Kürtaj hapları örneğin mortalite riskleri bakımından Viagra’dan daha güvenli; ancak Viagra’ya erişim oldukça kolay ve yaygınken ve bu ilacın güvenliği tartışılmazken, kürtaj haplarını tartışıp duruyoruz. Burada çok açık bir çifte standart var.

Medikal kürtaj ve teletıp hizmetleri üzerine çalışan araştırmacılar Hazal Atay ve Efekan Sadak ile yaptığımız söyleşiyi paylaşıyoruz.

Hapla kürtaj dünyanın pek çok yerinde yaygın bir uygulama olsa da Türkiye’de pek bilinmiyor. Bize hapla kürtaj nedir ve ne zaman ortaya çıktı biraz bahsedebilir misiniz?

ES: Geleneksel cerrahi kürtaj yöntemlerinden (küretaj ya da vakum aspirasyon) farklı olarak haplarla kürtaj erken gebeliklerde, ilaçlarla düşük yapılmasını tetikleyen ve dolayısıyla gebeliğin cerrahi bir müdahale olmaksızın sonlanmasını sağlayan bir yöntem. Hapla kürtaj çokça uygulanan tıbbi bir pratik ve erken hamileliklerde %98.3’e varan etkili bir yöntem.

Hapla kürtaj, iki yöntemle gerçekleştirilebilir: En etkili yöntem Mifepriston ve Misoprostol isimli ilaç kombinasyonunun kullanılmasıyla gerçekleşiyor. Bu iki ilacın kombinasyonu ile birlikte başarı oranı %98 – %99’a ulaşıyor. Bunun yanı sıra hapla kürtaj sadece Misoprostol ile de yapılabilir; tek başına Misoprostol ile başarı oranı %94’e varıyor. Mifepriston, gebeliğin devamı için gerekli olan ve vücut tarafından salınan progesteron hormonunu, tam tersi yönde çalışarak salgılanmasını engeller ve böylece yumurta rahim duvarına tutunamaz. Misoprostol ise rahmin kasılmasını tetikleyerek, gebelik ürününün dışarıya atılmasına yardımcı olur. İlaçlar, dokulu bir kanamaya sebebiyet verir. Bu kanamanın miktarı ise gebeliğin süresine göre değişiklik gösterir: erken gebeliklerde regl kanamasına benzer bir kanama görülebilirken, ilerleyen gebeliklerde spontan düşük sürecine benzer bir süreç yaşanır.

Aslına bakıldığında bilim insanlarından önce, bu yöntemi kadınların bulduğu söylenebilir. 1970’lerde ülser tedavisi için piyasaya sürülen Misoprostol etken maddeli bir ilacın düşük etkisi yaptığı bilgisi kürtajın hâlâ kısıtlı olduğu Brezilya’da kadınlar arasında yayılmaya başlamış. İstenmeyen gebelikleri olan kadınlar, ilacın üzerindeki “gebelik süresince kullanılamaz” ifadesine dayanarak Misoprostol’ü gebelik sonlandırmak için kullanmışlar ve gebeliklerini sonlandırabilmişlerdi. Bu bilgi 1980’ler Brezilya’sında hızlıca yayılmış ve kadın çevrelerinde konuşulmaya başlanmıştı.

HA: Dünyada çoğunlukla kürtaj hapı olarak bilinen ilaç esasen Mifepriston. Bu ilaç, 1980’lerde Fransa’da Roussel Uclaf laboratuvarlarında bulunan bir molekülü içeriyor. İlacın ilk adı RU-486, bu şirketin isminin ilk harflerini taşıyor ve aslında ilacın raf numarası. Aslında bu ilaç piyasaya sürülene kadar birçok engelle karşılaşıyor; şirketin Alman sahipleri kürtaj karşıtı oldukları için bu ilacın piyasaya sürülmesini istemiyor ve bir yandan da diğer ürünlerinin boykot edilmesinden korkuyorlar. Fransa’da ise haplarla kürtajın, kürtajı banalleştireceği ve sıradanlaştıracağı çekincesi tartışılıyor, bu tartışmalarda şöyle bir sav öne çıkıyor; ilaçlarla kürtaj yapmak kadınlar için kürtajı kolaylaştıracak bir şey ve kürtaj kolay olmamalı. Nitekim, bu tartışmalar ve çekinceler sonucu, şirket ilacın piyasaya sürülmesini durduruyor. Bu karar ancak dönemin Sağlık Bakanı, Claude Evin’in müdahalesiyle değişiyor. Şirketin özel çıkarlarının kamu sağlığının üzerinde tutulamayacağını söyleyen Bakan Evin, ilaçların ahlaki mülkiyetinin kadınlara ait olduğunu ve bu sebeplerle ilacın kadınlardan esirgenemeyeceği ve piyasaya sürümünün durdurulamayacağı yönünde görüş bildiriyor. Mifepriston’un piyasaya sürülmesiyle birlikte Efekan’ın da bahsettiği medikal kürtaj protokolü oluşturuluyor. Burada araştırmacılar Brezilyalı kadınların deneyimlerinden faydalanıyor ve bugün medikal kürtaj dediğimiz, Mifepriston ve Misoprostol kullanımını içeren yöntemi cerrahi kürtaja alternatif bir yöntem olarak öne sürüyor.

