16_aralik_fethiye

2007 yılı Haziran ayında Muğla ili Fethiye ilçesi Gebeler kaplıcasında gerçekleşen, aralarında Milli Eğitim müfettişi ve öğretmenlerinin olduğu önce iki sonra altı, toplam sekiz erkek hakkında açılan toplu tecavüz davasının ilk duruşması 26 Aralık 2011 tarihinde Fethiye 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yapıldı. Davanın altıncı duruşması ise Fethiye 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde 16 Aralk 2011 tarihinde görüldü.

16_aralik_fethiye1

2007 yılı Haziran ayında Muğla ili Fethiye ilçesi Gebeler kaplıcasında, sayısı tespit edilemeyen kişilerin tecavüzüne ve işkencesine maruz kalan bir kadın, içlerinde yüzlerini gördüğü ve tanıdığı 8 tecavüzcü hakkında suç duyurusunda bulundu.
Ardından, yaşadığı travmayı tanımlayan, travma sonrası stres bozukluğu, anksiyete ve travmatik amnezi (hafıza kaybı) teşhisi olan hastane raporu ve jinekolojik durum raporu ile hukuksal başvurusunu gerçekleştirdi.
Fethiye savcılığı, teknik takip, eş zamanlı baskın, baz istasyonlarından sinyallerin takip edilmesi gibi hiçbir delil toplama işlemini gerçekleştirmedi: Buna ek olarak İstanbul Adli Tıp Kurumu 6. İhtisas Kurulu’nun “Mevzu geçen ırza geçme olayı nedeniyle travma sonrası stres bozukluğu adı verilen ağır nevroz hali tespit edilmiştir” şeklinde tecavüzü doğrulayan bilirkişi raporunu hiçe sayarak tecavüzcüleri yargılamaya gerek görmedi.
İç hukuk yollarının tükenmesi nedeniyle Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne (AİHM) başvuru yapıldı ve dosya AİHM’de görüşülmeye başlandı.
Bu arada kadın ve avukatları, olağanüstü bir yol izleyerek Adalet Bakanlığı’na yazılı emir yoluyla bozma başvurusunda bulundu. Başvuru, kadınların davayı sahiplenmesiyle birlikte 2010’da kabul edildi.
Sekiz sanıktan, yaşları 18’den küçük olan ikisi hakkında yargılama başladı. Fethiye’deki toplu tecavüz davasının 27 Nisan 2012 gunü yapılan 8. duruşmasında tecavüzcüler beraat ettirildi.

Beraat kararı temyiz edildi. 3 yıl sonra Yargıtay yerel mahkeme kararını onadı.

10 Mayıs 2016 tarihinde Anayasa Mahkemesi(ne yapılan başvurunun üzerinden 5 yıl geçtikten sonra nihayet karara vardı. Suç duyurusunun ilk gününden davanın sonuçlandığı güne kadar yürütülen soruşturmada gerekli özenin gösterilmediğini, gerekli işlemlerin gerekli hızda yapılmadığı ve böylece delillerin yok edilmesinin önünün açıldığını söyleyerek, Anayasa’nın 17. Maddesinde düzenlenen kötü muamele yasağının ihlal edildiğine karar verdi.

Bir cevap yazın

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.