Çok sayıda kadın ve lgbt+ örgütü ile karma yapılardan kadınların katıldığı ve desteklediği “Kadınlar Birbirine Doğru Yürüyor” kampanyası kapsamında Konya buluşması gerçekleşti. Kampanyanın başlamasına KATAGİ (Kadın Tavrını Geliştirme İnisiyatifi) önayak oldu; BİSKP Ankara (Barış İçin Sürekli Kadın Platformu) ve diğer iller de bu yürüyüşün gerçekleşmesi için yoğun çalışmalar yürüttü.

6 Temmuz 2002’de Türkiye’nin çeşitli illerinden (Adana, Ankara, Antakya, Batman, Bursa, İstanbul, İzmir, Mersin ve Niğde’den) yola çıkan kadınlar; köy köy, ilçe ilçe, il il karşılaştıkları kadınlarla halleşerek, onların sorunlarını kendi sorunlarına katarak, onlardan aldıkları kumaş, yemeni, mendil ve mektuplarla 12 Temmuz tarihinde Konya’da bir araya geldi. KATAGİ’nin kurucularından Pınar Selek, bu yürüyüşü bir eylem ya da protesto değil, sadece kadınların kendi sorunlarını anlama çabası olarak değerlendirdi. Bu kampanyanın özelliği ve farklılığı, yerel seslerin güçlenmesine olanak tanıması, Anadolu’nun her yerindeki kadınların sorunlarını birbirine katıp görünür kılmasıydı.

“Hem evlerde hem de yaşamın diğer alanlarında en ağır ezilmişliği ve şiddetin her türlüsünü bizler yaşıyoruz” diyen kadınlar dayanışmanın yollarını aramak üzere yürüyüşe başladılar. Yol boyunca kadınlarla tanıştılar, evlerine misafir oldular, dinlediler ve anlattılar. Ankara’dan Konya’ya giden grup önce Haymana’da büyük bir piknik organize etti. Yürüyüşe katılamayan, Konya’ya gelemeyen kadınlar sözlerini, sorunlarını, taleplerini ulaklarla bildirdi.

Konya’da yapılması planlanan basına kapalı toplantı ne yazık ki polisin tacizi nedeniyle sekteye uğradı. Kampanya süresince Amargi’nin bohçasında biriken mektuplar, dört yıl sonra Özgür Değilim adlı kitapta toplandı ve elden ele parasız dağıtıldı.

Kadınlar Birbirine Doğru Yürüyor Grubu’nun Konya buluşması sonrasında yaptığı açıklama:

“Konya buluşmamızı her şeye rağmen başarıyla tamamladık.

Bizler, birbirinden farklı renklere, farklı ekonomik, sosyal, kültürel hayata sahip kadınlar, yaşadığımız sorunları birbirimize ulaştırmak, sorunlarımızı paylaşmak, yüksek sesle çözüm yollarını birlikte aramak için, 6 Temmuz’da, Adana’dan, Ankara’dan, Antakya’dan, Batman’dan, Bursa’dan, İstanbul’dan, İzmir’den, Mersin’den ve Niğde’den, ulak olarak yola çıktık.

Önce yaşadığımız şehirlerde yüzlerce kadının yazdıkları mektupları, bize ulaştırdıkları bezleri üst üste ekledik. Onların sorunlarını kendi sorunlarımıza, taleplerini kendi taleplerimize kattık. Yola çıkma günü gelmeden ellerimizde binlerce mektup, yüzlerce bez birikmişti. Kulaklarımızda binlerce kadın sözü vardı. Artık her birimiz binlerce kadının ulağı olmuştuk.

Köylerden, beldelerden, illerden geçtik. İstanbul’dan dokuz, Batman’dan sekiz, Ankara’dan dokuz, Bursa’dan bir, Mersin, Antakya ve Adana’dan on bir, Niğde’den iki, İzmir’den dört kadın ulak on beş bine yakın kadının sesini, sözünü, emeğini birbirine katarak Türkiye’nin orta bir noktası olan ve önemli bir kültürel birikime sahip olduğunu bildiğimiz Konya’ya ulaştık.

Yol boyunca, kadınların evine misafir olduk. Her gece, sabahlara kadar bize verilen mektupları okuyup sorunlarımızı, taleplerimizi yazmaya, Konya’ya derli toplu ulaştırmaya çalıştık. Amacımız burada yapacağımız toplantıda Türkiye’nin dört bir yanından gelen raporları birleştirip ortak bir bildirgeye dönüştürebilmekti.