ES: Haplarla kürtajın tarihi ve Fransız Sağlık Bakanı Claude Evin’in sözleri aslında haplarla kürtajın tam anlamıyla bir kadın kazanımı olduğunu gösteriyor. Bu yöntemin mülkiyeti kadınlara ait! Günümüzde birçok Batı ülkesinde erken gebeliklerin sonlandırılmasında haplarla kürtaj yöntemi aktif ve yaygın olarak kullanılıyor. Ayrıca 2005 yılından itibaren de bu ilaçlar Dünya Sağlık Örgütü’nün (DSÖ) zorunlu ilaçlar listesinde yer alıyor. DSÖ hem haplarla kürtajın hem de cerrahi kürtaj yöntemlerinin kadınlara seçenek olarak sunulmasını öneriyor. Kısacası, kürtaj seçeneklerini arttırmak feminist mücadelenin büyük bir parçası.

Dünyadaki hapla kürtaj uygulamalarından bahseder misiniz? Kadınlar gebeliklerini hap kullanarak sonlandırmak istediklerinde nasıl bir süreç işliyor?

HA: Medikal kürtaj hapları, kürtajın yasal olduğu birçok ülkede onaylanmış durumda. Batı ülkelerinin çoğunda erken gebeliklerin sonlandırılmasında daha ziyade bu yöntem tercih ediliyor. Bunun temel sebebi ise sağlık sistemleri için haplarla kürtajın, cerrahi kürtaja göre, daha az maliyetli olması. Aslında kürtaj haplarını kullanmak, herhangi bir ilacı kullanmaktan daha karmaşık değil. Kürtaj hapları örneğin mortalite riskleri bakımından Viagra’dan daha güvenli; ancak Viagra’ya erişim oldukça kolay ve yaygınken ve bu ilacın güvenliği tartışılmazken, kürtaj haplarını tartışıp duruyoruz. Burada çok açık bir çifte standart var.

Bununla birlikte süreç farklı ülkelerde farklı şekillerde işliyor diyebiliriz; ancak genelleyecek olursak ilk olarak Mifepriston kullanılıyor. Bu daha önce bahsettiğimiz gibi gebelik hormonunu baskılayan bir etki yaratıyor. 24 saat sonra ise Misoprostol alınıyor. Haplarla kürtaj dediğimiz şey aslında bir düşük sürecinin başlamasını içeriyor, kadınlar bu süreçte kanama deneyimliyorlar. Nasıl düşük bir süreçse, medikal kürtaj da bir süreç ve kanama gitgide azalarak devam ediyor. Gebeliğin süresine göre, kanamanın süresi de değişiyor (gebelikle orantılı olarak uzuyor). Bu süreçte kanamadan bahsettiğimizde bunun çoğunlukla kötü algılandığını gözlemliyorum; aslında iyi ve kötü kanamalar var. Örneğin, regl kanaması aslında sağlıklı ve iyi bir kanama. Ancak, elbette haplarla kürtaj deneyimi, genel kürtaj deneyimi gibi, standardize edilemeyecek bir deneyim: herkes bu süreci farklı deneyimleyebilir. Tam olarak da bu yüzden zaten haplarla kürtaj serbest olmalı; kimileri bu yöntemi tercih edecektir; ancak bu yöntem herkes için tercih edilebilir ve hatta uygun olmayabilir.

Hapla kürtaj konusunda pek çok mit ve önyargı bulunuyor. Bunların kaynağı sizce nedir ve Women on Web’in bunlarla mücadele etme stratejileri neler?

