10 Mart 2013 tarihinde bir kadına saldırarak tecavüz girişiminde bulunan erkekleri, sokağın kalabalık olmasına rağmen, sadece bir kişi engellemeye çalıştı. Tesadüfen oradan geçen bu kişi aynı zamanda kadın platformlarıyla da ilişkiliydi. Saldırgan 6 kişi, tüm esnaf ve gelen geçenin gözleri önünde saldırılarını engellemeye çalışan kişiyi darp ettiler. Saldırganlar kadını zorla bir araca bindirerek Mis Sokak’tan kaçtı. Bu olaydan sonra başvurulan polis merkezi, bölgedeki MOBESE kamerasının olay mahallini çekmediğini belirtti ve bu nedenle kamera kayıtları aracılığıyla saldırganların eşkal tespitinin yapılamayacağını ima etti. Bu saldırı polisin engeliyle medyada sansüre maruz kaldı.
Bunun üzerine 6 Nisan 2013’te Mis Sokak girişinde toplanan kadınlar ve lgbti’ler, tecavüz girişiminin yaşandığı yere yürüyerek saldırıyı protesto etti.
Yapılan açıklamada; “Biz her gün bu sokaklardan geçenler, her gün bu duraktan dolmuşa binenler, çevredeki esnafın ve polisin kayıtsızlığını ifşa ediyoruz ve kınıyoruz. Darp edilen arkadaşımızın hukuki mücadelesinde yanında olacağımızı ve vakanın ‘delil yetersizliği’ iddiasıyla faili meçhul kalmasına izin vermeyeceğimizi açıklıyoruz. Acilen olay gününe, olay günü öncesi ve sonrasına ait kamera görüntülerinin değiştirilmeden ve silinmeden soruşturma dosyasına getirilmesini ve olayın tanığı olan ve darp edilen arkadaşımıza bir örneğinin verilmesini talep ediyoruz. Buna ek olarak, saldırıya uğrayan kadını bulmaya yönelik her türlü etkili araştırmanın bir an önce yapılması gerektiğini hatırlatıyoruz” denildi.
Kadınlar, “Bu sokakta tecavüz var” yazılı pankart ve “Tecavüzü seyreden tecavüze ortaktır”, “MOBESE’ler kimi izliyor?”, “Polis uyur biz sokaktayız”, “Kadına yönelik şiddete son”, “Güvenlik bahane MOBESE’ler hikaye” yazılı dövizler taşıdı. “Dikkat tecavüz mahalli” ve “Bu sokakta tecavüz var” yazılamaları yapan kadınlar duvarlara da aynı sloganların yazılı olduğu çıkartmaları yapıştırdı.
