Sansüre Karşı Feministler (Feminists Against Censorship – FAC) 1989 yılında Londra’da oluşturulan geniş bir kadın ağı. Britanyalı aktivistler Roz Kaveney ve Linda Semple’ın öncülüğünde yürüttükleri kampanyada özellikle cinsel içerikli materyallerin sansürlenmesine karşı çıkan, kişisel cinsel ifade özgürlüğünü savunan feminist argümanlar ürettiler.

FAC medyanın tamamı gibi pornografik yayınların, özellikle de en çok satanların, cinsiyetçi olduğunu; yine de bunları yasaklamanın cinsiyetçilikle mücadele etmekten çok tartışmaları bastıracağını savundu. “Her şeyin açıkça önümüzde olması, halının altına süpürmekten iyidir – görmediğimiz şeyle mücadele edemeyiz. Birçok fikir ve bakış açısının yeşerdiği bir çevrenin toplumsal gelişmeyi cesaretlendirdiğine, sansürün ise toplumun değişmesini kısıtladığına inanıyoruz. Tarih bize sansürün en çok güçlüler tarafından ve ezilen, sesini duyurmak için çırpınanlara karşı kullanıldığını öğretti. Sansür, statükonun korunmasına yardım eder. Feministler olarak, hangi şekilde karşımıza çıkarsa çıksın bizim sansüre karşı açıkça konuşuyor olmamız gerekir.”

FAC cinsel suçlar için ‘pornografiyi suçlamanın’, fail erkeklerin kendi adi davranışlarının kişisel sorumluluğunu almasını sağlamaktan çok, onları oltanın ucundan kurtarmanın yollarından biri olduğuna dikkat çekti. Tecavüzün ‘pis resimlerin’ değil, içinde yaşadığımız kadın düşmanı, patriyarkal toplumun ürünü olduğunu tanımaya ihtiyacımız olduğunu savundu.

Fon almadan, ücretli çalışanları ya da ofisleri olmadan kitaplar ve broşürler yayınladılar. Sansür ve pornografiyle ilgili araştırma sonuçlarını gözden geçirdiler, analizler yaptılar, kişisel tanıklıkları derlediler. Kamusal alanda, üniversitelerde konuşmalar yaptılar, televizyonda göründüler, radyoda tartışma programlarına katıldılar. Afişte 22 Kasım 1994 tarihinde Londra’da yapılan tartışma toplantılarından biri görülüyor.

Seks-pozitif olarak adlandırılan feminist gruplar ile pornografi karşıtı (Catherine McKinnon ve Andrea Dworkin’in başını çektiği) feministler arasındaki çatışmanın ikinci dalga feminist hareketi kutuplaştırdığı, ‘feminist seks savaşları’ deyimine yol açtığı biliniyor. Bu çatışma İkinci Dalga’nın sonu ve 1990’ların başında başlayan Üçüncü Dalga’nın habercisi kabul edilir. Pornografi, sadomazoşizm, seks işçiliği, transfeminizm gibi konular feministler arasında farklı görüşlerle tartışılmaya devam ediyor.

https://www.infotextmanuscripts.org/ncropa/ncropa-fac-2.pdf

https://www.infotextmanuscripts.org/ncropa/ncropa_fac.html

https://www.wikizero.com/en/Feminists_Against_Censorship

 

Bir cevap yazın

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.