ES: Yalnızca kürtaja mahsus değil, genel olarak kadın cinselliği ve üreme sağlığı üzerine birçok mit ve önyargı bulunuyor. Tıp tarihine bakıldığında da tıbbın gelişiminde baskın erkek egemen etkiyi görmek mümkün. Ancak konu kürtaj gibi toplumsal, hukuki ve etik yönleri olan çok boyutlu bir konu olunca etrafındaki düşünce kirliliği de artıyor.

Bu bilgi kirliliğinin önüne geçilmesi için haplarla kürtajla ilgili bilgilerin demedikalize edilmesi (tıp dışılaştırma) ve haplarla kürtaj üzerine yapılan bilimsel çalışmalar oldukça önem kazanıyor. Women on Web uluslararası bir telemedikal kürtaj servisi olmanın yanı sıra aynı zamanda hak savunuculuğu yürüten ve haplarla kürtaj üzerine bilimsel çalışmalar üreten bir kuruluş.

Kişisel gözlemlerimiz her zaman ilk itirazların medikal çevrelerden yükseldiği yönünde. Haplarla kürtaj esasında oldukça basit (kadınların deneyimi bakımından olmayabilir ancak medikal olarak) bir işlem. Bu noktada her zaman verdiğimiz birkaç örneği vermenin yararlı olabileceğini düşünüyoruz: Daha önce bahsettiğimiz gibi, medikal kürtaj ilaçları mortalite bakımından, Tylenol’dan, Aspirin’den, Viagra’dan çok daha güvenli.

HA: Doktorların haplarla kürtaja karşı çıkmasının önemli bir sebebi de bu yöntemin cerrahi kürtaja göre daha az kâr sağlaması. Medikal kürtaj hapları jenerik ilaçlar; bu ilaçlar farklı ülkelerde farklı fiyatlara satılıyor ancak maaliyetleri 10 dolar. Bununla birlikte ben Fransa’da çıkan kürtajın banalleşmesi ve sıradanlaşması tartışmasını da manidar buluyorum. Kürtajın kadınlar ve istenmeyen gebelik deneyimleyen kişiler için kolay olmasını istemiyoruz. Aslında sağlık sistemleri ve medikal çevreler bir şekilde hâlâ insanları kürtaj tercihleri üzerinden cezalandırmak istiyor gibi geliyor bana.

ES: Belki burada gebelik testlerinin gelişimini hatırlatmak da manidar olabilir: İlk biyomedikal gebelik testleri geliştirildikten kısa bir süre sonra kadınların bunu kendi başlarına yapamayacakları, kadınların sonuçları doğru okuyup okuyamayacakları tartışıldı. Ve testi kadınlar için başka birinin yapması gerektiği fikri öne sürülmüştü. Sanırım bu tartışma bugün doğum kontrol hapları ve haplarla kürtaj hakkındaki tartışmalara oldukça benziyor. En nihayetinde, haplarla kürtajın artık kadınların kendi başlarına yönetebilecekleri bir yöntem olarak geliştiğini görüyoruz.

Medikal kürtaj ya da hapla kürtaj aslında sadece haplara erişim değil, sürece yayılan güvenilir bir kürtaj hizmeti. Geliştirilen telemedikal kürtaj servisleri de bunun bir parçası. Bu servisler nasıl çalışıyor?

ES: En basit tanımıyla telemedikal servis (telemedicine) “uzaktan tedavi” olarak tanımlanabilir. Dünya Sağlık Örgütü’ne göre telemedikal servis; mesafenin önemli bir faktör olduğu durumlarda bireylerin ve toplumların sağlık düzeylerinin iyileştirilmesi, hastalıkların ve kazaların önlenmesi; sağlık personelinin sürekli eğitimi ile tüm sağlık profesyonelleri tarafından bilgi ve iletişim teknolojileri kullanılarak, uzaktan ve geçerli bilgi iletişim yöntemleri ile sağlık hizmetlerinin verilmesi olarak tanımlanıyor. Kürtaj bağlamında telemedikal servisler, gebeliğini haplarla sonlandırmak isteyen kişilerin çevrimiçi bir konsültasyon formunu doldurduktan sonra herhangi bir kontrendikasyon olmaması durumunda ilaçların kendilerine ulaştırılmasını ve bütün bu sürecin bu konuda uzman bir medikal ekip tarafından denetimini içeren bir yöntem. COVID-19 sürecinde birçok Avrupa ülkesinin kürtaja erişimin etkili sağlanabilmesi için bu yöntemi hızlıca sağlık sistemlerine başarıyla adapte ettiğini görmüş olduk. Bu noktada güvenli kürtaja erişim algımızı bütünüyle değiştirebilecek ve üzerine düşünmemiz gereken asıl soru telemedikal servisler aracılığıyla kürtaj sağlamak güvenli ve mümkünse, bu uygulama neden hâlâ etkili ve yaygın bir seçenek olarak sunulmuyor?

