda dosya esasına göre çıkarılacak yayın için araştırma yapacak, çeviri yapacak gönüllülerle yeni küçük gruplar kuruldu. Kadına Yönelik Şiddet, Bedenimiz, Hukuk, Kürtaj gibi dosyalarda çalışacak ilk gruplar birbirleriyle haberleşmeye başlarlar[5]

Kalabalıklaştıkça çeviri grubu daha az toplanır oldu. 20 – 23 Nisan 1982 tarihlerinde gerçekleştirilen YAZKO Kadın Sorunları Sempozyumu sonrası yaşanan kimi tartışmalar ve YAZKO ile ilişkilerin kesilmesi de grubun çözülmesini hızlandırdı.

“Hazırlıklar tamamlanıp Sempozyum günlerine sıra geldiğinde grup, bu etkinliğin grubun son etkinliği olduğunu hissetmeye başlamıştır. Gülnur Sempozyum’un ertesi günlerinde doktorasını tamamlamak üzere İngiltere’ye gidecektir. Sempozyum hazırlıklanna bu nedenle fazla katılamaz. Stella ise ilk günlerindeki “motivasyonunu” kaybetmiştir. Şirin, Mustafa Kemal Ağaoğlu ile tartışıp, diziye başka bir sorumlu bulmasını önerir. Dışardan gelen baskılar, grupta dizip mükemmel bir biçimde hazırlamadan ortaya çıkmamamız gerektiği kanısını yaratmıştır. Dolayısıyla grup, açıkça konuşulmasa bile, etkinliğini Sempozyumun geçekleştirilmesi ve çevirinin sonlanması ile sınırlar.” (Yaprak Zihnioğlu, Pazartesi: 26, 22)

Yaprak Zihnioğlu, 12 Ocak 1982 tarihinde bir araya gelen “Çeviri grubu ”çalışmalarının, 20 Nisan ile 23 Nisan 1982 tarihleri arasında gerçekleştirdiği Kadın Sorunları: Çalışmanın Gereği ve Sınırları Sempozyumu ile son bulduğunu söylüyor ve bu dönemi “İlk Günler” olarak tanımlıyor.[6] Şirin Tekeli 1983 Şubat’ına kadarki dönemi “uyanış”, Gülnur Acar Savran ise 1986 Kampanyalar başlayana kadarki dönemi “mayalanma” dönemi olarak tanımlıyor.

Şirin Tekeli: “Nedenleri ne olursa olsun bu çeviri grubu Mitchell’i bitirince dağıldı. Kuşkusuz feminizm sürüyor. Grup üyelerinin her biri de, farklı biçimlerde de olsa kadın sorunları üzerinde düşünüyorlar, aralarında bu deneyle kurulmuş dostluk da sürüyor. Kitabı basmak da Kadın Çevresi’ne düştü.”[7]

YAZKO ile “kadın dizisi” projesinde yollar ayrıldıktan sonra, başka bir projede Somut 4. sayfasının feministlerce hazırlanması gündeme geldi. 4 Şubat 1983’ten 5 Ağustos 1983’teki son yazıya kadar ilk feminist yazılara ev sahipliği yapacak olan 4. Sayfa, gündelik deneyimlerle teorinin harmanlandığı onlarca kıymetli tartışmaya ev sahipliği yaptı.

Büyük grup toplantıları devam etti. Kadın Çevresi’nin kuruluşuna giden yol bu toplantılarda döşendi. Yaprak Zihnioğlu’nun Pazartesi dergisi Sayı 19, 24, 25 ve 26’da yayınlanan Feminizmin İlk Günleri III: Öznel Bir Tarihçe Denemesi (1981-1982) başlıklı yazıları Çeviri Grubu’nun çalışmalarına ilişkin ayrıntılı tanıklıklar içeriyor.

Juliet Mitchell’in Kadınlık Durumu, 1986 yılında Kadın Çevresi tarafından yayınlandı. Kitabın önsözünde çeviri grubunun tarihine ilişkin, grupta yer alanların “yuvarlak masa” tartışması da yer alıyordu.

[1] YAZKO  (Sınırlı  Sorumlu  Yazar  ve  Çevirmenler  Yayın Üretim  Kooperatifi),  22  Nisan  1980’de,  Mustafa  Kemal  Ağaoğlu tarafından  kurulan  Türkiye’nin  ilk  yazar  ve  çevirmenler  kooperatifidir. Altı sene  boyunca faaliyet sürdüren YAZKO,  iki yüzden fazla kitap,  iki  dergi, bir gazete (Somut) yayınladı.

[2] İsyan-ı Nisvan: Yönetmen: Melek Özman / Görüntü Yönetmeni: Ülkü Songül / Müzik: Fulya Özlem, Neslihan Engin / Kurgu : Melek Özman / Yapım: Filmmor Kadın Kooperatifi

[3] Şirin Tekeli, YAZKO “Kadın Dizisi” Hakkında Notlar ve Program Taslağı (Mustafa Kemal Ağaoğlu’na), 14.11.1981

[4] “İlk Feminist Manifesto”-Yazko’ya ‘Kadın Dizisi’ Grubundan Öneri Metni: 3 Mart 1982.

[5] Feminizmin İlk Günleri IV: Öznel Bir Tarihçe Denemesi (1981-1982). Pazartesi. s. 26: 22-23.

[6] Feminizmin İlk Günleri- I: Öznel Bir Tarihçe Denemesi (1981-1982). Pazartesi.s.19: 20-21.

[7] Juliet Mitchell (1985). Kadınlık Durumu, Önsöz (Çev.) Gülseli İnan, Gülnur Savran, Şirin Tekeli, Feraye Tınç, Şule Torun, Yaprak Zihnioğlu. İstanbul: Kadın Çevresi.

 

.

Bir cevap yazın

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.