Büyük bir emanet gibi bize verdikleri mektuplarda, kadınlar yaşadıkları her türlü şiddeti dile getirdiler. Evde, sokakta, işyerinde maruz kaldıkları cinsel saldırıları, ensesti, yoksulluğu, yaptıkları ev işlerinin karşılıksız olmasını, sosyal güvencesizliği, göçün etkilerini, ana dillerinde kendilerini ifade edememenin zorluklarını, devletin kılık kıyafet üzerindeki baskıları nedeniyle okula alınmamaktan, mesleğini sürdürememekten kaynaklı sorunları, heteroseksizmi, her türlü ayrımcılığı, koca dayağını, eğitim ve çalışma hakkını, medeni kanundaki eşitsizliği, kadınlar arası rekabeti, ucuz işgücü olarak kullanılıp sömürülmeyi, artan cinsel sömürüyü, kadın bedeninin metalaşmasını, karar süreçlerinin dışına itilmeyi, kendine güvensizliği, korkuları ve daha nice sorunları dile getirdiler.

Yürüyüşün başından beri konvoy halinde bizi takip eden, bulunduğumuz evleri yakın gözetim altında tutan emniyet güçleri sürekli bir tedirginlik ortamı yarattılar. Bu ortam yer yer kadınların bize ulaşmasını engelledi. Ancak bizler bu engellere rağmen, kadınlarla aramıza erkekleri almadan elimizdeki emanetleri Konya’daki toplantıya ulaştırma sözümüzü tuttuk.

12 Temmuz’da Konyalı kadınlar bizi coşkuyla karşıladı. Bohçalarımızı heyecanla açtık. Sıra bunları birlikte değerlendireceğimiz en özel duygularımızı, sırlarımızı paylaşacağımız toplantıya geldi. Bu toplantıyı basına ve erkeklere kapalı olarak gerçekleştirmeyi planlıyorduk. Toplantıya başladığımızda on beşi aşkın erkek polis memur ve üç kameranın salonda olduğunu fark ettik. Bu nedenle kadınlara mahsus olan bu toplantının uygun koşullarda gerçekleşebilmesi için ara verdik. Emniyet görevlilerinin verdikleri söz üzerine toplantımıza tekrar başladık. Ancak ona yakın erkek polis ve kameralar varlıklarıyla bizi taciz etmeye, sorunlarımızı rahatça dile getirmemizi engellemeye devam ettiler. Bir önceki gün gerçekleşen şölen sırasında, Batman’dan gelen kadının kendi ana diliyle duygularını ifade etmesi polis baskısına neden olduğu için dünkü toplantıda da gerilimli bir ortam doğdu. Bu koşullarda büyük bir emekle hazırladığımız toplantıyı sürdürebilmemiz imkansızdı.
(…)

Burada kurduğumuz yeni dostluklar bizim açımızdan yürüyüşümüzün en önemli kazanımıdır. Buluşmamızın ilk aşamasının başarıyla tamamlanması için elinden geleni yapan, her aşamada işimizi kolaylaştıran Konyalılara çok teşekkür ederiz.”

Kadınlar Birbirine Doğru Yürüyor Grubu
14 Temmuz 2002

KATILIMCI VE DESTEKÇİLER: Amargi Kadın Akademisi Girişimi, Anti Militarist Feministler, Bağımsız Kadınlar, Bağımsız Kadın Oluşumu, Barış İçin Sürekli Kadın Platformu, Barış Anneleri, Başkent Kadın Platformu, Dicle Kadın Kültür Merkezi, Feminist Kadın Çevresi, Feminist Hareket, Feminine Grubundan kadınlar, Fiskos Kadın Kooperatifi, Gün Yüzü Kadın Dayanışma Kooperatifi, Hay Gin Ermeni Kadın Platformu, İTÜ Kadın Araştırmaları Grubu, Kadın Dayanışma Vakfı, Kadının İnsan Hakları Projesi, Kadın Tavrını Geliştirme İnisiyatifi, Kaos GL, Öteki Ben, Şahmaran Kadın Dayanışma Merkezi, Uçan Süpürge, Üniversiteli Feminist Grup, Alevi Dernekleri’nden kadınlar, Halkevleri’nden kadınlar, İnsan Hakları Derneği’nden kadınlar, Mazlum Der’den kadınlar, Kamu Emekçileri Sendikası Konfederasyonu’ndan kadınlar, AK Parti’den kadınlar, CHP’den kadınlar, FP’den kadınlar, HADEP’den kadınlar, ÖDP’den kadınlar

https://bianet.org/kadin/siyaset/10700-kadinlar-birbirine-dogru-yuruyor

http://www.radikal.com.tr/turkiye/ozgurluk-var-mi-ozgurluk-774187/

Bir cevap yazın

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.