Hollandalı doktor Rebecca Gomperts tarafından kurulan ve 2006 yılından bu yana hizmet veren Women on Web, 2006-2016 yılı aralığında 140 farklı ülkeden 50.000 kadına yardım ulaştırırken, 17 farklı dilde çalışan yardım masası ise 600.000’den fazla mail yanıtladı. Women on Web kürtajın yasak olduğu ve/veya kadınların yasal olmasına rağmen fiili olarak kürtaja erişim engellerinin olduğu ülkelerde çalışıyor.

HA: Telemedikal kürtaj servisleri aslında diğer telemedikal servisler gibi doktorlar ve ihtiyaç duydukları sağlık hizmetlerine erişmek isteyen bireyler arasında aracı kurumlar olarak çalışıyorlar. Kürtaj bağlamında bu servisler istenmeyen gebeliği olan bireylerin kendilerine kürtaj hizmeti sağlayabilecek doktorlara erişmesini kolaylaştırıyor. Women on Web gibi servislerin bir avantajı da, kişilerin kürtaj deneyimi boyunca onlara destek sunabilecek yardım masası çalışanlarının olması. Bu da, kürtaj gibi çoğunlukla stigmatize edilen bir hizmetin sunulmasında, kişilerin kendilerini daha az yalnız hissetmesini sağlıyor.

Women on Web’in sitesi bir süredir Türkiye’de engelli. Hangi sebep öne sürülerek engellendi? Bu süreci biraz anlatabilir misiniz?

ES: Women on Web’in internet sitesi www.womenonweb.org, Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu’nun kararıyla ilk olarak 09.09.2016 tarihinde erişime engellenmişti. Maalesef Türkiye’de bir internet sitesi hakkında birden çok erişimin engellenmesi kararı verildiğini görüyoruz. Bu kapsamda Women on Web’in, aynı kurumun başka bir kararıyla 12.06.2019 tarihinde de erişimi engellendi.

Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu’nun engelleme kararı 1262 sayılı İspençiyari Ve Tıbbi Müstahzarlar Kanunu’nun 18. maddesinin 3. fıkrasına dayandırılmıştır. İlgili Kanunu’nun 18. Maddesine göre “Tanıtım veya satışların internet üzerinden yapılması hâlinde, Bakanlık tarafından derhâl erişimin engellenmesine karar verilir ve bu karar uygulanmak üzere Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumuna bildirilir”. Bu yetki, Sağlık Bakanlığı bünyesinde kurulmuş olan Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu tarafından kullanılmaktadır. Bu Kurum tarafından alınan kararlar 1262 sayılı Kanuna tabi olarak uygulanmak üzere Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu’na bildirilir.

2020 yılından bu yana Women on Web adına yerel yargılamaları İfade Özgürlüğü Derneği (İFÖD) üstlendi. İFÖD, internet sitesine yönelik erişim engelleme kararına karşı 30.10.2020 tarihinde idari dava açtı. Bu davada, internet sitesinin tümünün gerekçesiz bir şekilde engellenmesinin “orantılı” olmadığını ve “acil bir sosyal ihtiyacı” karşılamadığını ileri sürdüler. Bu noktada önemli olan diğer bir husus ise bilgiye ulaşım hakkıyla ilgili. İFÖD dilekçesinde, Türkiye’de doğum kontrolü, cinsel sağlık ve özellikle kürtaj gibi konularda kolaylaştırıcı politikaların bulunmadığı; kadınların sağlık hakkına eşit erişiminin yanı sıra güvenilir ve doğru bilgiye erişim sağlanmasının önemi; bu tür bilgilerin Women on Web’in internet sitesi aracılığıyla verilmesinin önemi ve dezavantajların ortadan kaldırılmasındaki rolü anlatıldı. Yargılamalar hâlâ devam ediyor ve yakın bir gelecekte lehimize sonuçlanacağını umuyoruz. Nihayetinde kürtaja erişim; üreme ve cinsel sağlık bilgilerine erişim temel bir insan hakkı.

HA: Women on Web başka ülkelerde de benzer engellemelerle karşılaştı. Örneğin İspanya’da da Women on Web websitesi engellenmişti. Bu karara karşı itiraz edildi ve Anayasa Mahkemesi emsal bir karar vererek, websitelerinin bir dava süreci içermeksizin bakanlık kararıyla sansürlenmesini orantısız bir müdahale olarak yorumladı. Şu an Women on Web sitesi Türkiye’ye ek olarak Brezilya, İran, Suudi Arabistan, ve Güney Kore’de sansürlenmiş durumda. Bu ülkeler içinde Türkiye, kürtajın yasal olmasına rağmen Women on Web’in sansürlendiği tek ülke.

ES: İspanya’da yaşadığımız sansür Türkiye için de bir emsal teşkil ediyor esasında. Hazal’ın da söylediği gibi İspanya Anayasa Mahkemesi bakanlık kararıyla sansürlemeyi hukuksuz buldu. Buna ek olarak internet sitesinin tümünün engellenmesini de orantısız bir önlem olarak değerlendirdi. Avrupa Konseyi ülkeleri bakımından kürtaja ilişkin yasal düzenlemeler yapmakta taraf devletlerin geniş bir takdir marjı var. Bu takdir marjı pek tabii haplarla kürtaj ilaçlarının regüle edilmesini ve dağıtımını da içeriyor. Ancak söylediğimiz gibi Women on Web hem hak savunuculuğu yürüten hem de bilimsel çalışmalar yürüten bağımsız bir kuruluş. Bu bağlamda internet sitesinin tümünün engellenmesi oldukça orantısız; Türkiye mahkemelerinin de benzer bir değerlendirme yapması gerektiğine inanıyoruz.

İnternete kürtaj olmak isteyen herhangi biri yazdığında aslında hapla kürtaj için pek de güvenilir olmayan ama sizin de içeriklerinize yakın içeriklere sahip sitelere ulaşması mümkün. Sizin sitenizde bu güvenilir olmayan sitelere yönelik bir bölüm de mevcuttu. Bu konu hakkında biraz bilgi verebilir misiniz?

HA: Bu oldukça önemli bir mesele; ancak bir açıdan da beklenen bir şeydi. Nasıl kürtaj yasaklandığında, merdiven altı kürtaj klinikleri ve insanların çaresizliklerini istismar eden tedarikçiler türüyorsa; kürtaj haplarının yasaklandığı yerlerde de bu hapların karaborsasının oluştuğunu görüyoruz. Bu kişiler tarafından kandırılan, yanlış bilgi verilen, yüksek ücretler ödeyip ilaçları temin edemeyen veya sahte ilaçlar verilen bir sürü kadın oluyor. Women on Web websitesi kişileri bu dolandırıcılara karşı uyarmaya çalışıyor; kendilerine bildirilen dolandırıcıları ifşa ediyor. Bu anlamda ellerinden geleni yapıyorlar; ancak şunu da biliyoruz ki, bu Women on Web’in çıkar amacı gütmeyen bir kurum olarak tek başına önüne geçebileceği bir mesele değil. Bu tarz şeylerin önlenmesi için yapılması gereken en önemli şey, kürtaj haplarının ruhsatlandırılması, piyasaya sürülmesi ve bu haplara erişimin kolaylaştırılmasıdır. Erişimin kolaylaştırılması konusunu özellikle vurgulamak istiyorum; bazı ülkelerde kürtaj hapları yalnızca uzman doktorlar tarafından reçetelendirilebiliyorlar. Uzman doktorlara erişim aslında çoğu zaman kolay değil; özellikle de kırsal kesimlerde. Örneğin Fransa’da kürtaj hapları ve medikal kürtaj ebeler tarafından da reçetelendirilebiliyor ve uygulanabiliyor. Bu, hem kürtaja hem de kürtaj haplarına erişimin kolaylaştırılması anlamında önemli bir uygulama. Kürtaj haplarının karaborsasının oluşmasını önlemenin yolu, bu hapları erişilebilir kılmaktan geçiyor.

Uluslararası alanda medikal kürtaj çokça tercih edilen ve kullanılan bir yöntem. DSÖ’nün 8 Mart 2022 tarihinde çıkardığı kürtaj hizmeti hakkındaki kılavuzda da buna büyük bir yer verildi. Son dönemde uluslararası alanda medikal kürtaj ve telemedikal kürtaj hizmetlerindeki gelişmeler neler?

HA: Gözlemlenen trend medikal kürtajın gitgide yaygınlaşması yönünde; birçok ülkede erken gebeliklerin sonlandırılmasında çoğunlukla bu yöntem uygulanıyor. Telemedikal kürtaj konusunda da, özellikle pandeminin telemedikal hizmetleri sıradanlaştırmasıyla birlikte, önemli değişimler var. DSÖ’nün kılavuzunda da telemedikal kürtaj, kürtaja erişimi kolaylaştırabilecek bir alternatif olarak sunuluyor. Bununla birlikte hak savunucuları yeni talepler de dile getiriyor; örneğin, özellikle ABD’de kürtaj haplarına önceden erişim talebi vurgulanıyor. Kürtaj hapları, genellikle bir kişi istenmeyen gebelik deneyimlediğinde reçetelendiriliyor. Önceden erişim ise bir anlamda kürtaj haplarını bu deneyimden bağımsız olarak, bir anlamda ne olur ne olmaz diye, evinizdeki ecza dolabında tutabilecek olmanızı içeriyor. Bu hem kürtaja erişimi kolaylaştırabilecek bir şey hem de aslında o erişimin yaratabileceği stresi azaltabilir.

Amerika’da Roe vs. Wade kararının bozulması sonrası kürtaja erişimin eyaletler bazında çok değişkenlik gösterdiğini haberlerden takip ediyoruz. Bu durum Women on Web’in oradaki çalışmalarını nasıl etkiledi?

ES: Amerika Birleşik Devletleri Yüksek Mahkemesi’nin aldığı 1973 yılındaki Roe vs. Wade kararından beri kadınların kürtaja erişimi anayasal hak statüsündeydi. Bu karar esas olarak ABD Anayasa’sının 14. Ek Maddesi’ne, yani bütün vatandaşların haklarının eşit korunması prensibine dayanıyordu. Her eyalet bu hakkın özünü ortadan kaldırmayacak şekilde düzenlemeler yapmakta serbest idi. ABD Başkanı Donald Trump’ın, muhafazakâr yargıçlar Gorsuch ve Kavanaugh’u ABD Yüksek Mahkemesi’ne aday göstermesi ve feminist yargıç Ruth Bader Ginsburg’un vefat etmesinden sonra Yüksek Mahkeme’nin demokrat çoğunluğu değişmiş oldu. 24 Haziran 2022’de, Yüksek Mahkeme’nin muhafazakâr çoğunluğu tarafından Roe vs. Wade kararı tersine çevrildi ve 50 yıldır federal düzeyde bir hak olan kürtajın bundan böyle ABD Anayasası’nın korumasında olmadığına hükmetmiş oldu.

HA: 20 yılı aşkın süredir dünya çapında kürtaj hakları konusunda çalışan ve Women on Web’in de kurucusu olan Dr. Rebecca Gomperts’ın kişisel girişimi Aid Access servisi Nisan 2018’de hizmete başladı. Aslında Aid Access Amerika’da dönüştürücü bir rol oynadı; zira Aid Access ilk hizmete başladığında, Amerikan Gıda ve İlaç Dairesi Dr. Gomperts’a bir uyarı mektubu yollamıştı. Aid Access’in Amerika’daki faaliyetlerini durdurmasını talep eden Gıda ve İlaç Dairesi, kürtaj haplarının bir sağlık personeli nezdinde alınması gerektiğini ve kadınların bu ilaçları kendi başlarına alamayacağını savunuyordu. Dr. Gomperts, bilimsel verilere dayanarak bunun bir çifte standart oluşturduğunu savunarak, Gıda ve İlaç Dairesi’ni mahkemeye verdi. Bu konuda Amerikan Anayasa Mahkemesi’nde halihazırda, Amerikan Obstetrik ve Jinekoloji Derneği’nin Gıda ve İlaç Dairesi’ne açtığı bir dava mevcuttu. 2021 yılında mahkeme, kürtaj haplarına erişimin bu şekilde engellenemeyeceği kararını verdi. Bu sayede, Aid Access gibi kurumların hizmetleri de yalnızca meşru değil aynı zamanda yasal bir çerçeveye oturmuş oldu. Aslında haplarla kürtaja dair gelişmeler, bu hapların bilimsel keşfinden tutun piyasaya sürülmesine ve teletıp hizmetleri kapsamında sunulmasına kadar, bir kadın mücadelesi, eşitlik ve sosyal adalet arayışı içeriyor. Amerika’da Roe vs. Wade kararının bozulması da bize bu mücadelenin bitmediğini, kürtaj hakkını hâlâ savunmamız gerektiğini hatırlatıyor.

Bir cevap yazın

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.